T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2015 / 438

            KARAR NO : 2015 / 444

            KARAR TR   : 1.6.2015

 

ÖZET : Sulh Ceza Mahkemesinin kararının, davanın idari yargıda açılması gerektiğine ilişkin, yargı yolunu değiştiren ve idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı mahiyetini taşımaması karşısında; 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen; “ adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmelerine” ilişkin koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

K  A  R  A  R

 

Davacı             : Aksa Çanakkale Doğalgaz Dağıtım A.Ş.

Vekili              : Av S.G.  

Davalı             : Kepez B.B.

Vekilleri          : Av. K.E. & Av. H.E.

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Aksa Çanakkale Doğalgaz Dağıtım A.Ş. İle Çanakkale İli Kepez Belediye Başkanlığı arasında 07.05.2013 tarihinde Kepez Liman Hattı ve Kazı İzni Protokolü imzalandığını; Protokolün 4. maddesinin ‘Yüzey Yapım Ve Kaplama’ başlıklı bölümünün 5. Paragrafında "İmalatı tamamlanmış yerlerin gazlama bağlantısı yapıldığı günden itibaren yüzey kaplaması 30 gün içinde Çanakkale gaz tarafından yaptırılıp belediye yetkililerinin kabulüne sunulacaktır./Yüzey kaplamalarının onarılması veya yenilenmesi işleri, belirtilen (yani 30 gün) süre zarfında tamamlanmaması halinde üst yapı imalatı belediye tarafından yaptırılacak olup, yapılan imalatın bedeli faturası ibraz edilerek Aksa Çanakkale Doğalgaz Dağıtım A.Ş. 'den tahsil edilecektir. Ayrıca gecikme sürecinde günlük beş yüz TL cezai işlem uygulanacaktır." ibaresinin bulunduğunu; davalı Belediye Başkanlığı’nın bu maddeyi gerekçe göstererek davacıya 10.000,00.TL. gecikme cezası uyguladığını; yapılan bu işlemin hatalı olduğunu, söz konusu cezai şartın yüzey kaplamaya ilişkin olduğunu ve boru hattı döşenen yerlerin 30 gün içinde teslim edilmemesi nedeni ile uygulanabilecek bir hüküm olduğunu, söz konusu maddeye ilişkin hiç gecikme olmadığını; davalı kurumun, sözleşmeye aykırı davranıldığını düşünmesi halinde, söz konusu durumu özel hukuk mahkemelerinde tespit ettirilebileceğini, yapılan özel hukuk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda idare hukuku içinde bir yaptırıma gidilmesinin mümkün olmadığını, adli yargı organlarına başvurulması gerekirken emlak servisinin böyle bir karar almasının hukuki bir  dayanaktan yoksun olduğunu; sözleşmede düzenlendiği üzere, gecikme cezasının hattın geç döşenmesinden dolayı değil; hattı döşenen, imalatı yapılan yerlerin 30 gün içinde kaplanıp teslime hazır edilmediği takdirde uygulanabileceğini; ancak  bu halde 30 gün sonra belediye tarafından, işin yapılıp vekil eden şirket tarafından ödenmesinin  ve bu 30 gün sonra başlayacak gecikme her gün için 500.00.TL Cezai bedel ödenmesinin istenebileceğini, söz konusu açıklamalar ışığında davalı kurumca maddenin yanlış değerlendirilerek hukuka aykırı işlem tesis edildiğini belirterek; 13.09.2013 gün ve 91938318-349/4105 sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

Çanakkale İdare Mahkemesi: 30.10.2013 gün ve 2013/798 Esas, 2013/725 Karar sayılı kararında; “Dosyanın incelenmesinden; Kepez Belediye Başkanlığı ile davacı Şirket arasında, Kepez Belediye Başkanhğı'na ait sorumluluk alanı içerisinde davacı Şirket'in Şehrin doğalgaz arzını sağlayacak ana dağıtım hattı için sokak ve caddelerde yer altı ve yer üstünde yapılacak her türlü kazı çalışmaları ile ilgili kazı izinleri ve ruhsatı olarak 01.05.2013-30.06.2013 tarihleri arası geçerli olan kazı izin protokolünün imzalandığı, kazı işlemlerinin söz konusu protokol hükümlerinde belirtilen sürelerde bitirilmediğinden bahisle, protokol hükümleri uyarınca belirlenen gecikme cezasının ödenmesi gerektiğini bildiren dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine de görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, dava konusu işlemin dayanağı protokolün sürekli bir kamu hizmetinin görülmesi amacını taşamaması sebebiyle idari bir sözleşme olmadığı, işlemin de kazı protokolünün imzalanması aşamasından önceki aşama ile ilgisinin olmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu işlem, kamu idaresince, kazı işlemlerinin söz konusu protokol hükümlerinde belirtilen sürelerde bitirilmemesinden, yani sözleşmeye aykırılık sebebiyle tesis edilmiş, protokol hükümlerince belirlenen gecikme cezasının ödenmesi gerektiğini bildiren ayrıca bir kamu yaptırımı içermeyen, bir işlem olup, protokolün imzalanmasından sonra sözleşme hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin davanın görüm ve çözümü adli yargının görevine girmektedir.” şeklindeki gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulmuştur.

Edirne Bölge İdare Mahkemesi; 12.02.2014 gün ve 2014/328 Esas, 2014/229 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin itiraz başvurusunu reddederek, usul ve yasaya uygun bulunan kararın onanmasına hükmetmiş, davacı vekilinin karar düzeltme talebini de 16.05.2014 gün ve 2014/2165 Esas 2014/1476 Karar sayılı kararı ile reddetmiş ve verilen karar bu şekilde 16.05.2014 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemlerle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davası Çanakkale 3.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2014/399 D.İş numarasına kaydedilmiş, ancak Çanakkale 3.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 18.6.2014 tarih ve 6545 sayılı kanunla kapatılması üzerine dosya Çanakkale Sulh Ceza Hakimliği’nin 2014/124 D.İş sayılı esasına kaydedilmiştir.

Çanakkale Sulh Ceza Hakimliği; 14.08.2014 gün ve 2014/124 D.İş sayılı kararı ile; “Kepez Belediye Başkanlığı tarafından kesilen cezanın sözleşmeye aykırılıktan dolayı kesilen cezai şart olması, bu tür cezaların itirazında mahkememizin görev ve yetkisinin bulunmaması nedeniyle bu hususta Karar Verilmesine Yer Olmadığına” karar vermiş, karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.

Burhaniye Sulh Ceza Hakimliği; 14.10.2014 gün ve 2014/270 D.İş. sayılı kararı ile; dava konusu uyuşmazlığın özel hukuk hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek yapılan itirazın reddine karar vermiş ve Çanakkale Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2014/124 D.İş. numaralı kararı bu şekilde 14.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir.

 Davacı vekilinin talebi üzerine dosya, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemi ile  Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 1.6.2015 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Anayasa’nın 158. Maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. Maddesinde, “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”, 14. maddesinde,  “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir.” denilmiştir. Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

            Olayda, adli ve idari yargı yerlerinde, davacı Aksa Çanakkale Doğalgaz Dağıtım A.Ş. İle davalı Kepez Belediye Başkanlığı arasında 07.05.2013 tarihinde Kepez Liman Hattı Ve Kazı İzni Protokolü’nün 4. Maddesine aykırı davranılması nedeni ile kesildiği iddia edilen para cezasının iptaline karar verilmesi istemi ile açıldığı anlaşılmaktadır.

Dosyalar üzerinde yapılan inceleme neticesinde; görev uyuşmazlığına konu Çanakkale İdare Mahkemesi’nin 30.10.2013 gün ve 2013/798 Esas, 2013/725 Karar sayılı kararında “davanın 2577 sayıl İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine” karar verildiği; Çanakkale Sulh Ceza Mahkemesi’nin 14.08.2014 gün ve 2014/124 D.İş sayılı kararında ise; Kepez Belediye Başkanlığı tarafından kesilen cezanın sözleşmeye aykırılıktan dolayı kesilen cezai şart olması, bu tür cezaların itirazında mahkememizin görev ve yetkisinin bulunmaması nedeniyle bu hususta Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar verilmiştir. Mahkemenin bu kararı da Burhaniye Sulh Ceza Mahkemesi’nin 14.10.2014 gün ve 2014/270 D.İş. sayılı kararı ile aynı gerekçelerle onaylanmıştır.

 Görüldüğü üzere, Çanakkale Sulh Ceza Mahkemesinin kararının, davanın idari yargıda açılması gerektiğine ilişkin, yargı yolunu değiştiren ve idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı, davanın özel hukuk hükümlerine göre aynı yargı kolu içinde bulunan farklı bir mahkemenin görevine girdiği gerekçesi ile verilen, ‘karar verilmesine yer olmadığı’ kararı niteliğinde olduğu anlaşılmakla; adli ve idari yargı yerleri arasında, 2247 sayılı yasanın aradığı biçimde görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmek mümkün değildir. 

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 1.6.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT