T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           CEZA BÖLÜMÜ

           ESAS     NO  : 2017/5

           KARAR NO  : 2017/5 

           KARAR TR   : 20.02.2017

 

ÖZET: 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. mad-desinde belirtilen koşullar oluşmadığından, (Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE  karar verilme-sinin gerektiği hk.                                                                                                                                  

 

 

 

 

K A R A R

 

 

 

            Davacı            : K.H. 

Müşteki

Sanıklar           : 1-S.Ç.

                          2-K.Ö.

                          3-O.K.

                          4-N.A.

                          5-H.A.

                          6-H.U.

                          7-C.Ü.

                          8-Y.G.

                          9-A.A.

                        10-M.K.

Sanıklar           : 1-M.A.

                          2-M.T.

                          3-İ.Y.

                          4-E.G.

                          5-S.D.

                          6-E.B.A.

                          7-U.A.

                          

OLAY                        : Gebze/Darıca Emniyet ve Hizmet Birlik Komutanlığı emrinde görevli  olup olay sırasında koğuş görevlisi olarak görevli müşteki sanık 94/3 tertip P.Er Y.G. ile sanık 95/1 tertip P.Er M.T.’in 30.6.2015 günü, saat 07.30 sıralarında, koğuşta tartıştıkları sırada tartışmanın devreciliğe dönüştüğü ve büyüdüğü, araya girenlerce tarafların ayrıldıkları, daha sonra saat 10.30 civarında müşteki sanıklar 95/1 tertip P.Er S.Ç., P.Er K.Ö., P.Er C.Ü., P.Er O.K. ve sanık P.Er M.A.’ın bölük çamaşır kurutma yerinde sigara içerlerken onlara hitaben sanık 94/3 tertip P. Er U.A.’ın bağırarak “ben nöbete çıkıyorsam herkes çıkacak, çıkmayanın anasını sinkaf ederim” tarzında hakaret içeren sözler söylediği, bunun üzerine yukarıda isimleri yazılı 94/3 tertip askerler ile 95/1 tertip askerlerin tartışmaya başladıkları, tartışmanın giderek sertleştiği ve bu tartışma sırasında bir anda bir tarafta 94/3 tertip askerler bir tarafta 95/1 tertip askerler olmak üzere kavga etmeye başladıkları,  ilk önce kimin kime vurduğunun tespit edilemediği, ancak kavganın   ilk önce P.Onb. M.K. ve P.Er A.A. ile P.Erler  S.Ç., K.Ö., C.Ü., M.A., O.K. ve E.G. arasında gerçekleştiği, P.Onb. M.K. ile P.Er S.Ç. bir tarafta kavga ederken, diğer  taraftan  P.Erler  K.Ö., C.Ü., M.A., O.K. ve E.G.’in,  P.Er A.A.’ün üzerine saldırdıkları, daha sonra diğer devrelerinde kavgaya karışmasıyla kavganın daha da büyüdüğü, bunun üzerine rütbeli personel ve diğer askerlerin araya girmeleri üzerine kavganın zorla ayrıldığı, araya girenlerce  P.Onb. M.K., P.Er A.A. ve P.Er Y.G.’un olay yerinden alınarak hastaneye sevk edilmek için güvenli bir odaya alındığı, hastaneye sevk edilmek için araca bindirilirken  P.Onb. M.K. ve Y.G.’un önde giderek araca bindikleri arkada kalan  P.Er A.A.’ün ise yine saldırıya uğradığı ve bir gurup asker tarafından darp edildiği, bu iki kavganın ayrı kavgalar olmadığı birbirinin devamı olan tek bir kavga olarak değerlendirildiği, bu kavga esnasında olayı ayırmaya çalışan rütbelilerin üzerine de gidildiği, kavga anında bazı askerlerin ellerinde yangın yelpazesi, sopa, bıçak, G-3 piyade tüfeği ve tabldot bulunduğu, bu kavga nedeniyle müşteki sanıklar U.A., E.G., M.T., O.K. ve M.A.’da herhangi bir yaralanmanın söz konusu olmadığı, diğer müşteki sanıklar K.Ö., C.Ü., H.A., S.Ç., İ.Y., H.U., N.A., M.K., Y.G. ve A.A.’de ise söz konusu olayla ilgili meydana gelen yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir yaralanma olduğu ilgili adli raporlarla anlaşıldığı, söz konusu olay nedeniyle U.A., E.G., M.A. ve İ.Y.’ın sanıklardan şikayetçi olmadıkları, diğer müşteki sanıkların ise şikayetçi oldukları ve uzlaşmak istemedikleri belirtilerek;

