T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESASNO       : 2022/730

KARAR NO : 2023/116

KARAR TR  : 27/02/2023

ÖZET: Adli yargıda, taraflar arasında, inşa edilen binanın yapı denetim hizmeti konusunda akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca, hak ediş bedellerinden bir kısmının ödenmediği ve davalı belediyenin yapı denetim bedellerinin ödenmediğinden dolayı yapıyı durdurması gerekirken durdurmadığı nedeniyle, sözleşmeden kaynaklanan hak ediş bedellerinin ödenmemesi sebebiyle, tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına hükmedilmesi istemiyle; İdari Yargıda ise, yapı denetim şirketi tarafından hak edişlerin ödenmemesine karşın inşaatın yapımına izin verildiğinden bahisle yapı denetim ücreti alacağının tazmini istemiyle açılan davanın 2004 sayılı Kanun'un 42. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi kararı gözetilerek İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı     : İ. Y. D. Ltd. Şti.

Vekili       : Av. T. S

Davalılar : Adli Yargıda

1-İ. İ. Tic. San. Ltd. Şti.

Vekili       : Av. V. Ç

2-A. Ö

Vekili       : Av. S. İ

3-Beylikdüzü Belediye Başkanlığı

Vekili       : Av. İ. C. D

İdari Yargıda

Beylikdüzü Belediye Başkanlığı

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacı vekili, taraflar arasında .... sayılı parselde inşa edilen binanın yapı denetim hizmeti konusunda sözleşme akdedildiğini, sözleşme kapsamında 1 ve 2 nolu hak ediş bedelleri ödenmesine rağmen 3, 4 ve 5 nolu hak ediş bedellerinin ödenmediğini davalı Belediyenin yapı denetim bedellerinin ödenmemesi halinde yapıyı durdurması gerektiğini, ancak davalı Belediyenin yapının devamına izin verdiği gibi, yapı kullanma izin belgesini de verdiğini, diğer davalının ise binanın sahibi olduğunu; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan haklarını müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, davalıların sözleşmeden kaynaklanan hak ediş bedellerini ödememesi sebebiyle, tahsili amacıyla, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünde E.2009/38686 sayı ile takip başlatıldığını bu takibe yapılan itirazın haksız olduğundan bahisle iptali ile % 40 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ederek adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 05/10/2010 tarih ve E.2009/1318, K.2010/1110 sayılı kararı ile, davanın yapı denetim hizmeti karşılığı ücretin ödenmediği, başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğunu, taraf delillerinin toplandığını, tapu ve soruşturma dosyalarının getirtilerek incelendiğini, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını, dosya kapsamına uygun oluşu nedeniyle hükme yeter görülen bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı ile davalı İ. İ. Tic. San. Ltd. Şti. arasında 30/05/2002 tarihli yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığını, 4. maddede de hizmet bedelinin kararlaştırılmış olduğunu, sözleşmede yapı sahibinin A. Ö veya adına hareket eden İ. İ. Tic. San. Ltd. Şti. olarak belirtildiğini, kanun gereğince sözleşmenin yapı sahibi ve arsa sahibi arasında yapılması gerektiğini, davacının yaptığı hizmet karşılığı 219.660,34 TL alacaklı olduğunu, talebin 215.711,24 TL olduğu anlaşılmakla bu miktarın davalılar A. Ö ile İ. İ Tic. San. Ltd. Şti.'nden tahsiline karar vermek gerektiğini belirterek, davalı belediye yönünden Yönetmeliğin 14/f-son maddesi uyarınca yapı sahibince taksit peşin olarak yatırılmadan müteakip bölümün devamına idarece izin verilmeyeceği, davalı Belediyenin buna aykırı davranmasının hizmet kusuru oluşturacağı ve idari yargı yolunda bunun değerlendirilmesinin gerektiği, davalı belediye yönünden dava dilekçesinin mahkemelerinin görevsizliği nedeniyle reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle, davalı Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yönünden davanın görev yönünden reddine, davalılar İ. İ ve A. Ö yönünden davanın kabulü ile 215.711,24 TL üzerinden Büyükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün E.2009/38686 sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine, faizin takip tarihinden itibaren işletilmesine karar vermiş, bu karar davalı İ. İ. Tic. San. Ltd. Şti. ve A. Ö ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

3. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 09/10/2013 tarih ve E.2013/12033, K.2013/15711 sayılı kararı ile, "... 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ile davalılar İ. İ Ltd Şti ve A. Ö vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davacı vekilinin temyizi yönünden;

Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan dava konusu alacak, likit bilinebilir, belirlenebilir bulunduğuna göre, davacı yararına İİK 67/2. maddesi uyarınca hükmedilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacının bu talebinin reddi doğru görülmemiştir.

3-Davalı İ. İ Ltd. Şti. vekilinin temyizi yönünden;

Davanın, kısmen kabul kısmen red edildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.

4-Davalı A. Ö vekilinintemyizi yönünden;

Davalı A. Ö yapı ve arsa sahibi olmasından ötürü sorumlu olup, taşınmazda hissedar durumunda olduğundan dava konusu alacaktan hissesi oranında sorumlu tutulması gerekirken tamamından sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ile davalılar İ. İ Ltd. Şti. ve A. Ö vekillerinin öteki temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İ. İ Ltd Şti vekilinin, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A. Ö vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA" karar vermiştir.

 

4. Davalı İ. İ. Tic. San. Ltd. Şti. vekili tarafından bu kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmuştur.

 

5. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 16/04/2014 tarih ve E.2014/4968, K.2014/7525 sayılı kararı ile, karar düzeltme isteminin reddine karar vermiştir.

 

6. Büyükçekmece 4.Asliye Hukuk Mahkemesi 02/02/2015 tarih ve E.2014/436, K.2015/43 sayılı kararı ile, bozma kararına uyarak, "1-Davalı Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yönünden daha önce verilen karar kesinleşmekle bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,

2-Davalılar İ. İ ve A. Ö yönünden davanın kısmen kabulü ile Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün E.2009/38686 sayılı dosyasındaki itirazın asıl alacak olan 215.711,24 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, işlemiş faize yönelik davanın Reddine, davalı A. Ö'ın tapudaki hissesi oranında sorumlu tutulmasına,

3-Asıl alacağın takdiren % 40 'ı oranına karşılık gelen 86.284,40 TL icra inkar tazminatının (19.413,99 TL'sinin davalı A. Ö, bakiyesinin davalı İ. İ'tan alınarak) tapudaki hisse oranında sınırlı kalmak kaydıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

4-Harçlar Kanunu hükmünce alınması gerekli 14.735,23 TL nispi karar harcından peşin alınan ve ikmal edilen 2.357,80 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 12.377,43 TL’nin 2.784,92 TL'sinin davalı A. Ö’dan, bakiyesinin davalı İ. İ'tan alınarak hâzineye irat kaydına,

5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 18.142,67 TL vekalet ücreti takdiri ile bu miktardan 4.082,10 TL'sinin davalı A. Ö'dan, bakiyesinin davalı İ. İ'tan alınarak davacıya verilmesine, aynı nedenle davanın red edilen kısmı yönünden avukatlık ücreti 7.083,87 TL’nin 1.593,87 TL'sinin davacıdan alınıp davalı A. Ö'a, bakiyesinin davalı İ. İ'a verilmesine,

6-Davacı tarafça yapılan bozma öncesi ve bozma sonrası 1.058,00 TL’nin kabul ve red oranına göre 823,00 TL’nin 185.17 TL'sinin davalı A. Ö’dan, bakiyesinin davalı İ. İ'tan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,

7-Davacı tarafça peşin yatırılan 2.357,80 TL’nin 530,50 TL'sinin davalı A. Ö'dan, bakiyesinin davalı İ. İ'tan alınarak davacıya verilmesine" karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

 

7. Davacı vekili, İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, .... Mahallesi, ..... pafta, .... parselde bulunan arsa üzerinde inşa edilen yapının yapı denetim sorumluluğunu üstlenen davacı yapı denetim şirketi tarafından, söz konusu inşaatın 3, 4 ve 5. sayılı hak edişleri ödenmemesine karşın inşaatın yapımına izin verildiğinden bahisle 215.711,24 sayılı yapı denetim ücreti alacağının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle Beylikdüzü Belediye Başkanlığına karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

8. İstanbul 10. İdare Mahkemesi 21/11/2014 tarih ve E.2014/209, K.2014/1836 sayılı kararı ile, adli yargı yerinde açılan davanın sürecinden sözederek, "iş bu davaya konu tutarın tahsiline ilişkin yargı yerince verilen nihai yargı kararı üzerine söz konusu tutarın davacı tarafından tahsil edilmesi cihetine gidileceği, nitekim tahsil işlemlerinin de devam ettiği anlaşılmakta olup, bu defa aynı tutarın aynı istemlerle davalı idareden tekraren tahsilinin istenilmesinin mümkün bulunmaması ve yapının hak edişleri ödenmeksizin idareden habersiz yapıya devam edilmesi durumunun, bu aykırılığın idarece tespiti dışında ayrıca hak edişlerin de davalı idare tarafından ödenmesi sonucunu doğurmayacağı karşısında söz konusu hak ediş tutarının tazmini isteminin reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine" karar vermiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

