Ceza Bölümü         2012/24 E.  ,  2012/24 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Katılan           : A.A.  

Sanıklar         : 1- H.K.

                          2- M.T.                   

                         OLAY             : Kilis 2. Hd. Tb. 4. Hd. Bl. K. Yüksektepe Hd. Karakol Komutanlığı emrinde görevli sanıklar Uzm. Çvş. M.T. ile P. Er H.K.’nın, 28.8.2004 günü, Öncüpınar gümrük kapısına giden sınır yolu üzerinde bulunan tampon bölge içerisinde 40 nolu gözetleme kulesinin yirmi altı metre kuzeybatısında bulunan köprü yakınından Suriye istikametinden Türkiye istikametine geçmekte olan yakınan A.A.’a “dur” ikazında bulundukları, yakınanın ikazlara uymayarak Türkiye tarafına geçmek için tel örgülere tırmandığı sırada önce havaya sonra da yakınana ateş ettikleri, Suriye uyruklu yakınanı hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladıkları, böylece silahla hayati tehlike geçirecek şekilde yaralama suçunu işledikleri ileri sürülerek eylemlerine uyan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 64/1. maddesi delaletiyle 456/2, 457/1, 49/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.9.2004 gün ve E:2004/756, K:2004/433 sayılı  iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.           

KİLİS 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 18.6.2008 gün ve E:2008/205, K:2008/255 sayıyla, sanıklardan M.T.’nin asker kişi olup askerlik hizmet ve görevleri nedeniyle askeri mahalde bu suçu diğer sanıkla birlikte işlediği, yakınanın kimin ateşi sonucu yaralandığının belirlenemediği ileri sürüldüğünden, 353 sayılı Yasa’nın 9. maddesi uyarınca sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

5. ZIRHLI TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 14.5.2009 gün ve E:2009/802, K:2009/398 sayıyla, sanıklardan H.K. yargılama aşamasında terhis edildiğinden askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği, sanıklara yüklenen suçun da askeri suç olmaması nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi uyarınca yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ahmet DURU, Ahmet KARADAVUT, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in katılımlarıyla yapılan 02.07.2012 günlü toplantısında; 

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın adli yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hulusi GÜL’ün davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.  

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Sanık H.K.’nın yargılama aşamasında terhis edildiği dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 

353 sayılı Yasa’nın “Müşterek Suçlar” başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde  "Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir" denilerek, Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suçun müştereken işlenmesi halinde sanıkların yargılamalarının adliye mahkemelerinde yapılacağı hükme bağlanmıştır. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, sanık H.K.’nın yüklenen suçu asker kişi olan sanık M.T. ile birlikte işlediği, bu nedenle yargılamanın askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığın yargılama aşamasında terhis edildiği ve yüklenen eylemin de Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçlardan olduğu, bu nedenle askeri suç olmadığı anlaşılmıştır. 

Açıklanan nedenlerle, sanıklara yüklenen eylem askeri suç olmadığından 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18.6.2008 gün ve E:2008/205, K:2008/255 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.07.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.