Sanık P.Er U.A.’ın olay nedeniyle kimseyle kavga etmediği ancak çamaşır kurutma yerinde sigara içmekte olan P.Erler S.Ç., K.Ö., C.Ü., M.A. ve O.K.’a hitaben “ben nöbete çıkıyorsam herkes çıkacak, çıkmayanın anasını sinkaf ederim” tarzında hakaret içeren sözler söylemek suretiyle zincirleme hakaret suçunu işlediği, ancak mağdurlardan M.A.’ın şikayetçi olmadığı diğer mağdurların ise şikayetçi olduğu,

Sanık P.Er S.Ç.’ın, P.Onb. M.K.’e yangın yelpazesiyle, P.Er A.A.’e sopayla, P.Er Y.G.’a ise tekme ve tokat ile vurduğu,

Sanık P.Er K.Ö.’ün P.Onb. M.K.’e sopayla, P.Er A.A.’e sopayla, P.Er Y.G.’a sopayla vurduğu,

Sanık  P.Er O.K.’ın olayı ayırmaya çalışan P.Atğm. E.Ç.’yı iteklediği, P.Onb. M.K., P.Er A.A. ve P.Er Y.G.’a tekme ve tokat ile vurduğu,

Sanık P.Er M.A.’ın P.Onb. M.K. ve P.Er A.A.’e tekme ve tokat ile vurduğu,

Sanık P.Er M.T.’in P.Er A.A.’e tekme ve tokat ile vurduğu,

Sanık P.Er N.A.’ın P.Er A.A.’e tabldotla vurduğu,

Sanık H.A.’un P.Er A.A.’e yangın yelpazesi ve tabldotla, P.Er Y.G.’a tekme ve tokat ile vurduğu,

Sanık P.Er H.U.’ın P.Onb. M.K. ve P.Er Y.G.’a tekme ve tokatla, P.Er A.A.’e tabldotla vurduğu,

            Sanık P.Er İ.Y.’ın olayı ayırmaya çalışan P.Üçvş. G.D.’ü iteklediği, P.Er A.A. ve P.Er Y.G.’a tekme ve tokat ile vurduğu,

Sanık P.Er E.G.’in P.Onb. M.K., P.Er A.A., P.Er Y.G.’a tekme ve tokat ile vurduğu,

Sanık P.Er C.Ü.’in P.Onb. M.K. ve P.Er Y.G.’a tekme ve tokatla, P.Er A.A.’e sopayla vurduğu,

Sanık P.Er S.D.’in P.Er A.A.’e tabldotla vurduğu,

Sanık P.Er E.B.A.’nın P.Er A.A. ve P.Er Y.G.’a tekme ve tokatla vurduğu,

 

Sanık P.Er Y.G.’un kendisine saldıranlardan P.Erler E.G., H.A., K.Ö., O.K., C.Ü. ve İ.Y.’a karşılık vererek, onlara tekme ve tokatla vurduğu ancak mağdurlardan İ.Y. ve E.G.’in olay nedeniyle kimseden şikayetçi olmadıkları, diğer mağdurların ise şikayetçi oldukları,

Sanık P.Er A.A.’ün kendisine saldıranlardan P.Erler K.Ö., S.Ç., C.Ü., N.A. ve H.U.’a karşılık vererek, onlara tekme ve tokatla vurduğu,

Sanık P.Onb.M.K.’in kendisine saldıranlardan P.Erler S.Ç. ve C.Ü.’e karşılık vererek, onlara tekme ve tokatla vurduğunun tespit edildiği;

Olay sırasında M.K.’in elinde demir malzemelerin ve yangın yelpazesinin, İ.Y.’ın elinde G-3 piyade tüfeğinin, M.T.’in elinde bıçağın olduğu görünse de bunlarla kimseye vurmadıklarının anlaşıldığı açıklanarak, böylece sanıklar ve müşteki sanıkların hakaret, tehlikeli aletle üste fiilen taarruz, üste fiilen taarruz, silahla kasten yaralama, kasten yaralama,  asta müessir fiil suçlarını işledikleri ileri sürülerek;

1.Sanık U.A.’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 125/1 ve 43/2. maddeleri uyarınca,

