T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2020/475

KARAR NO  : 2020/536      

KARAR TR  : 28/09/2020

 

ÖZET: 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1 nci maddede gösterilen yargı mercilerince verilmiş kararlar" koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

          Davacı   : A.B.

          Vekili      : Av. S.Z.

          Davalı : F.Y. (Ceza Mahkemesinde Sanık)

          Talep Eden : Maliye Hazinesi

          Vekili           : Av. S.P.

 

          O L A Y: I - Sanık F.Y. hakkında: Sanığın Adana Emniyet Müdürlüğü bünyesinde polis memuru olduğu, 15/01/2010 tarihinde vermiş olduğu Mal Bildirme Formunu beyan edecek malının olmaması sebebiyle boş vererek imzaladığı, hakkında yapılan disiplin soruşturması sırasında 06/08/2010 tarihinde 15.000 TL bedel karşılığından 01 E... plakalı Wolkswagen Bora marka 2003 model otomobili satın aldığı, 03/06/2011 tarihinde Kahramanmaraş ili Pınarbaşı mevkiinde 86.000 TL değerinde banka kredisi ile bir daire satın aldığı, 11/08/2010 tarihinde Adana ili Çukurova İlçesi'nde K.Ö.'e ait daireyi 95.000 TL'ye satın aldığı, sanık F.Y. K.Ö.'in evinde oturmadığı halde 01/01/2011 tarihinden itibaren kiracı olarak oturuyormuş gibi kira kontratosu düzenleyerek 10/08/2011 tarihinde K.Ö.'in Halkbankası Adana Şubesi'nden 25.000 TL kredi çekmesini sağlamak suretiyle üzerine atılı suçları işlediği iddiasıyla 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 4.maddesi delaletiyle 13/l.md., T.C.K.nun 207/1, 53 maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

          ADANA 5. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 16/05/2013 gün, E:2011/732, K:2013/644 sayılı dosyada "..C) Sanığın haksız olarak mal edindiği 95.000 TL para ile satın almış olduğu Adana İli, Çukurova İlçesi, Huzurevleri mahallesi, 21K2 pafta, 5059 ada 4 parsel 5. Kat 14 nolu mesken niteliğindeki bağımsız dairenin 3628 sayılı yasanın 14/1 ve TCK’nın 55. Maddeleri gereğince Müsaderesine, Hazine Adına Kayıt ve Tesciline" dair verdiği karar temyiz edilmeden 27/09/2019 tarihinde kesinleşmiştir.

          II - Davacı A.B. vekili; Adana ili Çukurova ilçesi Huzurevleri Mahallesi 5059 ada 4 parsel 14 nolu bağımsız bölüm sayılı davaya konu taşınmazın 11/08/2011 tarihinden önce davacının murisi K.Ö. adına kayıtlı olduğunu, davalının Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/149 Esas ve 2013/148 Karar sayılı ceza dava dosyası ile davacının murisi maktul K.Ö.'e karşı nitelikli dolandırıcılık ve kasten nitelikli adam öldürme suçundan mahkum olduğunu, davalının maktûlenin taşınmazını kendi adına satmış gibi göstererek devraldığını, satışın hileli olduğunu, bunun ceza dosyası ile sabit olduğunu tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı Adana ili Çukurova ilçesi Huzurevleri mahallesi 5059 ada 4 parsel 14 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı üzerine tesciline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

          ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 10/04/2019 gün, E:2018/166, K:2019/149 sayılı dosyada "Davacının davasının Kabulü ile; Adana ili Çukurova ilçesi Huzurevleri Mahallesi 5059 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının 5. Kat 14 nolu bağımsız bölümünün davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile Davacı Adına Tapuya Tesciline"

          Şeklinde hüküm kurmuş, kararın istinaf edilmeksizin 15/06/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

          III - UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK: Hazine vekili Mahkememize verdiği dilekçede "Son kararı veren Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesince; öncelikle Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/732 E sayılı dosyasının temin edilerek, kendi mahkemelerine ait 2018/166 E., 2019/149 K. sayılı dosya ile birlikte dilekçemizin Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini ve Uyuşmazlık Mahkemesince talebimizin kabulüne dair karar verilerek Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/732 E., 2013/644 K. sayılı ilamı doğrultusunda Adana İli, Çukurova İlçesi, Huzurevleri mahallesi, 21K2 pafta, 5059 ada 4 parsel 5. Kat 14 nolu mesken niteliğindeki bağımsız dairenin 3628 sayılı yasanın 14/1 ve TCK’nın 55. Maddeleri gereğince MÜSADERESİNE, HAZİNE ADINA KAYIT ve TESCİLİNE dair hüküm kurulması" gerektiği belirterek hüküm uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuş, müracaat 28/08/2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

          Dilekçe içeriği ve dilekçeye ekli karar suretleri incelendiğinde, Başkanlıkça Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Danıştay Başsavcısının görüşlerinin alınmasına gerek görülmemiştir.

          İNCELEME VE GEREKÇE:

          Uyuşmazlık Mahkemesinin Burhan ÜSTÜN’ün başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Birol SONER, Suna TÜRE, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.09.2020 tarihli toplantısında: Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU’nun 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra;

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Mahkemenin görevi” başlığını taşıyan 1. maddesinde, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir” denilmiş; 24. maddesinde ise, 1 nci maddede gösterilen yargı mercileri tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığının kabul edileceği belirtilmiştir.

Anılan hükme göre, hüküm uyuşmazlığının varlığı için:

a) Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmesi,

b) Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

c) Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

d) Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

e) Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen adli yargı kararlarının incelenmesinde;

Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/732 Esas, 2013/644 Karar numaralı dosyasında; 3628 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan sanığın cezalandırılması istemiyle açılan davanın mahkumiyet ve müsadere kararı verildiği, Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/166 Esas, 2019/149 Karar sayılı dosyasında ise Ceza Mahkemesinde Hazine lehine müsadere edilen taşınmazın davacı A.B. adına tesciline karar verildiği, aralarında çelişki bulunduğu ileri sürülen kararların aynı yargı kolu içerisindeki kararlar olduğu ve uyuşmazlığın Mahkememizce giderilmesine yasal olanak bulunmadığı anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1 nci maddede gösterilen (adli ve idari) yargı mercilerince verilen kararlar" koşulunu taşımayan başvurunun başvurunun reddigerekmiştir.

 

          S O N U Ç:  2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1 nci maddede gösterilen yargı mercilerince verilmiş kararlar" koşulunu taşımayanBAŞVURUNUN REDDİNE, 28.09.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan

Burhan

ÜSTÜN

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Birol

SONER

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN