T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 990

            KARAR NO   : 2014 / 1034

            KARAR TR   : 17.11.2014

 

ÖZET : Davacının maliki olduğu taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçlarının davalı belediye tarafından kesilip tahrip edildiğinden bahisle, meydana geldiği belirtilen zararın davalı belediyeden tazmini istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı           : A.Ö.

Vekili             : Av. K. A.

Davalı            : Muş Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. M. K. B. (Adli Yargıda)

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; maliki olduğu Muş İli, Merkez İlçesi, Kale Mahallesi 435 ada 1 parsel sayılı taşınmaz (bahçe) üzerinde bulunan davacıya ait meyve ağaçlarının davalı belediye tarafından yol genişletme kapsamında kesilip tahrip edildiğini, taşınmaz üzerinde 60’a yakın (çoğunluğu erik ağacı olmak üzere) meyve ağaçlarından çoğunun kesildiğini ve bir kısmının da tahrip edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tazmini istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi; 05.03.2014 gün ve E:2012/304, K:2014/198 sayı ile özetle; ’’…davacının iş bu davayı Muş Belediye Başkanlığı aleyhine görevli ve yetkili İdare Mahkemesinde açması gerektiği değerlendirildiğinden, davacının davasının görev nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.’’ demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

Van 2. İdare Mahkemesi; 03.07.2014 gün ve E:2014/626 sayılı kararı ile özetle; ‘’…olayda davalı idarenin,herhangi bir projeye veya plana dayalı olmaksızın, davacının parselinde veya yolun dışında bulunan ağaçları trafik güvenliğine engel olduğu gerekçesiyle kesmesi nedeniyle meydana geldiği ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın haksız fileden doğan bir tazminat davası sayılacağı ve özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.’’  demek suretiyle davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirterek, 2247 sayılı Kanunun 19.maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane Topuz, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 17.11.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı yasa’nın 19.maddesinde öngörülen biçimde görev uyuşmazlığı doğduğu,idari yargı dosyasının, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle, son görevsizlik kararını veren mahkemece, Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

 

Dava, davacının maliki olduğu Muş İli, Merkez İlçesi, Kale Mahallesi 435 ada 1 parsel sayılı taşınmaz (bahçe) üzerinde bulunan meyve ağaçlarının davalı belediye tarafından yol genişletme kapsamında kesilip tahrip edildiğinden bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’lik maddi tazminatın davalı belediyeden tazmini istemiyle açılmıştır.

Dosya kapsamında yer alan İtfaiye Müdürü, Park ve Bahçeler Müdürü, Zabıta Müdürü imzalı 20.07.2012 tarihli tutanakta, “Muş Merkez Muratpaşa Mahallesinden Kale Mahallesine çıkıştaki Park karşısında Belediyemize ait caddenin bitişiğinde bulunan YABANİ ERİK AĞAÇ dallarının yolun üzerine sarkması ayrıca bu ağaçların yol kenarından geçen su kanalının üzerini kapatmasıyla yukarıdan gelen suyun kanalın tıkanması neticesinde yola taşmasına ve bu durumun trafik kazalarına sebebiyet verdiği, (Bu kazalar birine örnek olarak Belediyemize ait çöp temizleme aracının karşıdan gelen aracı ağaçlardan dolayı görmemesi nedeniyle yoldan çıkarak uçuruma yuvarlanması sonucu aracın kullanılamaz hale geldiğidir.) Bu durum nedeniyle defalarca sözlü ikaz edilmesine rağmen bahse konu A.M.Ö.’in dalları budamadığı ve halen sarkan ağaçların trafik akışını olumsuz etkilediği tespitlerinden dolayı 20 Temmuz 2012 tarihinde gerek 5393 sayılı yasa ve gerekse Muş Belediyesi Zabıta İç Hizmet Yönergesi hükümlerine dayalı olarak Belediye ekiplerimizce yola sarkan ağaçların dalları ve A.M.Ö.’in evinin alt kısmındaki 5 yaban erik dalları budanmış fakat diğer ağaçların dallarının budanmasını bahse konu şahıs engellemiştir.’’ denilmek suretiyle tazminata konu edilen eylemin gerekçesi belirtilmiş bulunmaktadır.

Dosya kapsamından ve dahi 20.07.2012 tarihli tutanaktan da anlaşıldığı üzere, davalı idarenin davacıya ait bir kısım ağaçları kesmesinin sebebi, davacının iddia ettiği şekilde yol genişletme çalışması değil, davacının parselinde ve yolun dışında bulunan ağaçların trafik güvenliğine engel olması ve su kanalını tıkayarak suyun yola akmasıdır. Dolayısıyla, davalı idare tarafından herhangi bir idari karara dayanmaksızın davacının taşınmazında yer alan ağaçların kesilmesi sonucu uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmektedir.

Muş Belediye Başkanlığı Zabıta İç Hizmet Yönergesinin  ‘’Uygulamalar’’ başlıklı 4.Bölümünde yer alan 58.maddesinde; ‘’Mülkiyet sahipleri bahçe ve arsalarında meydan, cadde ve sokaklara araçlara toplu taşım vasıtalarına ve vatandaşlara zarar vermeyecek şekilde ağaç dallarını budamak zorundadırlar.’’ hükmü yer almakta olup, davalı idare gerçekleştirmiş olduğu eylemi söz konusu yönergeye dayandırmaktadır.

Uyuşmazlığa konu zararın kamu görevlileri tarafından gerçekleştirildiğinde kuşku bulunmadığı gibi, Zabıta İç Hizmet Yönergesi göz önünde bulundurulduğunda bir kamu hizmetinin görüldüğü sırada ve bu hizmetin sonucunda gerçekleştiğinde de kuşku bulunmamaktadır.

Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2/b maddesinde yer alan idari dava türlerinden olan, ‘’ idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları ‘’ kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Dava konusu olayda, davalı idarece verilmiş bir kesim kararı olmamasına ve dahi her hangi bir plan, proje kapsamında yol yapım çalışmasının da bulunmamasına karşın, davacının maliki olduğu taşınmazdaki ağaçların idarece kesimi yapılmış olup, her ne kadar davalı idare söz konusu eylemi 5393 sayılı Yasa ve Muş Belediyesi Zabıta İç Hizmet Yönergesi hükümlerine dayandırmış ise de, ağaçların kesimi konusunda herhangi bir idari işlem başlatmamış, ağaçların kesiminden sonra 20.07.2012 tarihinde tutanak tanzim etmiştir. Bu haliyle uyuşmazlık bir idari eylemden değil, haksız fiilden kaynaklanmakta, böylece uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargının görev alanına girmektedir.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Van 2. İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile, Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

 

 

 

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Van 2.İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Muş 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.03.2014 gün ve E:2012/304, K:2014/198 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 17.11.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT