T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO      : 2021/157

KARAR NO : 2021/286

KARAR TR: 03/05/2021

 

ÖZET: 2247 sayılı Kanun'un 24. maddesinde öngörülen kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız olması koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

K A R A R

 

 

Hüküm Uyuşmazlığının Giderilmesi İsteminde Bulunan

Adli Yargıda Davacı: H.İ.C.

Vekilleri  : Av. N.Y. S.- Av. Ö.Ö.

Adli Yargıda Davalı: Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ)

                                     Genel Müdürlüğü

Vekili   : Av. E.İ.

 

I. ADLİ YARGIDA DAVA SÜRECİ

 

A. Dava Konusu Olay

 

1. Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 14. maddesi kapsamında ele aldığı dosyada 28/12/2015 tarihli ve E.2015/878, K.2015/911 sayılı kararıyla görevli yargı yeri olarak adli yargıyı belirlemesinin ardından işleyen süreçte;

 

2. Davacı H.İ.C. vekilinin; müvekkilinin 25/08/2012 tarihinde sözlü sınavı kazanarak kuruma ait Yumurtalık işletme şefliğinde elektrik teknikeri olarak işe başladığı, 26/07/2013 tarihli dilekçesiyle Adana'da kurulacak olan temsilcilik emrinde genel aydınlatma denetiminde görev konusunda kuruma başvurduğu, başvuruya davalı kurumca cevap verilmemesi nedeniyle zımni reddedilmiş sayılan işlemin iptali ve müvekkilinin Adana TEDAŞ temsilciliğine atanmasına karar verilmesi istemleriyle adli yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

 

B. Yargılama Aşamaları

 

3. Adana 5. İş Mahkemesinin 22/06/2017 tarihli ve E.2016/120, K.2017/426 sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"... Davacının TEDAŞ'ta işe yerleştirilmesi şeklinde bir tespit hükmü tesis etmesi hukuken mümkün değildir. Öte yandan davalı TEDAŞ Adana İl Koordinatörlüğünde sınırlı sayıda personel alındığı anlaşılmakta, burada görevlendirilecek personel seçimi yapılması da hukuken işverenin yetkisindedir. ..."

 

4. Adana 5. İş Mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, başvurunun esastan reddine 27/10/2017 tarihinde karar verilmiştir.

 

5. Bu karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay 22. Hukuk Dairesince temyiz itirazlarının reddine, kararın onanmasına dair 02/07/2020 tarihinde verilen karar aynı tarihte kesinleşmiştir.

 

II. İDARİ YARGIDA DAVALARIN SÜREÇLERİ

 

A. I. Davanın Konusu Olay

 

6. Davacı Serdar YAVUZ vekilinin; Akdeniz EDAŞ'ın özelleştirilmesi nedeniyle davacının Akdeniz Bölge Temsilciliğindeki Genel Aydınlatma Denetimi görevine atamasının yapılmasına dair 25/04/2013 tarihli talebinin zımnen reddine ilişkin TEDAŞ işleminin hukuka aykırı olduğu, temsilcilikler emrinde sadece genel aydınlatma denetimlerinde çalıştırılmak üzere iş akdi kurulduğu ileri sürülerek red kararının iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle TEDAŞ Genel Müdürlüğüne karşı idari yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

 

B. I. Yargılamanın Aşamaları

 

7. Antalya 3. İdare Mahkemesinin 02/10/2013 tarihli ve E.2013/1001, K.2013/951 sayılı kararıyla; davada idari yargının görevli olmadığından bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

 

8. Karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Danıştay Beşinci Dairesince davanın idari yargıda çözülmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına 24/06/2014 tarihinde karar verilmiştir.

 

9. Bozma ilamı üzerine, Antalya 3. İdare Mahkemesinin 03/04/2015 tarihli ve E.2014/1558, K.2015/509 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

10. Karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Danıştay Onbirinci Dairesince kararın onanmasına dair 06/12/2017 tarihinde verilen karar 28/02/2018 tarihinde kesinleşmiştir.

 

A. II. Davanın Konusu Olay

 

11. Davacı Oktay BARIŞ vekilinin; Akdeniz EDAŞ'ın özelleştirilmesi nedeniyle davacının 25/04/2013 tarihli Akdeniz Bölge Temsilciliğindeki Genel Aydınlatma Denetimi görevine atamasının yapılmasına dair talebinin zımnen reddine ilişkin TEDAŞ işleminin hukuka aykırı olduğu, temsilcilikler emrinde sadece genel aydınlatma denetimlerinde çalıştırılmak üzere iş akdi kurulduğu ileri sürülerek red kararının iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle TEDAŞ Genel Müdürlüğüne karşı idari yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

 

B. II. Yargılamanın Aşamaları

 

12. Antalya 3. İdare Mahkemesinin 09/10/2013 tarihli ve E.2013/1002, K.2013/979 sayılı kararıyla; davada idari yargının görevli olmadığından bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

 

13. Karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Danıştay Beşinci Dairesince davanın idari yargıda çözülmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına 24/06/2014 tarihinde karar verilmiştir.

 

14. Bozma ilamı üzerine, Antalya 3. İdare Mahkemesinin 19/03/2015 tarihli ve E.2014/1559, K.2015/402 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

15. Karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Danıştay Beşinci Dairesince kararın onanmasına dair 10/11/2015 tarihinde verilen karar 07/08/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

 

A. III. Davanın Konusu Olay

 

16. Davacı Murat HARİR vekilinin; Akdeniz EDAŞ'ın özelleştirilmesi nedeniyle davacının 25/04/2013 tarihli Akdeniz Bölge Temsilciliğindeki Genel Aydınlatma Denetimi görevine atamasının yapılmasına dair talebinin zımnen reddine ilişkin TEDAŞ işleminin hukuka aykırı olduğu, temsilcilikler emrinde sadece genel aydınlatma denetimlerinde çalıştırılmak üzere iş akdi kurulduğu ileri sürülerek red kararının iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle TEDAŞ Genel Müdürlüğüne karşı idari yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

 

B. III. Yargılamanın Aşamaları

 

17. Antalya 3. İdare Mahkemesinin 09/10/2013 tarihli ve E.2013/1003, K.2013/980 sayılı kararıyla; davada idari yargının görevli olmadığından bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

 

18. Karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Danıştay Beşinci Dairesince davanın idari yargıda çözülmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına 24/06/2014 tarihinde karar verilmiştir.

 

19. Bozma ilamı üzerine, Antalya 3. İdare Mahkemesinin 19/03/2015 tarihli ve E.2014/1629, K.2015/403 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

20. Karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Danıştay Beşinci Dairesince kararın onanmasına dair 10/11/2015 tarihinde verilen karar 13/06/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

 

A. IV. Davanın Konusu Olay

 

21. Davacı Okan TOSUN vekilinin; Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş'de işçi statüsünde çalışan davacının, Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş'nin özelleştirilmesi sebebiyle, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürlüğü'nü Akdeniz Temsilciliğine genel aydınlatma denetimi görevine atanmamasına ilişkin işlem ile Antalya Bölge Temsilciliğine yapılan atamaların iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle TEDAŞ Genel Müdürlüğüne karşı idari yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

 

B. IV. Yargılamanın Aşamaları

 

22. Antalya 2. İdare Mahkemesinin 06/08/2013 tarihli ve E.2013/720, K.2013/918 sayılı kararıyla; davada idari yargının görevli olmadığından bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

 

23. Karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Danıştay Beşinci Dairesince davanın idari yargıda çözülmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına 24/06/2014 tarihinde karar verilmiştir.

 

24. Bozma ilamı üzerine, Antalya 2. İdare Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve E.2014/1668, K.2015/481 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

25. Karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Danıştay Beşinci Dairesince kararın onanmasına dair 16/03/2016 tarihinde verilen karar 08/09/2016 tarihinde kesinleşmiştir.

 

III. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK

 

26. Adli yargıda davacı H.İ.C. vekili tarafından Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına sunulan dilekçeyle; Adana 5. İş Mahkemesi 22/06/2017 tarihli ve E.2016/120, K.2017/426 sayılı kararı ile Antalya 3. İdare Mahkemesinin 03/04/2015 tarihli ve E.2014/1558, K.2015/509 sayılı;19/03/2015 tarihli ve E.2014/1559, K.2015/402 sayılı; 19/03/2015 tarihli ve E.2014/1629, K.2015/403 sayılı; Antalya 2. İdare Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve E.2014/1668, K.2015/481 sayılı kararları arasında hüküm uyuşmazlığının ortaya çıktığından bahisle,bu uyuşmazlığın giderilmesi, Adana 5. İş Mahkemesi 22/06/2017 tarihli ve E.2016/120, K.2017/426 sayılı kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali istemleriyle Uyuşmazlık Mahkemesine müracaat edilmiştir.

 

IV. İLGİLİ HUKUK

 

27. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un "Mahkemenin görevi" başlığını taşıyan 1. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir."

 

28. 2247 sayılı Kanun'un 24. maddesi şöyledir:

 

"1 nci maddede gösterilen yargı mercileri tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir."

 

V. İNCELEME VE GEREKÇE

 

29. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 03/05/2021 tarihli toplantısında, Raportör-Hâkim Burak Cenk İLHAN’ın, 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

30. 2247 sayılı Kanun'un 24. maddesinde anılan hükme göre (bkz. § 28), hüküm uyuşmazlığının ortaya çıkabilmesi için:

          a) Uyuşmazlık doğuran hükümlerin, adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmesi,

          b) Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

          c) Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

          d) Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

          e) Kararlarda arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız olması

koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

 

31. 2247 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile, iki ayrı yargı merciinden verilen birbiriyle çelişkili kararlar nedeniyle bir kimsenin hakkının yerine getirilmesinin olanaksız bulunması halinde, Uyuşmazlık Mahkemesince bu çelişkinin giderilmesi yoluyla, o kimse hakkında bir çözüme ulaşılması amaçlanmakta olup, bu suretle verilecek kararın uyuşmazlıkla ilgisi bulunmayan özel ve tüzel kişileri etkilememesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, "hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması" durumu; davacı yönünden sübjektif bir nitelik taşımakta ve yargı kararı ile kendisine tanınmış bir hakkın yerine getirilmemesi söz konusu iken, davalı yönünden, ilamı yerine getirmekle yükümlü olması bakımından objektif bir nitelik taşımakta ve davacıya yargı kararı ile tanınmış olan bir hakkın idarece yerine getirilmesinin olanaksızlığını ifade etmektedir.

 

32. Bilindiği üzere, yargı yerlerinin kesinleşmiş kararları, davanın taraflarını bağlar, üçüncü kişileri bağlamaz.

 

33. Önümüzdeki başvuruda hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen idari yargı ve adli yargı kararlarının incelenmesinden, hüküm uyuşmazlığına konu edilen davalarda (bkz § 26):

 

-Yargı yerlerince verilen kararların kesinleştiği,

 

- Davalıları aynı (TEDAŞ Genel Müdürlüğü) olmakla birlikte davacılarının farklı kişiler olduğu,

 

- Yargı yerlerince verilen ve kesinleşen kararlar nedeniyle farklı davacılar yönünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksızlığından söz edilemeyeceği anlaşılmıştır.

 

34. Bu durumda, önümüzdeki dosyada adli ve idari yargı yerlerinde verilen kararlarda2247 sayılı Kanun'un 24. maddesinde hüküm uyuşmazlığının ortaya çıkabilmesi için aranan koşullardan "kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız olması" koşulunun gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır.

 

35. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız olması koşulunu taşımayan başvurunun reddi gerekmiştir.

 

VI. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

2247 sayılı Kanun'un 24. maddesinde öngörülen kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız olması koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİNE,

 

03/05/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

           Başkan                        Üye                               Üye                              Üye

     Celal Mümtaz                  Şükrü                          Mehmet                          Birol     

         AKINCI                     BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                              TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN