Hukuk Bölümü         2012/481 E.  ,  2012/405 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : E.B.

Vekili      : Av. Y.K.

Davalı      : Milli Savunma Bakanlığı

Vekili       : Av. N.D.                                

O L A Y                  : Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının doğum tarihinin 15.7.1983 olarak nüfusa kayıtlı olduğunu, ancak Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan Yaş Düzeltilmesi davasında Mahkemenin 31.1.2012 gün ve E: 2011/548, K:2012/23 sayılı kararı ile doğum tarihinin 15.11.1981 olarak düzeltildiğini; Milli Savunma Bakanlığı’na yapılan 13.2.2011 günlü başvuruları ile davacının bedelli askerlik yapmak istediğini ve bu sebeple gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiğini; ancak 1111 sayılı Askerlik Kanununun 81. maddesi uyarınca askerlik çağına girdikten sonra yapılan yaş tashihlerinin askerlik işlemlerine tesiri olmadığından geçici 46. madde gereğince davacının bedelli askerlik uygulamasından faydalanma imkanının bulunmadığı yönünde 15.2.2012 günlü işlemin tesis edildiğini, ileri sürerek, bu işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı idare vekilinin birinci savunma dilekçesinde, dava konusunun askerlik yükümlülüğünden doğan bir uyuşmazlık olduğu, dolayısıyla davanın Askeri yüksek İdare Mahkemesinde bakılması gerektiği ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuştur.

ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ: 16.5.2012 gün ve E:2012/290 sayı ile, davacının

bedelli askerlik yapma isteğinin reddine ilişkin işlemin iptali istemi ile dava açıldığı davanın çözümünün idari yargı yerinin görevine girdiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davalı idarenin görev itirazının reddine karar vermiştir.

                Davalı idare vekilince 15.6.2012 günü, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanlığı’na sunulmak üzere Ankara 17. İdare Mahkemesi Başkanlığı’na verilen dilekçe ile olumlu görev  uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcılığı’na gönderilmiştir. 

                ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ BAŞSAVCISI: 1602 sayılı Yasanın 20 ve 21. maddeleri ile, Anayasanın 157. maddelerinden sözederek; uyuşmazlığın mahiyeti itibariyle; iptali istenilen işlemin doğrudan doğruya askerlik hizmetinin ifa edilmesi şekline tekabül ettiği, dolayısıyla askerlik hizmetine ilişkin bir idari işlem olduğu konusunda tereddüt olmadığı gerekçesiyle davanın görüm ve çözümünde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevli bulunduğu bu nedenle 2247 sayılı Yasanın 10., 12. ve 13. maddeleri gereği görev uyuşmazlığının halli için dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar  vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 24.12.2012 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR ile AYİM Savcısı Süalp TANYEL’in davada başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 10. maddesinde, “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.

Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır.

Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır.

Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay Başkanunsözcüsü, askeri ceza yargısı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yargıtay Başsavcısı, Askeri İdari Yargı yararına ileri sürülmüş ise bu mahkemenin Başkanunsözcüsüdür.

Görev itirazının reddine ilişkin karara karşı itiraz yolunun açık bulunduğu ceza davalarında ret kararı kesinleşmeden uyuşmazlık çıkarma istenemez” denilmiş; 12.maddesinde, “Görev itirazında bulunan kişi veya makam itirazının reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak 15 gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir.

Bu yargı mercii dilekçenin bir nüshasını ve varsa eklerini yedi gün içinde cevabını bildirmesi için diğer tarafa tebliğ eder. Tebligat yapılan taraf, süresi içinde bu yargı merciine cevabını bildirmezse cevap vermekten vazgeçmiş sayılır.

Yargı mercii, itiraz dilekçesi üzerine verdiği itirazı ret kararını kaldırarak görevsizlik kararı vermediği takdirde yetkili makama sunulmak üzere kendisine verilen dilekçeyi alınan cevabı ve görevsizlik itirazının reddine ilişkin kararını, dava dosyası müktevasının onaylı örnekleriyle birlikte uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makama gönderir.

Bir davada uyuşmazlık çıkarılması için yalnız bir kez başvurabilir.” hükmü yeralmış, 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

                Olayda, Ankara 17. İdare Mahkemesinde açılan davada, dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan önce, süresi içerisinde verilen 15.2.2012 tarihli davalı idarenin savunma dilekçesinde, görev itirazında bulunulduğu; Mahkemenin 16.5.2012 günlü kararıyla görev itirazı reddedilerek, görevlilik kararı verildiği ve bu kararın davalı Milli Savunma Bakanlığı’na 31.5.2012 tarihinde tebliğ edildiği; Davalı İdare vekilinin 15.6.2012 günü kayda giren dilekçesi ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.

                Yukarıda sözü edilen Kanun hükümleri uyarınca, görev itirazının reddine ilişkin kararın tebliğ tarihinden başlayarak onbeş gün içinde uyuşmazlık çıkarılmasının istenebileceği gözetildiğinde, verilen görevlilik kararının 31.5.2012 gününde tebliği nedeniyle, onaltıncı gün olan 15.6.2012 günü kayda giren dilekçenin süresi içerisinde verildiğinin kabulü olanaksızdır.

Bu durumda, davalı idare vekili tarafından Ankara 17. İdare Mahkemesinde açılan davada verilen görevlilik kararının tebliğ tarihinden başlayarak onbeşinci gün olan 14.6.2012 tarihinden sonra olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle yapılan başvuru süresinde olmadığından, davalı idare vekilince yapılan başvurunun reddi gerektiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle 2247 sayılı Yasanın 10. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan  BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 24.12.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.