Ceza Bölümü         2011/8 E.  ,  2011/8 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Katılan           : Hazine

            Sanık             : A.A.

 

O L A Y          : Milli  Savunma  Bakanlığı  Ankara  Kalite  Yönetim Bölge  Başkanlığına  bağlı 2 Nolu Muayene Komisyonu Başkanı olarak görevli sanık Hv.Yer Alb. A.A.’ın, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait giyim-kuşam konulu tedarik hizmetlerinde 1999-2002 yılları arasında yapılan çok sayıda muayenede şartnameye aykırı mal kabul ettiği, bu eylemlerinin çoğunu Kalite Yönetim Bölge Başkanı ile koordine ettiği ve bu suretle kalitesiz mal aldığı, bu eylemlerinden iş sahiplerinin ve müteahhitlerin avantaj sağladıkları, kamu davasının birlikte açıldığı diğer sanıklar ile aralarında organik bir bağ bulunduğu, bölge başkanının istekleri doğrultusunda ve sağladığı olanaklar çerçevesinde, kimi zaman hatıra binaen rapor düzenledikleri, böylece cürüm işlemek için teşekkül vücuda getirmek suçunu işledikleri, ayrıca sanık ile eşi N.A.’ın müştereken haksız edindikleri malları müştereken tasarruf ettikleri, mal varlığı ile beyanları arasında farklılıkların bulunduğu, bu nedenle 3628 sayılı Mal Bildirim Yasası’nın 4. maddesinde düzenlendiği üzere, haksız mal edinme suçunu işledikleri ileri sürülerek, sanık A.A.’ın eylemlerine uyan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 313., 3628 sayılı Yasa’nın 13,14,15., Askeri Ceza Kanunu’nun 143., sanık N.A.’ın eylemine uyan 3628 sayılı Yasa’nın 13,14,15. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kırk sekiz sanık ile birlikte Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nın 8.7.2002 gün ve E:2002/16, K:2002/254 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

            Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi, sanık ve eşi hakkında 3628 sayılı Yasa’nın 13,14 ve 15. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları için açılan kamu davasının tefriki ile 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi uyarınca görevsizlik kararı vermiş, Askeri Yargıtay 2. Dairesi’nce sanık hakkında verilen kararın bozulmasına, eşi N.A. hakkında verilen kararın onanmasına karar verilmesi üzerine, yapılan itiraz sonucu, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, diğer suçlarla ilgili yargılama sonucunun, haksız mal edinme suçuna ait yargılamanın da konusunu belirleyecek olması nedeniyle, birlikte yargılama yapılması gerektiğini açıklayarak itirazın reddine karar vermiştir. 

            GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 6.6.2006 gün ve E: 2006/20, K:2006/185 sayıyla, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, sanığın belirlenen malvarlığının elde ettiği gelirler ve bu gelirlerden yapabileceği tasarruflarla edinilebilecek büyüklükte olduğunun ve 3628 sayılı Yasa’nın 4. maddesinde belirtilen şekilde haksız mal edinme kapsamında değerlendirilebilecek malvarlığından söz edilemeyeceğinin belirtildiği, bu durumda sanık hakkında açılan diğer davalar ile bu dava arasında bir irtibat bulunmadığı anlaşıldığından, yargılama aşamasında emekliye ayrılmış olması nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

            Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nce, sanığın yüklenen eylem nedeniyle beraetine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7. Dairesi’nce, 3628 sayılı Yasa’ya Muhalefet suçundan açılmış bulunan davanın, sanık hakkında Askeri Ceza Kanunu kapsamındaki suçtan açılmış olan dava ile bağlantılı olduğu cihetle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği açıklanarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir. 

ANKARA 14. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 29.7.2010 gün ve E:2010/480, K:2010/576 sayıyla, bozma ilamında belirtilen hususlar nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU,  Yavuz SAYALGI, Ersun ÇETİN, Levent BİLGİ’nin, katılımlarıyla yapılan 07.02.2011 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hüseyin KORKUSUZ’un, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği ve sanık A.A.’a tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi 2. fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin 10. fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almıştır. 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir. 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, sanığa  tebliğ  edilmeyen,  başvurabileceği  kanun  yolu,  süresi,  mercii  yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 07.02.2011 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.