Hukuk Bölümü 2004/67 E., 2004/77 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 45 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Davacıların oğlu Onur Duygu'nun, Kuleli Askeri Lisesi'nde öğrenim görmekte iken derslerindeki başarısızlığı nedeniyle 3.8.2001 tarihinde okuldan kaydının silinmesi üzerine, öğrenim giderinden faiz hariç 9.305.490.000.-TL. borç çıkartılarak ödenmesi istenilmiş; velisince bu borcun defaten ödenemeyeceği, ancak aylık 50.000.000.-TL. taksitle ödenebileceği yolunda yapılan teklif, Maliye Bakanlığınca yetersiz bulunmuş ve 10.9.2001 günlü 31146 sayılı yazısında, kabul edilebilir bir ödemenin çerçevesi belirtilmiş olup, bu çerçeveye uygun şekilde tahsilata başlanmıştır.

    Davacılar vekilince, Genel Kurmay Başkanlığı K.K.K. Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığının askeri öğrenci Onur Duygu'nun okuldan kaydının silinmesine ve velisinden tazminat istenmesine dair 3.8.2001 tarih ve 4188-32-01/1064 sayılı işlemine dayalı olarak alınan ve Maliye Bakanlığının bu tazminatın taksitlerle ödenmesine ilişkin velinin verdiği teklifi reddeden 10.9.2001 tarihli ve 31146 sayılı kararının ve müvekkillere yüklenen tazminatın iptallerine ve alınmış olan tazminat miktarının iadesine karar verilmesi istemiyle, 22.7.2002 gününde askeri idari yargı yerinde dava açılmıştır.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 26.9.2002 gün ve E:2002/619, K:2002/757 sayı ile, davacı vekilinin dilekçesinde: 1-Onur Duygu'nun Kuleli Askeri Lisesinden kaydının silinmesi işleminin iptali isteminin Onur Duygu adına velayeten velisi tarafından Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, 2-Okuldan çıkarılma nedeniyle tazminat istenilmesi, tazminat miktarının taksitlerle ödenmesi yönünden talebin reddi işleminin ve alınmış olan tazminat miktarının iadesi yönündeki istemlerinin Genel Adli Yargı yerinde ayrı ayrı dava açılması gerekirken terditli olarak ve tek dilekçe ile dava açıldığı anlaşılmakla, 1602 sayılı Yasa'nın 45. maddesinin (B) bendi gereğince (30) gün içinde dava açılmak şartıyla dilekçenin reddine karar vermiştir.

    Bu arada davacı vekilince, aynı istekle 12.9.2002 gününde genel idari yargı yerinde de dava açılmıştır.

    ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ'nce, 4.4.2003 gün ve E:2002/1181, K:2003/414 sayı ile, olayda birden çok işlem var iken dava dilekçesinde iddialar ile sonuç kısmının, yazılı bildirim tarihinde sözü edilen işlemin birbirini tutmadığı, okuldan ilişik kesme işlemi, okul masraflarının borç çıkartılması işlemi, çocuğun tedavi ettirilmesi, borcun iptal edilmesi, ödemenin iadesi isteminin reddine ilişkin işlem olmak üzere farklı makamlarca farklı zamanlarda tesis edilmiş birbirinden farklı işlemler olduğundan, dava dilekçesinde hangisinin iptalinin istenildiği, iptali istenen işlemin tebliğ tarihi belirtilmediğinden, 2577 sayılı Yasa 'nın 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin aynı Yasa'nın 15/1-d. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.

    Davacılar vekilince, 4.7.2003 gününde kayda giren yenileme dilekçesinde, müvekkillerinden tazminat istenilmesine ilişkin işlemin iptali ile alınmış bulunan tazminatların iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

    ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ; 7.10.2003 gün ve E:2003/1119, K:2003/1223 sayı ile, askeri okulda öğrenci iken asker kişi sayılan davacıların oğlunun bu okuldaki masraflarının Okul Komutanlığınca tazminat olarak istenilmesine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde AYİM'in görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacılar vekilince, müvekkillerinin oğlunun askeri okuldan kaydının silinmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle ayrı dilekçeyle açtığı dava, AYİM İKİNCİ DAİRESİ'nin 4.6.2003 gün ve E:2003/611, K:2003/477 sayılı kararıyla süreaşımı yönünden reddedilmiştir.

    Davacılar vekili, öğrenim tazminatının tahsiline ilişkin işlem yönünden "Genel Adli Yargı yerinde ayrı dava açılması" yolunda verilen AYİM kararı ile Ankara 4. İdare Mahkemesi kararı arasında doğduğunu öne sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunması üzerine, idari yargı dosyası Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Tülay TUĞCU'nun Başkanlığında, Üyeler:M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK, Z. Nurhan YÜCEL, Sinan TUNCA, Abdullah ARSLAN ve H.Hasan MUTLU'nun katılımlarıyla yapılan 01/11/2004 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU' nun 2247 sayılı Yasada öngörülen yönteme uymayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR ile AYİM Savcısı Ahmet SİVAS'ın başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 14. maddesinde, "Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

    Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise, ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir." hükmüne yer verilmiştir.

    Açılan bir davada bir yargı merciinin görevsizlik kararı vermesinden sonra görevli olduğu işaret edilen yargı merciine bu davanın intikali üzerine, bu yargı merciince de görevsizlik kararı verilerek daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinin görevli olduğuna işaret edilmesi halinde doğan olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle tarafları, sebebi ve konusu aynı olan bir davaya bakacak mahkeme bulunmadığından, anılan Yasa'nın 14. maddesine göre yapılacak başvuru üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi'nce görevli yargı merci belirtilmek suretiyle davanın esasının incelenebilmesi olanaklı hale gelecektir.

    Olayda; askeri idari yargı yerinde açılan davada Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesi'nce verilen dilekçe ret kararında, öğrenim tazminatının tahsiline ilişkin işlemler yönünden "Genel Adli Yargı Yerinde" ayrı dilekçe ile dava açılması gerektiğine işaret edilmiş; bu karar verilmeden önce genel idari yargı yerinde açılan davada ise, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olup, davacılar vekilince söz konusu kararlar nedeniyle doğduğu ileri sürülen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmiştir.

    Oysa, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesi'nin kararında işaret ettiği adli yargı yerine açılmış bir dava ve bu dava sonucunda daha önce görevsizlik kararları veren yargı mercilerinin görevli olduğu yolunda verilmiş bir görevsizlik kararı olmadığına göre, olayda davaya bakacak bir mahkeme kalmadığından söz edilemez. Başka bir ifadeyle, davacının, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesi'nin kararı üzerine öğrenim giderleri tazminatı istenilmesi ve velinin taksitlendirme talebinin reddi işlemleri ile alınan tazminat miktarının iadesi yönünden adli yargı yerinde dava açması gerekmektedir.

    Bu durumda, genel idari yargı yerince işaret edilen askeri idari yargı yeri tarafından, davada üçüncü bir yargı mercii olan adli yargı yerinin görevli olduğuna işaret edilmiş olması karşısında, olayda 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan sözetmek olanaksızdır.

    2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi, "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder." hükmünü taşımakta olup, yukarıda açıklanan nedenlerle yöntemine uymayan başvurunun anılan 27. madde uyarınca reddi gerekmektedir.

    SONUÇ :2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen yönteme uymayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 01.11.2004 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.