Ceza Bölümü 2007/21 E., 2007/21 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 12 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 135 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Iğdır/Aralık 5.Hd. A. 2. Hd. Tb. Komutanlığı emrinde İkmal Astsubayı olarak görevli sanık Per. Bçvş. Durak Üzer'in, Doğubayazıt İlçesi'nde tanıştığı sivil kişi sanık Ömer Seferoğulları'nın kişi başına 100 dolar karşılığı sınırdan göçmen geçirme teklifini kabul ederek, aynı Komutanlık emrinde görevli olup 76 AC 469 plakalı BMC marka askeri aracın şöförlüğünü yapan sanık P. Uzm. Çvş. Remzi Kuşçu'ya alacağı paranın yarısını teklif ettiği ve Remzi Kuşçu'nun da teklifi kabul etmesi üzerine, 4.4.2004-10.6.2004 tarihleri arasında, 4 kez ikmal için Doğubayazıt İlçesi'ne gittikleri tarihlerde görev dönüşü, sanık Ömer Seferoğulları'nın sınırda belirttiği noktalardan göçmen grupları araca bindirerek jandarma noktasını geçirdikten sonra Aralık İlçesi yakınlarında çeşitli yerlere bıraktıkları, böylece, müteselsilen rüşvet almak, müteselsilen göçmen kaçakçılığı, müteselsilen rüşvet vermek suçlarını işledikleri ileri sürülerek, sanıklar Durak Üzer ile Remzi Kuşçu'nun Askeri Ceza Kanunu'nun 135. maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu'nun 212/2, son, 80, 201/a-2, 80., sanık Ömer Seferoğulları'nın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 213/1, 80, 201/a-2, 80. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 18.8.2004 gün ve E:2004/769, K:2004/472 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    12. MEKANİZE PİYADE TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ : 8.12.2004 gün ve E:2004/1151, K:2004/716 sayıyla; asker kişi sanıkların müteselsilen rüşvet almak suçu nedeniyle cezalandırılmalarına, asker ve sivil kişi sanıkları müteselsilen göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle, suçun askeri suç olmaması ve diğer sanıklarla iştirak halinde işlendiğinin anlaşılması, sivil kişi sanığı da, müteselsilen rüşvet vermek suçu nedeniyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin bulunmaması nedeniyle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, müteselsilen rüşvet vermek suçu nedeniyle verilen görevsizlik kararı temyiz edilmediğinden kesinleşmiş, kararın sanıklar Durak Üzer ile Remzi Kuşçu tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nce mahkumiyet hükümlerinin usuli eksiklikler nedeniyle bozulmasına, görevsizlik kararlarının onanmasına karar verilmiş, böylece kesinleşen dava dosyası, Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    IĞDIR AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 30.1.2007 gün ve E:2007/15, K:2007/94 sayıyla; öncelikle sanıklar hakkında göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle açılan kamu davasını tefrik ederek, sanık Ömer Seferoğulları'na yüklenen rüşvet verme suçu nedeniyle açılan kamu davasında, asker kişi sanıklar Durak Üzer ile Remzi Kuşçu hakkında rüşvet alma suçu nedeniyle askeri yargı yerinde yargılamanın devam ettiği, tarafların müşterek iradesini birleştiren rüşvet anlaşmasında, rüşveti verenle alanın cezaları ayrı maddelerde ve farklı oranlarda saptanmış olsa bile, karşılıklı etkileşim ve azmettirme yönünden, eylemin 353 sayılı Yasa'nın 12. maddesinde öngörüldüğü biçimde müştereken işlenmiş olduğunun kabulü gerektiği, adil bir hüküm kurulabilmesi bakımından, rüşvet verdiği iddia olunan sivil kişi ile rüşvet aldığı iddia olunan asker kişilerin birlikte yargılanmalarının gerektiği açıklanarak, sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler; Hamdi Yaver AKTAN, Mehmet YALÇIN, Nuri YILMAZ, Tamer KORKMAZ, Erdoğan GENEL, Hasan DENGİZ'in, katılımlarıyla yapılan 07.05.2007 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde askeri yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR'ün askeri yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Sevilay BATIR'ın davanın çözümünün askeri yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun "Rüşvet" başlığını taşıyan 135. maddesinde; "Askeri şahıslardan herhangi biri Türk Ceza Kanunu'nun üçüncü babının üçüncü faslında yazılı suçlardan birini işlerse o fasıldaki cezalarla cezalandırılır" hükmü yer almaktadır. Böylece, Türk Ceza Kanunu'nun üçüncü babının üçüncü faslında düzenlenen "Rüşvet" suçu; 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 135. maddesindeki atıf suretiyle askeri suç haline getirilmiştir.

    13.11.2004 gün ve 25642 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un, "Uyum Hükümleri" başlığı altında düzenlenen 3. maddesinde, "(1)Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan Türk Ceza Kanununa yapılan yollamalar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelere yapılmış sayılır." (2)Mevzuatta, yürürlükten kaldırılmış Türk Ceza Kanununun kitap, bab ve fasıllarına yapılmış olan yollamalar, o kitap, bab ve fasıl içinde yer almış hükümlerin karşılığını oluşturan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun maddelerine yapılmış sayılır" denilmektedir.

    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun, "Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar" başlığı altında 252. maddede de rüşvet suçu düzenlenmiş bulunmaktadır.

    353 sayılı Yasa'nın "müşterek suçlar" başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde; "Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir" denilmek suretiyle, askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından suçun birlikte işlenmesi ve suçun Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı suçlardan olması halinde sanıkların birlikte askeri mahkemelerce yargılanacakları öngörülmüştür.

    Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında; görevsizlik kararı veren askeri mahkemece, sanığın sivil kişi olduğu, yüklenen suçun Türk Ceza Kanunu'nda düzenlendiği ve sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de bulunmadığı belirtilmiş ise de, sanığa yüklenen eylemin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 135. maddesinin atıf yaptığı Türk Ceza Kanununda düzenlenen suçlardan olması nedeniyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar kapsamında bulunduğu kuşkusuzdur.

    765 sayılı Türk Ceza Kanunun 212. maddesinde rüşvet alma suçu; 213. maddesinde de rüşvet verme suçu düzenlenmekte iken, bu suç 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ikinci kitabının Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler başlıklı dördüncü kısmının Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar başlıklı birinci bölümünde yer alan 252. maddesinde yeniden düzenlenmiş, üçüncü fıkrasında rüşvetin tanımı, "bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" olarak yapılmış olup, ikinci fıkrasında, rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, birinci fıkraya göre verilecek cezanın üçte birden yarısına kadar arttırılacağı öngörülmüştür.

    Maddenin gerekçesinde de, "…

    … Rüşvet suçu, bir karşılaşma suçudur; bu nedenle çok failli bir suçtur. Bir tarafta rüşvet veren, diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisi yer almaktadır. Rüşvet veren ve alan, aynı amacın gerçekleşmesini hedeflemektedirler. Bu itibarla, veren ve alan açısından rüşvet suçu tek bir suçtur. Sözkonusu suç, menfaatin temin edildiği anda tamamlanmış bulunmaktadır. Menfaat temin edilinceye kadar suça iştirak mümkündür. Bu nedenle, sözkonusu suç tanımı kapsamında "rüşvete aracılık eden" kavramına yer verilmemiştir.

    …" denilmiştir.

    Açıklanan nedenlerle ve rüşvet suçunun, rüşvet alanla veren arasında rüşvet hususunda müşterek iradelerini birleştiren bir anlaşmanın yapılması ile işlenmiş sayılacağı ve bu anlaşmanın karşılıklı etkileşim ve azmettirme ile oluştuğu gözetildiğinde, sanıklara yüklenen eylemin 353. sayılı Yasa'nın 12. maddesinde öngörülen biçimde müştereken işlenmiş olduğu sonucuna varılmıştır.

    Bu durumda, davanın askeri yargı yerinde görülmesi ve 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ASKERİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin 8.12.2004 gün ve E:2004/1151, K:2004/716 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 07.05.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.