 

 

 

9. Danıştay Altıncı Daire 23/01/2020 tarih ve E.2015/4095, K.2020/324 sayılı kararı ile, “… Olayda, davaya konu uyuşmazlığın davacı ile yapı sahibi ve müteahhit şirket arasında imzalanan sözleşmeye aykırılıklardan ve bu sözleşmenin uygulanmamasından kaynaklandığı, tamamen işin yürütülmesine ilişkin olduğu, sözleşmenin tarafı olmayan idareye karşı açılan davada, sözleşmenin taraflarınca mevzuat ve sözleşme gereği \ yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden doğan ve sözleşmenin uygulanması aşamasında meydana gelen sebeplerden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün ise adli yargının görevinde olduğu sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 21/11/2014 tarih ve E:2014/209, K:2014/1836 sayılı kararının BOZULMASINA" karar vermiş, davacı vekilince bu kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmuştur.

 

10. Danıştay Altıncı Daire 29/12/2021 tarih ve E.2020/9837, K.2021/14667 sayılı kararı ile, kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar vermiştir.

 

11. İstanbul 10. İdare Mahkemesi 10/05/2022 tarih ve E.2022/510 sayılı kararı ile, bozma kararına uyarak, “…Olayda, davaya konu uyuşmazlığın davacı ile yapı sahibi ve müteahhit şirket arasında imzalanan sözleşmeye aykırılıklardan ve bu sözleşmenin uygulanmamasından kaynaklandığı, tamamen işin yürütülmesine ilişkin olduğu, sözleşmenin tarafı olmayan idareye karşı açılan davada, sözleşmenin taraflarınca mevzuat ve sözleşme gereği yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden doğan ve sözleşmenin uygulanması aşamasında meydana gelen sebeplerden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün ise adli yargının görevinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı merciilerinin görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 15. ve 19. maddeleri uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için, ilk görevsizlik kararını veren Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2009/1318 sayılı dava dosyası da temin edilerek dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine…" karar vermiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

12. Anayasa'nın "Uyuşmazlık Mahkemesi" başlıklı 158. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 

"Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır."

 

13. Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrası şöyledir:

 

"İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür."            

 

 

14.  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

   "1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

   a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

   b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler."

 

15. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesine göre bu Kanunun uygulanmasında; Belediye, belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini ifade eder.

 

16. 5393 sayılı Kanun'un "Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14. maddesişöyledir:

 

"Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;

a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları (Bu Kanunun 75 inci maddesinin son fıkrası, belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler tarafından, orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları ile Devlete ait her derecedeki okul binalarının yapım, bakım ve onarımı ile tefrişinde uygulanmaz.); sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. (Mülga son cümle: 12/11/2012-6360/17 md.) (…) (Ek cümleler: 12/11/2012-6360/17 md.) Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır. Diğer belediyeler de mali durumları ve hizmet önceliklerini değerlendirerek kadınlar ve çocuklar için konukevleri açabilirler.

b) (…) Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir; mabetlerin yapımı, bakımı, onarımını yapabilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir; bu amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir. (Değişik ikinci cümle: 12/11/2012-6360/17 md.) Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla ödül verebilir. Gıda bankacılığı yapabilir.

 

 

(Ek fıkra: 12/11/2012-6360/17 md.; Değişik: 12/7/2013-6495/100 md.) Belediyelerin birinci fıkranın (b) bendi uyarınca, sporu teşvik etmek amacıyla yapacakları nakdi yardım, bir önceki yıl genel bütçe vergi gelirlerinden belediyeleri için tahakkuk eden miktarın; büyükşehir belediyeleri için binde yedisini, diğer belediyeler için binde on ikisini geçemez.

(İptal fıkra: Anayasa Mahkemesinin 24/1/2007 tarihli ve E. 2005/95, K. 2007/5 sayılı Kararı ile. )

Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.

Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda engelli, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.

Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar.

Belediye meclisinin kararı ile mücavir alanlara da belediye hizmetleri götürülebilir.

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümleri saklıdır.

(Ek fıkra: 1/7/2006-5538/29 md.) Sivil hava ulaşımına açık havaalanları ile bu havaalanları bünyesinde yer alan tüm tesisler bu Kanunun kapsamı dışındadır."

 

17. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 42. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 

   "(Ek fıkra: 15/8/2017-KHK-694/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/8 md.) İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz."

 

18. 2004 sayılı Kanun'un Geçici 13. maddesi şöyledir:

 

"(Ek: 15/8/2017-KHK-694/9 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/9 md.)

İdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında, talep üzerine icra müdürünce 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya resen tebliğ edilir. Alacaklı, düşme kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurabilir. Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir. Düşme talebinin reddine veya düşme kararı hakkındaki şikayetin kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden takibe devam edilemez.

Birinci fıkra kapsamındaki ilamsız icra takipleri hakkında açılmış itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarında talep üzerine, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Tarafların yaptığı takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti üzerlerinde bırakılır. Bu kararın kesinleşmesi üzerine takip dosyası icra müdürlüğüne iade edilir ve takip hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılır. "

 

          B. Yargı Kararları

         

          19. Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesince Anayasa Mahkemesine yapılan itiraz başvurusunda Anayasa Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve E.2020/78, K.2020/59 sayılı karar gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

"... 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 42. maddesinin üçüncü fıkrasında 'İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz. ', geçici 13. maddesinde ise 'îdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında, talep üzerine icra müdürünce 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya resen tebliğ edilir. Alacaklı, düşme kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurabilir. Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir. Düşme talebinin reddine veya düşme kararı hakkındaki şikayetin kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden takibe devam edilemez./ Birinci fıkra kapsamındaki ilamsız icra takipleri hakkında açılmış itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarında talep üzerine, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Tarafların yaptığı takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti üzerlerinde bırakılır. Bu kararın kesinleşmesi üzerine takip dosyası icra müdürlüğüne iade edilir ve takip hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılır. ' hükümlerine yer verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 16/10/2018 tarihli ve E.2017/4-1458, K.2018/1437 sayılı kararında idari yargının görev alanına giren konulara ilişkin uyuşmazlıkların itirazın iptali davası yoluyla görülmesinin mümkün olmadığına ve bu uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince görülmesi gerektiğine karar vermiştir.

Açıklanan nedenlerle bakılmakta olan uyuşmazlık idari yargı mercileri tarafından çözülmesi gereken bir uyuşmazlık olup itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bu uyuşmazlığa bakma görevi bulunmamaktadır. ..."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

20. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Havva AYDINLI, Bilal ÇALIŞKAN, Recep KILIÇ ve Yüksel NAVDAR'ın katılımlarıyla yapılan 27/02/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosya sureti ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

21. Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN'ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

22.     Dava, İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, .... Mahallesi, F21D23C pafta, 874 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının yapı denetim sorumluluğunu üstlenen davacı yapı denetim şirketi tarafından, adli yargıda, taraflar arasında inşa edilen binanın yapı denetim hizmeti konusunda akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca, hak ediş bedellerinden bir kısmının ödenmediği ve davalı belediyenin yapı denetim bedellerinin ödenmediğinden dolayı yapıyı durdurması gerekirken durdurmadığı nedeniyle, sözleşmeden kaynaklanan hak ediş bedellerinin ödenmemesi sebebiyle, tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına hükmedilmesi istemiyle, idari yargıda ise; yapı denetim şirketi tarafından hak edişlerin ödenmemesine karşın inşaatın yapımına izin verildiğinden bahisle yapı denetim ücreti alacağının tazmini istemiyle açılmıştır.

 

23.     Kamu hizmeti yürüten Belediyenin bu hizmeti yürüttüğü sırada verdiği zararın tazmini istemiyle açılan dava, olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Kanun'un ilgili maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

 

24. Uyuşmazlık Mahkemesince 2004 sayılı Kanun'un değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yönünde kararlar verilmiş ise de, 2004 sayılı Kanun'un 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikve Anayasa Mahkemesinin22/10/2020 tarihli ve E.2020/78, K.2020/59 sayılı kararı doğrultusunda; idari yargının görev alanına giren konulara ilişkin uyuşmazlıkların, itirazın iptali davası yoluyla görülmesi mümkün olmadığından içtihat değişikliğine gidilmiştir.

 

25. Bu kapsamda; davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi niteliğindeki davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

26. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 10/05/2022 tarihli ve E.2022/510 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. İstanbul 10. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

27/02/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                  Doğan                            Eyüp                             Havva

            TOPAL                  AĞIRMAN                SARICALAR                   AYDINLI

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                                Bilal                             Recep                             Yüksel    

                                            ÇALIŞKAN                     KILIÇ                          NAVDAR