T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS     NO   : 2022/509

KARAR NO: 2023/36

KARAR TR : 23/01/2023

ÖZET: Davalı tarafından, 4734 sayılı Kanun'a istinaden gerçekleştirilen ihaleye ilişkin olarak, davacının Kamu İhale Kurumuna yapmış olduğu itirazen şikayet başvuru sonrası, ihalenin iptaline karar verilmesi nedeniyle, Kamu İhale Kurumuna yatırılan başvuru bedelinin tarafına ödenmesi talebinin reddine ilişkin davalı işleminin iptali ile bu bedelin tarafına ödenmesi istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı    : E. T. S. H. B. İ. K. S.H. . T. S. ve T. Ltd

Davalı     : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanlığı

Vekili      : Av. B. Ç

 

I. DAVA KONUSU OLAY            

 

1. Davacı, davalı tarafından 20/04/2021 tarihinde, açık ihale usulü ile gerçekleştirilen 2021/141609 ihale kayıt numaralı "Gebze Yerleşkesi Yemek Hizmeti (Malzemeli) ve Servis" işi ihalesinde, mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil ettiği tespit edilen hususlar ile ilgili olarak 14/04/2021 tarihinde davalı tarafa şikayet başvurusunda bulunduğunu ancak başvurunun reddedildiğini, bunun üzerine 29/04/2021 tarihinde 23.060 TL başvuru bedeli yatırılarak Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunduğunu, Kamu İhale Kurulunun yaptığı inceleme sonucu aldığı 26/05/2021 tarihli ve 2021/UH.II-1073 sayılı kararıyla ihalenin iptaline karar verildiğini, bu karar sonrasında itirazen şikayet başvurusu nedeniyle Kamu İhale Kurumuna yatırılan başvuru bedelinin tarafına ödenmesinin talep edildiğini, başvurunun davalı idare tarafındanreddedildiğini ileri sürerek, davalının 17/06/2021 tarihli ve 83533 sayılı işleminin iptali ile 23.060 TL bedelin ödeme tarihini takip eden ay başından itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

2. Davalı idare vekili, cevap dilekçesinde davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

3. Kocaeli 1. İdare Mahkemesi 12/10/2021 tarihli ve E.2021/807, K.2021/1127 sayılı kararı ile, uyuşmazlık konusu olayda hizmet kusuruna dayalı tazminat şartlarının oluştuğu, Anayasa'nın 125. maddesi gereği, davalı idarece tesis edilen hukuka aykırı işlem nedeniyle davacı tarafından itirazen şikayet başvuru aşamasında yatırılan 23.060 TL bedelin davalı idareye başvuru tarihi olan 11/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece ödenmesi gerektiğini belirterek,dava konusu işlemin iptaline, itirazen şikayet başvuru bedeli olarak yatırılan bedelin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar vermiş, bu karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.

 

4. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdare Dava Dairesi 13/01/2022 tarihli ve E.2021/1747, K.2022/45 sayılı kararı ile, davalı idarenin görev itirazı hakkında bir karar verilmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

 

5. Kocaeli 1. İdare Mahkemesi 24/02/2022 tarihli ve E.2022/247 sayılı kararı ile, davanın, davalı idareye atfedilen hizmet kusuru sebebiyle açılan tam yargı davası olduğu, davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğu sonucuna varıldığını belirterek, davalı idarenin görev itirazının reddine karar vermiştir.

 

6. Davalı idare vekili tarafından, süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

 

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Talebi

 

7. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, davanın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle,2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına karar vererek dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Buna göre, TÜBİTAK'ın, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ilgili, tüzel kişiliği haiz, özel bütçeli bir kuruluş olduğu; buna karşılık 4 sayılı Kararname'nin 582/2. maddesinde, davalı Başkanlığın "bu bölümde hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabî' olduğunun belirtildiği görülmüştür. Bu sebeple, davalının iş ve işlemlerinin yargısal denetimimin adli yargı tarafından mı yoksa idari yargı tarafından mı yapılacağının belirlenmesinde, yapılan iş ve/yeya işlemin 4 sayılı Kararname'nin ilgili bölümünde belirtilen hükümlere dayanılarak yapılıp yapılmadığının dikkate alınması gerekmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı kurumun yaptığı ihalenin iptali için KİK'e müracaat ettiği sırada ödenen 23.060,00 TL başvuru bedelinin, KİK tarafından başvurunun kabul edilmesi sebebiyle davalıdan istendiği, söz konusu bedelin ödenmesi talebinin davalı tarafından reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı kurumun düzenlendiği 4 sayılı Kararname’nin 582 ilâ 597. maddelerinin incelenmesinde, davalı kurum tarafından yapılacak ihaleler ve ihale süreçlerine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, bu sebeple dava konusu uyuşmazlığın TÜBİTAK'ın düzenlendiği bölümde yer alan hükümlerden kaynaklanmadığı sonucuna varılmıştır.

 

Öte yandan, söz konusu başvuru bedelinin iadesine ilişkin olarak 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 54. maddesinde; 'Kurumun görev alanında bulunmaması hali hariç, itirazen şikayet başvurusunun reddedilmesi durumunda, başvuru teminatı yatırılan hallerde teminatın gelir kaydedilmesine de karar verilir' şeklinde bir düzenleme bulunmakla birlikte, başvurunun kabul edilmesi halinde yapılacak işlemle ilgili herhangi bir düzenleme bulunmaması ve söz konusu bedelin KİK'ten değil de TÜBİTAK'tan talep edilmesi sebebiyle, dava konusu uyuşmazlığın 4734 sayılı Kanun hükümlerinden kaynaklandığını söylemek de olanaklı değildir.

Bu durumda, TÜBİTAK'ın 4 sayılı Kararname’nin 582 ilâ 597. maddelerinden kaynaklanmayan, işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın, aynı Kararname’nin 582/2. maddesinde yer alan düzenleme dikkate alındığında, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözülmesi gerekmektedir.

Yukarıdaki açıklamalara göre, somut olaya ilişkin  davanın da özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerektiği düşünülmektedir."

 

8. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısının da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

 

III. BAŞSAVCILIK DÜŞÜNCESİ

 

9. Danıştay Başsavcısı, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca yapılan başvurunun reddi gerektiği yolunda düşünce vermiştir. Yazılı düşüncenin ilgili kısmı şöyledir:

 

"...24/07/1963 tarihli ve 11462 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 278 sayılı Kanunile kurulan TÜBİTAK, anılan Kanunun bazı hükümlerinin 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kaldırılması üzerine 15/07/2018 tarih ve 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden yapılandırılmış olup, Kararname'nin, Kurumun amaç ve kuruluşunun düzenlendiği 582. maddesinin birinci fıkrasında, "Türkiye'nin rekabet gücünü ve refahını artırmak ve sürekli kılmak için toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde, ulusal öncelikler doğrultusunda bilim ve teknoloji politikaları hakkında çalışmak, bunları gerçekleştirecek altyapının ve araçların oluşturulmasına katkı sağlamak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini özendirmek, desteklemek, koordine etmek, yürütmek, bilim ve teknoloji kültürünün geliştirilmesinde öncülük yapmak amacıyla tüzel kişiliğe, idarî ve malî özerkliğe sahip, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla ilgili ve özel bütçeli Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu kurulmuştur. Kurumun kısa adı TÜBİTAK'tır.", ikinci fıkrasında da, "Kurum bu Bölümde hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabidir..." hükümleri yer almaktadır.

Bu düzenlemeden de anlaşıldığı üzere TÜBİTAK; görev alanı, son olarak 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile belirlenen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla ilgili, tüzel kişiliği olan bir kamu kurumudur. 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 582. maddesinin ikinci fıkrasında özel hukuk hükümlerine atıf yapılmış olması, kurumun kamusal vasfını ve gördüğü hizmetin kamu hizmeti olma niteliğini değiştirmemektedir.

Bu çerçevede, Kurum tarafından yapılan ihaleler 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na göre yürütülmekte ve ihaleyle ilgili işlemlerine karşı Kamu İhale Kuruluna itirazen şikayet başvurusunda bulunulabilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi tarafından 20/04/2021 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen 2021/141609 ihale kayıt numaralı "Gebze Yerleşkesi Yemek Hizmeti (Malzemeli) ve Servis" işi ihalesine ilişkin olarak davacı şirket tarafından 14/04/2021 tarihinde şikayet başvurusunda bulunulduğu, 19/04/2021 tarihinde bu başvurunun reddedildiği, bunun üzerine 29/04/2021 tarihinde 23.060-TL tutarında başvuru bedeli yatırılarak Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunulduğu, Kamu İhale Kurulunun yaptığı inceleme sonucu aldığı 26/05/2021 tarih ve 2021/UH.II-1073sayılı karar ile, mevzuata aykırı olduğunu belirlediği ihalenin iptaline karar verdiği, bu karar sonrasında davacı şirketin, 11/06/2021 tarihinde davalı idare kayıtlarına giren dilekçe ile haklı oldukları ortaya çıkan itirazen şikayet başvurusu nedeniyle Kamu İhale Kurumuna yatırdığı başvuru bedelinin tarafına ödenmesini talep ettiği, bu başvurunun TÜBİTAK'ın 17/06/2021 tarih ve 83533 sayılı işlemiyle reddedilmesi üzerine de anılan işlemin iptali ile 23.060,00-TL tutarındaki bedelin ödemetarihini takip eden ay başından itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.

İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.

İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip,bağımsız karakteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda, davalı idarece yürütülen ihale sürecine yönelik şikayet başvurusunun reddedilmesine karşın, Kamu İhale Kurulunca itirazen şikayet başvurusunun haklı bulunarak ihalenin iptaline karar verildiğinden, davacı şirketin itirazen şikayet başvurusu sırasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca zorunlu olarak yatırdığı bedelin, Kamu İhale Kurulunca iptal edilen ihale işlemlerinden kaynaklandığı açıktır.

Öte yandan, 4734sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 1. maddesinde Kanunun amacının; kamu hukukuna tabi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kaynağını kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemek olduğu dikkate alındığında; 4734 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilensöz konusu ihalede, davalı idarenin kamu hukukuna tabi kamu kurum ve kuruluşu, dava konusu işlemin de idari işlem olduğu kuşkusuzdur.

Bu durumda; davalı idarenin 4734 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirdiği ihale sürecinde tesis ettiği işleme karşı yapılan itirazen şikayet başvurusunda ödenen bedel nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini amacıyla davalı idareye atfedilen hizmet kusuruna dayalı olarak açılan işbu iptal ve tam yargı davasının görüm ve çözümünün idari yargının görev alanında bulunduğu sonucuna varılmıştır."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

10. 15/07/2018 tarihli ve 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum Ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum Ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin"Amaç ve kuruluş" başlıklı 582. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

 

" (1) Türkiye’nin rekabet gücünü ve refahını artırmak ve sürekli kılmak için toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde, ulusal öncelikler doğrultusunda bilim ve teknoloji politikaları hakkında çalışmak,bunları gerçekleştirecek altyapının ve araçların oluşturulmasına katkı sağlamak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini özendirmek, desteklemek, koordine etmek, yürütmek, bilim ve teknoloji kültürünün geliştirilmesinde öncülük yapmak amacıyla tüzel kişiliğe, idarî ve malî özerkliğe sahip, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla ilgili ve özel bütçeli Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu kurulmuştur. Kurumun kısa adı TÜBİTAK’tır.

(2) Kurum, bu Bölümde hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tâbidir. Kurumun merkezi Ankara’dadır."

 

11. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ''Amaç'' başlıklı 1. maddesi şöyledir:

 

''Bu Kanunun amacı, kamu hukukuna tabi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir.''

 

12. Yine Kanun'un “Kapsam” başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"Aşağıda belirtilen idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihaleleri bu Kanun hükümlerine göre yürütülür:

a) (Değişik: 1/6/2007-5680/1 md.) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler (meslekî kuruluş şeklinde faaliyet gösterenler ile bunların üst kuruluşları hariç), tüzel kişiler.

b) (Değişik: 30/7/2003-4964/1 md.) Kamu iktisadi kuruluşları ile iktisadi devlet teşekküllerinden oluşan kamu iktisadi teşebbüsleri.

c) (Değişik: 30/7/2003-4964/1 md.) Sosyal güvenlik kuruluşları, fonlar, özel kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle kurulmuş ve kendilerine kamu görevi verilmiş tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar (meslekî kuruluşlar ve vakıf yüksek öğretim kurumları hariç) ile bağımsız bütçeli kuruluşlar.

d) (Değişik: 12/6/2002-4761/10 md.) (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilenlerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler.''

 

13. Kanun'un "İhalelere yönelik başvurular" başlıklı 54. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

"...İtirazen şikayette bulunanlardan 53 üncü maddenin (j) bendinin (2) nolu alt bendinde belirtilen bedelin dört katı tutarına kadar başvuru teminatı alınmasına Bakanlar Kurulunca karar verilebilir. Başvuru teminatları Kurum hesaplarına yatırılır. Bu teminatlar Kurum gelirleri ile ilişkilendirilmeksizin ayrı hesaplarda tutulur.

...

c) Başvurunun süre, usul ve şekil kurallarına uygun olmaması, usulüne uygun olarak sözleşme imzalanmış olması veya şikayete konu işlemlerde hukuka aykırılığın tespit edilememesi veya itirazen şikayet başvurusuna konu hususun Kurumun görev alanında bulunmaması hallerinde başvurunun reddine, karar verilir. Kurumun görev alanında bulunmaması hali hariç, itirazen şikayet başvurusunun reddedilmesi durumunda, başvuru teminatı yatırılan hallerde teminatın gelir kaydedilmesine de karar verilir... "

 

14. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"İdari dava türleri şunlardır:

a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

15. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 23/01/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı vekilinin, anılan Kanun'un 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

16. Raportör-Hakim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

17. Dava, davalı tarafından 4734 sayılı Kanun'a istinaden gerçekleştirilen ihaleye ilişkin olarak, Kamu İhale Kurumuna yapılan itirazen şikayet başvuru sonrası, ihalenin iptaline karar verilmesi nedeniyle, Kamu İhale Kurumuna yatırılan başvuru bedelinin tarafına ödenmesi talebinin reddine ilişkin davalı işleminin iptali ile 23.060 TL bedelin ödeme tarihini takip eden ay başından itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesi istemiyle açılmıştır.

 

18. 24/07/1963 tarihli ve 11462 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 278 sayılı Kanun ile kurulan TÜBİTAK, anılan Kanun’un bazı hükümlerinin 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kaldırılması üzerine 15/07/2018 tarih ve 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden yapılandırılmıştır.

 

19. Diğer yandan, 4734 sayılı Kanun, kamu hukukunu ilgilendiren Kanun olması nedeniyle, sözleşme aşamasına kadar Kanuna dayanılarak idarece alınan karar ve yapılan işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların idari yargı yerinde, sözleşme yapıldıktan sonra sözleşme hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların ise sözleşme ve özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerekmekte ise de, sözleşme yapıldıktan sonra tesis edilse bile sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmayan, sözleşmeden doğan bir hak veya alacağın takibi niteliğini taşımayan, idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı olarak tesis ettiği idari işlemlerin iptali istemiyle açılan veya bu nitelikteki idari işlemler nedeniyle doğan tazminat istemleri nedeniyle açılan davaların da idari yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır.

 

20. Olayda, davalı idarece 4734 sayılı Kanun'a istinaden20/04/2021 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen "Gebze yerleşkesi Yemek Hizmeti (Malzemeli) ve Servis" işi ihalesinde, davacı tarafından mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil ettiği tespit edilen hususlar ile ilgili olarak 14/04/2021 tarihinde davalı tarafa şikayet başvurusunda bulunulduğu, 19/04/2021 tarihinde başvurunun reddi üzerine 29/04/2021 tarihinde 23.060 TL başvuru bedeli yatırılarak Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunulduğu, anılan Kurumca yapılan inceleme sonucu 26/05/2021 tarihli ve 2021/UH.II-1073 sayılı kararıyla 4734 sayılı Kanun'un 54. maddesi uyarınca ihalenin iptaline karar verildiği açıklanarak, davanın, yatırılan başvuru bedelinin tarafına ödenmesinin talep edildiği ancak davalı tarafından bu talebin reddedildiği ileri sürülerek, davalı idarenin 17/06/2021 tarihli ve 83533 sayılı işleminin iptali ile 23.060 TL bedelin tarafına ödenmesi istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

 

21. Davalı TÜBİTAK yukarıda anılan maddelerde belirtilen görevleri yerine getirmek amacıyla, tüzel kişiliğe, idarî ve malî özerkliğe sahip, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla ilgili ve özel bütçeli bir kamu kurumu olarak kurulmuş olup, Kurum tarafından yapılan ihaleler de 4734 sayılı Kanunu'na göre yürütülmekte ve ihaleyle ilgili işlemlere karşı Kamu İhale Kuruluna itirazen şikayet başvurusunda bulunulabilmektedir. Bu kapsamda, davalı idarenin kamu hukukuna tabi kamu kurum ve kuruluşu, söz konusu ihale ve sonraki işlemin de idari işlem olduğu tartışmasızdır.

 

22. Bu durumda, davalı idarenin 4734 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirdiği ihale sonucunda, itirazen şikayet başvurusu için ödenen bedel nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini amacıyla açılan tam yargı ve iptaldavasının görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

23. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

23/01/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

            TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                               Ahmet                            Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN