T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS     NO  : 2018/194

          KARAR NO  : 2018/197

          KARAR TR   : 20.04.2018              

 

ÖZET: Adli ve idari yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığı, bu nedenle 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk

     

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

 

            Davacı            : M.K.

            Vekili              : Av. S.S.

Davalı             : Antalya Valiliği

            Vekili              : Av. Ü.E.

 

O L A Y         : Antalya Valiliği Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan denetim sırasında, alkollü olarak araç kullandığından bahisle, davacı adına 11.2.2017 gün ve ID-195181 seri-sıra sayılı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenerek, davacıya 2918 sayılı Karayolları Trafik  Kanunu’nun 48/5. maddesi uyarınca 876,00 TL. idari para cezası verilmiş, aynı birim tarafından sürücü belgesi geri alma tutanağı düzenlenmiştir.

Davacı, 13.2.2017 tarihli başvuru dilekçesiyle, idari para cezası ile sürücü belgesi geri alma tutanağının iptali istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunmuştur. 

            ANTALYA 5. SULH CEZA HAKİMLİĞİ: 7.4.2017 gün ve D.İş:2017/996 sayı ile; başvurunun esasını inceleyerek, idari yaptırım kararının kaldırılmasına karar vermiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.

Davacı, 13.2.2017 tarihli dava dilekçesiyle, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ANTALYA 1. İDARE MAHKEMESİ: 25.4.2017 gün ve E:2017/179, K:2017/415 sayı ile; 2918 sayılı Kanun’un 112. maddesinde yapılan yeni düzenleme nedeniyle davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, karara bu kez davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 16.11.2017 gün ve E:2017/1558, K:2017/1328 sayılı kararı ile, istinaf isteminin reddine karar vermiştir.

Bu kez, davacı vekilinin 17.1.2018 tarihinde Antalya 1. İdare Mahkemesine vermiş olduğu dilekçesi ile,  adli ve idari yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurulmasını talep etmesi üzerine, dava dosyası Antalya 1. İdare Mahkemesinin 12.3.2018 tarih ve E:2017/179, K:2017/415 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 21.3.2018 tarihinde kayda girmiştir

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Birgül KURT ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 20.04.2018 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in başvurunun reddi yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...” açıkça belirtilmiştir. Bu durum gözetildiğinde, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.

2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

           Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir”, 19.maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

            (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

 Dosyanın incelenmesinden, davacının, Antalya Valiliği Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan denetim sırasında, alkollü olarak araç kullandığından bahisle, adına 11.2.2017 gün ve ID-195181 seri-sıra sayı ile verilen idari para cezası ile bu tutanağa istinaden düzenlenen  sürücü belgesi geri alma tutanağının iptali istemiyle adli yargı yerine yaptığı itiraz sonucunda, Mahkemece idari yaptırım kararının kaldırılması kararı verilmiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleşmiş, aynı istemle açılan dava nedeniyle Antalya 1. İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine, Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliğince verilen  idari yaptırım kararının kaldırılmasına ilişkin karar ile, Antalya 1. İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararı arasında  olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu ileri sürülerek, davacı vekilinin görevli merciin belirtilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi istemiyle yaptığı başvurusu üzerine, adli yargı yerine ait dava dosyası da temin edilerek dava dosyasının Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.

           Somut olayda, dosya içinde bulunan idari ve adli yargı yerlerine ait dosyaların incelenmesinden, davacının Antalya Valiliği Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan denetim sırasında, alkollü olarak araç kullandığından bahisle, adına 11.2.2017 gün ve ID-195181 seri-sıra sayı ile verilen idari para cezası ile bu tutanağa istinaden düzenlenen sürücü belgesi geri alma tutanağının iptali istemiyle adli yargı yerine yapılan başvuru sonucunda, başvurunun esasının incelenerek, Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliğince idari yaptırım kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmış, aynı istemle idari yargı yerinde dava açtığı, Antalya 1. İdare Mahkemesi’nce davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine, bu kez davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 16.11.2017 gün ve E:2017/1558, K:2017/1328 sayılı kararı ile, 2247 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinde sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı gerekçesiyle  istinaf  isteminin  reddine  karar verildiği,  böylece ortada 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde, tarafları, sebebi ve konusu aynı olan davada en az iki yargı merciince kendilerini görevsiz görerek verilmiş ve kesinleşmiş görevsizlik kararları bulunmadığı görülmüştür.

Bu durumda, adli ve idari yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığı, bu nedenle 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

S O N U Ç     : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığının oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 20.04.2017 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                          Üye                                 Üye                                Üye                    

              Nuri                           Şükrü                            Mehmet                       Alaittin Ali                 

      NECİPOĞLU                  BOZER                           AKSU                             ÖĞÜŞ              

 

 

                                                  Üye                                  Üye                               Üye

                                          Süleyman Hilmi                     Birgül                     Turgay Tuncay  

                                                AYDIN                            KURT                          VARLI