2. Sanık S.Ç.’ın eylemlerine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 91/2. maddesinin (az vahim hal) cümlesi, Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 - 3(e),  86/2 maddesi uyarınca ayrı ayrı,

3. Sanık K.Ö.’ün  eylemlerine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun  91/2. maddesinin (az vahim hal) cümlesi ve ayrı ayrı iki kez Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 - 3(e) maddeleri uyarınca ayrı ayrı,

4. Sanık O.K.’ın eylemlerine uyan ayrı ayrı iki kez Askeri Ceza Kanunu’nun 91/1. maddesinin (az vahim hal) cümlesi ve ayrı ayrı iki kez Türk Ceza Kanunu’nun 86/2. maddesi uyarınca ayrı ayrı,

5. Sanık  M.A.’ın eylemlerine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 91/1. maddesinin (az vahim hal) cümlesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 86/2. maddesi uyarınca ayrı ayrı,

6. Sanık  M.T.’in eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 86/2. maddesi uyarınca,

7. Sanık N.A.’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 - 3(e) maddesi uyarınca,

8. Sanık H.A.’un eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 - 3(e), 86/2. maddesi uyarınca ayrı ayrı,

9. Sanık H.U.’ın eylemlerine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 91/1. maddesinin (az vahim hal) cümlesi, Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 - 3(e), 86/2 maddesi uyarınca ayrı ayrı,

            10. Sanık İ.Y.’ın eylemlerine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 91/1. maddesinin (az vahim hal) cümlesi ve ayrı ayrı iki kez Türk Ceza Kanunu’nun 86/2. maddesi uyarınca ayrı ayrı,

11. Sanık E.G.’in eylemlerine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 91/1. maddesinin (az vahim hal) cümlesi ve ayrı ayrı iki kez Türk Ceza Kanunu’nun 86/2. maddesi uyarınca ayrı ayrı,

12. Sanık C.Ü.’in eylemlerine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 91/1. maddesinin (az vahim hal) cümlesi, Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 - 3(e), 86/2. maddesi uyarınca ayrı ayrı,

13. Sanık S.D.’in  eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 - 3(e) maddesi uyarınca,

14. Sanık E.B.A.’nın eylemlerine uyan ayrı ayrı iki kez Türk Ceza Kanunu’nun 86/2. maddesi uyarınca,

15. Sanık Y.G.’un eylemlerine uyan ayrı ayrı dört  kez Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 25/1 ve 29. maddeleri uyarınca,

16. Sanık A.A.’ün eylemlerine uyan ayrı ayrı beş kez Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 25/1 ve 29. maddeleri uyarınca,

17. Sanık M.K.’in eylemlerine uyan ayrı ayrı iki kez Askeri Ceza Kanunu’nun 117/1, Türk Ceza Kanunu’nun 25/1 ve 29. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 11.8.2015 gün ve E:2015/385, K:2015/340 sayılı  iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 

DONANMA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 17.12.2015 gün ve E:2015/728, K:2015/642 sayı ile, öncelikle, Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından düzenlenen 11.8.2015 gün ve 2015/385-340 E.K. sayılı iddianame uyarınca, sanık S.Ç.’ın, A.A.’e yönelik “silahla kasten yaralama”, Y.G.’a yönelik “kasten yaralama” suçu,

Sanık K.Ö.’ün, A.A. ve Y.G.’a yönelik “silahla kasten yaralama” suçu,

Sanık O.K.’ın, A.A. ve Y.G.’a yönelik “kasten yaralama” suçu,

Sanık M.A.’ın, A.A.’e yönelik “kasten yaralama” suçu,

Sanık M.T.’in, A.A.’e  yönelik  “kasten yaralama” suçu, sanık N.A.’ın, A.A.’e yönelik “kasten yaralama” suçu,

Sanık H.A.’un, A.A.’e yönelik “silahla kasten yaralama”, Y.G.’a yönelik “kasten yaralama” suçu,

Sanık H.U.’ın, A.A. ve Y.G.’a yönelik “silahla kasten yaralama” ve “kasten yaralama” suçu,

Sanık İ.Y.’ın, A.A. ve Y.G.’a yönelik “kasten yaralama” suçu,

Sanık E.G.’in, A.A. ve Y.G.’a yönelik “kasten yaralama” suçu,

Sanık C.Ü.’in, A.A. ve Y.G.’a yönelik “silahla kasten yaralama” ve “kasten yaralama” suçu,

Sanık S.D.’in, A.A.’e yönelik “silahla kasten yaralama” suçu,

Sanık E.B.A.’nın, A.A. ve Y.G.’a yönelik “kasten yaralama” suçu,    

Sanık U.A.’ın, S.Ç., K.Ö., C.Ü. ve O.K.’a yönelik “hakaret” suçu,

Sanık Y.G.’un,  H.A., K.Ö., O.K. ve C.Ü.’e yönelik “kasten yaralama” suçu,

Sanık A.A.’ün,  S.Ç., K.Ö., C.Ü., N.A. ve H.U.’a yönelik “kasten yaralama” suçlarını işledikleri ileri sürülerek cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davaları  yönünden,  gerek bir kısım sanıkların  gerekse bir kısım mağdurların (Y.G.’ un 12.9.2015, A.A.’ün 31.8.2015, U.A.’ın 12.8.2015 tarihlerinde) terhis edilmiş olmaları nedeniyle Mahkemelerinin  görev noktasında bir değerlendirme yapması gerektiği kanaatiyle,  Mahkemenin 2015/515 esas sayılı dava dosyasına kayıtlı dosyasından, yukarıda belirtilen sanıkların işledikleri ileri sürülen  suçlar yönünden dava dosyalarının tefrikine, iş bu sanıklar yönünden yargılamaya Mahkemenin 2015/728 esas sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiş;

Sanık Y.G.’un 12.9.2015, A.A.’ün 31.8.2015, U.A.’ın 12.8.2015 tarihinde terhis edildiği, böylece sanıkların  asker kişi sıfatlarının sona erdiği, fiillerin birbiri ile irtibatlı olduğu bu nedenle diğer sanıkların terhis edilmemiş olmaları karşısında yargılamanın bütünlüğü ve tekliği ilkesi uyarınca her sanığın ayrı ayrı terhis edilmelerinden sonra verilecek kararın mağduriyetlere yol açacağının anlaşıldığı belirtilerek;

 “Kasten yaralama ve hakaret” suçlarının  askeri suç  olmadığı, suçun asker kişi tarafından asker kişiye karşı işlenmiş olması nedeniyle yargılama faaliyetine Askeri Mahkemede başlandığı açıklanarak,  yargılama sırasında bir kısım sanıkların  terhis edilmiş olmaları nedeniyle asker kişi sıfatlarının ortadan kalktığı ve sanıklara yüklenen “kasten yaralama ve hakaret” suçlarının askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması nedeniyle Askeri Mahkemede yargılanmalarını gerektiren ilginin de kesilmiş olduğu,  bu nedenle yukarıda isimleri yazılı sanıkları yukarıda bahsedilen yüklenen suçlar nedeniyle  yargılama  görevinin  adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle  görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası  Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

 

GEBZE 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 29.7.2016 gün ve E:2016/1221, K:2016/1324 sayıyla, her ne kadar sanıklar ve müşteki sanıklar hakkında,  silahla kasten yaralama, tehlikeli aletle üste fiilen taarruz, kasten yaralama, asta müessir fiil ve zincirleme hakaret suçlarından cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de,  ilgili Mahkemenin görevli ve yetkili olmadığı iddiasıyla dosyayı Mahkemelerine  göndermiş olduğunun  anlaşıldığı belirtilerek,  Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3 ve devamı 10, 11. ve 18. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı ile görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine tensiben karar verilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Nuri NECİP-OĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler; Kenan YUMUŞAK, Osman ATALAY, Gökhan KARABURUN, Mehmet AVCIOĞLU, Sevilay TEMİZYÜREK BATIR, Remzi İĞREK’in katılımlarıyla yapılan 20.02.2017 günlü toplantısında; Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mustafa KAYAALP’in, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü  açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen görevsizlik kararının, Yasa’da belirtilen hususları içermediği, kararın müşteki sanıklar ile sanıklara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.

 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu,  süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin  altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.

 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun  ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.

 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun  223. maddesinin onuncu fıkrası hükmü uyarınca yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen ve müşteki sanıklar  ile sanıklara tebliğ edilmeyen görevsizlik kararının kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, müşteki sanıklar  ile sanıklara  yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE 20.02.2017 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.

 

           Başkan

Nuri NECİPOĞLU

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Kenan YUMUŞAK

 

                           

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU      

 

Üye

Osman ATALAY

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Sevilay TEMİZYÜREK BATIR

Üye

Gökhan KARABURUN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Remzi İĞREK