Ceza Bölümü         2005/16 E.  ,  2005/24 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı           : K.H.

            Mağdurlar     : 1-E.Y.

                                     2-A.G.

                                     3-A.K.

                                     4-K.K.

                                     5-E.V.

                                     6-C.S.

            Sanık             : İ.E.

 O L A Y          :  Ankara/Çubuk  28  Mknz. P.  Tug, Topçu  Tb.  Komutanlığı   emrinde görevli  sanık Topçu Çvş. İ.E.’nin, 13.10.2003 günü, sevk ve idaresindeki askeri araç ile Çubuk İlçesinden Ankara İli istikametine doğru seyir halinde iken, sağ arka lastiğin patlaması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiği, reklam panolarına çarparak takla attığı, aynı Komutanlık emrinde görevli olup araçta bulunan mağdurlar E.Y., A.G., A.K., K.K., E.V. ve C.S.’ın, dosyada mevcut doktor raporlarında belirtildiği şekilde yaralanmalarına neden olduğu, böylece, tedbirsizlik veya dikkatsizlikle yaralamaya sebebiyet vermek suçunu  işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 459/2-son maddesi uyarınca cezalandırılması  istemiyle Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 31.12.2003 gün ve E:2003/1119, K:2003/778 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

ÇUBUK ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 13.1.2004 gün ve E:2004/79, K:2004/2 sayıyla; yüklenen eylemin,  asker kişi mağdurlara karşı, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği ileri sürüldüğüne, hizmette tekâsül sonucu askeri aracın hasara uğramasına sebep olunduğuna göre, yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz  edilmeden kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Kara Kuvvetleri Komutanlığı  Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 15.12.2004 gün ve E:2004/1285, K:2004/1006 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı ve yargılama sırasında sanığın terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize  gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Cafer ŞAT’ın Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ, Erdoğan GENEL’in  katılımlarıyla yapılan 13.6.2005 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik bulunmadığı,adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın  incelenmesine  oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay  Başsavcı  Yardımcısı Turgut SÖNMEZ’in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.     

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.  

Somut olayda, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, sanığa yüklenen eylemin, hizmette tekâsül sonucu askeri aracın hasara uğratılması suçunu da oluşturduğu gerekçesine yer verilmiş ise de; iddianame içeriği ile tüm dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, görevsizlik kararında sözü edilen, Askeri Ceza Kanunu’nun 137. maddesinde düzenlenen “hizmette tekâsül dolayısıyla askeri aracın hasara uğramasına sebep olmak” suçu hakkında açılmış bir kamu davası bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sanığa yüklenen eylem unsurları ve cezalarıyla Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş bulunan “tedbirsizlik veya dikkatsizlikle yaralamaya sebebiyet vermek” suçu olup, bu suçun da askeri suç olmadığı açıktır. 

Adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında yüklenen eylemin, asker  kişilere karşı, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği  gerekçesine de  yer verilmiş, ancak, sanığın yargılama aşamasında  terhis edildiği  dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. 

Açıklanan nedenlerle, yüklenen suçun askeri  suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Çubuk Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Çubuk Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.1.2004 günlü ve E:2004/79, K:2004/2 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 13.6.2005 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.