Hukuk Bölümü         2004/41 E.  ,  2004/32 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : C. Ç. ve Arkadaşları

Vekili              : Av. S. N. A.

Davalı            : TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü

Vekili              : Av. S. Ç.

O  L  A  Y       : Davacılar vekilince, hemzemin geçitte trenin çarptığı aracın sürücüsü olan müvekkillerinin murisi A. Ç.’ın ölümü nedeniyle davalı İşletme aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle; karşı davacı İşletme vekilince ise, cevap dilekçesinde görev itirazında bulunulmuş ve ayrıca karşı davalılar aleyhine tren tehir tazminatı istemiyle, adli yargı yerinde dava açılmıştır.

            ANKARA 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 6.11.2002 gün ve E:2002/567, K:2002/787 sayı ile, dava ve karşı davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

            Anılan kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ; 24.4.2003 gün ve E:2002/14764, K:2003/5288 sayı ile, “... uyuşmazlığın Karayolları Trafik Yasası’ndaki hükümler uyarınca çözümlenmesi gerektiği, anılan Yasa’nın kapsamındaki eylemlerden doğan uyuşmazlıkların çözüm yerinin de adliye mahkemeleri olduğu düşünülerek işin esasına bakılarak varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle Mahkeme kararını bozmuştur.

            ANKARA 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 7.10.2003 günlü celsesinde E:2003/719 sayı ile, “Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilip tefhimle devam olundu.

            Davacı vekili; delillerimizi sunalım dedi.

            Davalı vekili; Danıştay Başsavcılığına başvuruda bulunup uyuşmazlık çıkartacağız mehil isterim dedi.

            GD/

            (...)

            4. Davalı idare vekilince Danıştay Başsavcılığına başvuruda bulunma talebi doğrultusunda karar alması için duruşma gününe kadar süre verilmesine, duruşmanın 18.11.2003 günü saat (...)’e ertelenmesine karar” vermiştir.

            Davalı İşletme vekilince, 30.1.2004 günü Mahkeme kaydına giren ve olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemini içeren dilekçe ile, Danıştay Başsavcılığına başvuruda bulunulmuştur.

            DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Davalı idarenin yürütmekle görevli olduğu kamu hizmetinin gereği gibi yapılmamasından dolayı uğranıldığı iddia olunan zararın tazmini istemine ilişkin bulunan davada, Anayasa’nın 125. ve 2577 sayılı İYUK.’nun 2/1-b. maddesi uyarınca idari yargının görevli olduğundan bahisle idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış ve görev konusunun incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi’nden istemiştir.

             İNCELEME VE GEREKÇE:    Uyuşmazlık     Mahkemesi    Hukuk     Bölümü’nün,   Tülay TUĞCU’nun  Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR,  M.Lütfü  ÜÇKARDEŞLER,  Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 3/5/2004 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun 2247 sayılı Yasada öngörülen süresinde ileri sürülmeyen başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ’nin başvurunun reddi gerektiğine ve Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR’ün ise işin esasına gerilerek davada idari yargının görevli olduğuna ilişkin yazılı düşünceler doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

             USULE İLİŞKİN İNCELEME :

            2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 10. maddesinin birinci fıkrasında “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.” tanımına yer verilmiş; aynı maddenin ikinci fıkrasında “Yetkili Başsavcının Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının,hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır.” denilmiş ve üçüncü fıkrasında  “Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır.” kuralı yer almıştır.

            Öte yandan, anılan Yasa’nın 12. maddesinin birinci fıkrasında “Görev itirazında bulunan kişi veya makam, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on beş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir.” hükmü yer almıştır.

             Anılan düzenlemelere göre, hukuk alanında, görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi için: temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğu yolunda karar verilmiş olması ve bunun yanısıra görevlilik kararının verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden başlayarak on beş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçenin görevlilik kararı veren yargı merciine verilmiş bulunması gerekmektedir.

            Olayda, inceleme konusu dava ve karşı davada: davalı ve karşı davacı TCDD İşletmesi vekilince, birinci savunma ve karşılık dava dilekçesinde görev itirazında bulunulduğu; Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verildiği; ancak, bu kararın temyiz incelemesi yapan Yargıtay’ca bozulması üzerine Asliye Hukuk Mahkemesince, 7.10.2003 günlü celsesinde, bozmaya uyulmak suretiyle görevlilik kararı verildiği ve bu kararın tarafların vekillerine tefhim olunduğu; davalı ve karşı davacı TCDD İşletmesi vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle Danıştay Başsavcılığına sunulmak üzere verdiği dilekçenin, 30.1.2004 günü mahkeme kaydına girdiği, başvuru dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden anlaşılmaktadır.

            Bu duruma göre, Asliye Hukuk Mahkemesince, görevsizlik kararının Yargıtay’ca bozulması üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle görevlilik kararı verilmiş ise de, görev uyuşmazlığı çıkarılması istemini içeren dilekçenin görevlilik kararının tefhim olunduğu 7.10.2003 tarihinden çok sonra 30.1.2004 tarihinde mahkeme kaydına girmiş olması karşısında, anılan Yasa’nın 12. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen on beş günlük sürenin geçirilmiş bulunduğu; diğer taraftan, görev uyuşmazlığına ilişkin özel düzenlemede öngörülmeyen biçimde uyuşmazlık çıkarılması için yargı merciinden mehil istenilmiş olmasının bu süreyi durdurmayacağı tartışmasızdır.

            Açıklanan nedenlerle ve 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesinde yer alan “Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder.”hükmü uyarınca başvurunun reddi gerekmektedir.

             SONUÇ         : 2247 sayılı Yasa’nın 12. maddesinde öngörülen süre geçirildikten sonra yapılan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 3.5.2004 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.