T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

CEZA BÖLÜMÜ

ESAS      NO : 2014/9

KARAR   NO : 2014/8

KARAR   TR              : 03.03.2014

ÖZET: 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadı-ğından, (Sulh Ceza Mahkemesinin gö-revsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN RED-DİNE karar verilmesinin gerektiği hk.                                                                                 

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı

:

K.H.

Yakınanlar

:

1- F.G.

 

 

2- F.B.

 

 

 

 

 

Sanık

 

 

 

 

 

:

3- A.A.

4- F.K.

5- M.B.

6- G.Ç.

7- M.T.

L.Y.

 

         OLAY                : 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Sivas Doğanşar İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli sanık  J.Er L.Y.’ın, 1.1.2012 günü, aynı Komutanlık emrinde görevli yakınan J.Er F.B.’ya  “sen beni nasıl şikayet eder­sin, benim hayatım kaydı, seni çıkışta bekleyeceğim, benim askerliğim yandı ben de seni ya­kacağım” diyerek elinin tersi ile göğsüne vurması üzerine, F.B.’nın nöbetçi astsubay odasına giderek olayı anlattığı  Uzm.Çvş. M.T.’in, sanığı ve olaya şahit olan J.Onb.F.G.’i odasına çağırarak,  olayı her ikisine de sorduğu sırada, sanığın “bana komplo kuruyorlar, benden niye şikayetçi olmuş­lar” şeklindeki söylemleriyle bağırarak ve el kol hareketi yaparak kendini savunmaya çalıştığı, bunun üzerine  M.T.’in kendisine bağırmadan ve el kol hareketi yapmadan konuşması gerektiğini söylemesine rağmen, F.B.’yı kastederek “onla görüşeceğiz zaten arkadaşlarım gelecek aradım” diyerek konuşmasına devam ettiğinde, M.T.’in “kim o gelecek arkadaşın” dediği, sanığın “sana ne” diyerek M.T.’in üzerine yürüdüğü ve vurmaya çalıştığı sırada, M.T.’in olay yerinde bulunan askerlere sanığı nezarete atmalarını  söylemesi üzerine,  sanığın “ sen kimsin, beni nezarethaneye atacaksın, öldün sen orospu çocuğu, seni öldüreceğim, senle görüşeceğiz” dediği ve kendisini tutan arkadaşlarının elinden kaçarak silahlık kapısını kırıp silah almaya çalıştığı sırada, M.T.’in  sanığı engellemek amacıyla sanığa kelepçe takmak istemesi üzerine, sanığın Mesut’a hitaben “sen kimsin bana kelepçe takacaksın? Seni öldüreceğim orospu çocuğu, Allah’ını kitabını sinkaf ederim” dediği, kelepçe takmaya yardımcı olan askerlerden aynı Komutanlık emrinde görevli  yakınanlar  J.Er F.K., J.Er A.A.  ve  J.Er M.B.’a  hitaben “bırakın lan beni orospu çocukları, Allah’ını kitabını sinkaf ettiklerim” dediği ve J.Er A.A.’a yönelik olarak “seni öldüreceğim” diyerek kelepçeli eliyle vurduğu, olay yerinde bulunan askerler tarafından yere yatır­mak için müdahale edildiğinde “hepinizin Allah’ını sinkaf edeceğim” diyerek küfür ettiği, sanığı sakinleştirmek için olay yerine gelen Uzm. J.V.Kad.Çvş.Hasan Ali Yılmaz’a,  “bırak beni, Mesut uzmanı öldüreceğim, onun Allah’ını kitabını sinkaf edeceğim” dediği, böylece sanığın  Uzm.Çvş.M.T.’e yönelik olarak “seni öldüreceğim” şeklindeki söyleminin üstü tehdit suçunu “orospu çocuğu, Allah’ını kitabını sinkaf ettiğim” şeklindeki söyleminin üste hakaret suçunu, M.T.’in üzerine yürümesi ve vurmaya kalkışması eyleminin üste fiilen taarruz suçunu oluşturduğu, bunun dışında olay yerinde bulunan  J.Er A.A.’a yönelik olarak “seni öldüreceğim” şeklindeki söylemi “tehdit” suçunu, ellerinin kelepçeli olduğu durumda J.Er A.A.’a vurması ile gerçekleşen eyleminin kasten yaralama suçunu,olay esnasında olay yerinde bulunan J.Er F.K., J.Er A.A. ve J.Er M.B.’a yönelik olarak “bırakın lan beni orospu çocukları, Allah’ını kitabını sinkaf ettiklerim” şeklindeki söyleminin hakaret suçunu oluşturduğu, si­lahlık kapısını kırması ile gerçekleşen ve kapı kilidinin kırılması ile sonuçlanan eyleminin aske­ri eşyayı kasten tahrip suçunu oluşturduğu  açıklanarak, sanığın eylemlerine uyan Askeri  Ceza Kanunu’nun 82/2., 85/1.,91/1. ve  130/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi istemiyle adı geçen sanık hakkında kamu davası açılmış;

Ayrıca, sanığın  27.01.2012 tarihinde terhis  edilmiş olması nedeniyle, yüklenen kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından soruşturma yapmak yetki ve görevinin suçun işlendiği yer itibariyle Sivas  Cumhuriyet  Başsavcılığına ait olduğundan bahisle bu suçlar yönünden görevsizlik kararı verilmiş; Sivas Cumhuriyet  Başsavcılığı’nın 5.2.2013 gün ve E:2013/514,K:2013/259 sayılı iddianamesiyle;

1.1.2012 günü çıkan tartışma üzerine, sanık Lokman  Yılmaz’ın, yakınanlar  F.B. ile  A.A.’ı yaraladığı, A.A.  ile  diğer yakınanlar  M.T., G.Ç.  ve F.K.'yi  ölümle tehdit ettiği,  F.B.  dışındaki yakınanları hedef alarak sinkaflı ve benzeri hakaretler ettiği ileri sürülerek, sanığın basit yaralama suçundan eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3. maddeleri uyarınca iki kez, A.A., M.T., G.Ç.  ve F.K.'ye  yönelik tehdit suçundan eylemine uyan aynı Kanun’un 106/1, 43/1-2, yakınanlar F.G., M.B., A.A., F.K., M.T., G.Ç.'a yönelik hakaret suçundan eylemine uyan aynı Kanun’un 125/1, 125/3-a, 125/4, 43/1-2.maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

 

SİVAS 2. SULH CEZA MAHKEMESİ: 14.2.2013 gün ve E:2013/129, K:2013/109 sayıyla; her ne kadar  5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca dosya tefrik edilerek, sanığın  yakınan Uzm. Çvş M.T.'e karşı gerçekleştirdiği ileri sürülen üste fiilen taarruz, üstü tehdit, üste hakaret ve askeri eşyayı kasten tahrip suçlarından Askeri Mahkemeye kamu davası açılmış ve J.Er olan diğer yakınanlara karşı eylemlerinden ötürü görevsizlik kararı ile dosya Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiş ve Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, sanığın J.Er olan yakınanlara karşı eylemlerinden dolayı kamu davası açıldığı bildirilmiş ise de; gerek olayın aynı sanık tarafından ve birbirini takip eden neden sonuç zinciri ile işlenmiş olması gerekse Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, sanığın askeri suç olarak kabul edilen M.T.'e karşı gerçekleştirdiği  ileri sürülen hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçlarından da kamu davası açılmış olması göz önüne alındığında, delilleri değerlendirmek ve yargılama yapıp cezalandırmak yetki ve görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle Sivas Asliye Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

 

5. PİYADE EĞİTİM TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 16.4.2013 gün ve E:2013/622, K:2013/86 sayıyla; sanık hakkında Uzm.Çvş.M.T.’e karşı işlediği ileri sürülen eylemlerinden dolayı 5. P.Eğt.Tug.Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 10.12.2012  gün ve 2012/668-257 EK sayılı iddianamesiyle, üst’e fiilen taarruz, üst’ü tehdit, üst’e hakaret  ve askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçlarından kamu davası açıldığı, iddianamede belirtilen kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından dolayı görevsizlik kararı verilmiş olduğu, sanık hakkında  üst’e fiilen taarruz, üst’ü tehdit, üst’e hakaret ve askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçlarından dolayı yargılamasının halen Mahkemelerinde devam ettiği, sanığın iddianamede belirtilen diğer eylemlerinin Tük Ceza Kanunu kapsamında suçlar olduğu ve sanığın  27.01.2012 tarihinde terhis edilmiş olması nedeniyle, yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Davut TELLİ, Şuayip ŞEN, Haluk ZEYBEL, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 03.03.2014 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet ÇAKIROĞLU’nun, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dosyanın  incelenmesinde, adli  yargı  yerince  verilen  görevsizlik kararının  itiraz yolu açık olmak üzere verildiği anlaşılmıştır.

 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.

 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.

 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, Sivas 2. Sulh  Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 03.03.2014 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

Üye

Ahmet KARADAVUT

 

 

 

 

 

 

 

Üye

       Haluk ZEYBEL

Üye

Davut TELLİ

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Yusuf Tamer ÇETİN

 

Üye

Şuayip ŞEN

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU