Ceza Bölümü         2001/48 E.  ,  2001/48 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Sanıklar         : 1-İ.D.

                                     2-S.A.

                                      3-H.M.

            O L A Y          : Bingöl 49. Mknz. P. Tug. Komutanlığı emrinde görevli P. Er sanıklar İ.D. ile S.A.'ın, firar suçu nedeniyle tutuklanarak 49. Mknz. P. Tug. Disiplin Cezaevine kapatıldıkları ve aynı cezaevinde oda hapsi ile cezalandırılan ve bu cezanın infazı için bulunan Bingöl İl Jandarma Merkez Bölük Komutanlığı emrinde görevli J. Er sanık H.M. ile birlikte 17.3.1993 günü saat 22.00'de dışardan gizlice içki getirterek içtikleri, bir süre sonra hep birlikte tuvalete gitmek bahanesi ile aynı Komutanlık emrinde ve cezaevinde gardiyan olarak görevli P. Er K.S.'e tutukevinin kapısını açtırarak üzerine saldırıp vurmaya başladıkları ve kaçtıkları, sanıklar İ.D. ile S.A.'ın bir süre sonra geri döndükleri, sanık H.M.'in ise ertesi gün Atış Poligonu yakınlarında karlar içinde bulunduğu, yapılan muayenelerinde P. Er sanıklar K.S., İ.D. ve S.A.'ın vücutlarının çeşitli yerlerinde ve değişik çapta cilt kesileri bulunduğu, sanık H.M.'in ise, sağ frontalde künt cisim darbesine bağlı yara ve buna bağlı olarak hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı ileri sürülerek; sanıklar İ.D. ve S.A.'ın eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 298/3, 300., 353 sayılı  Yasa'nın  251., sanık H.M.'in eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 299/1, 3 ve 300., sanık K.S.'in eylemine uyan aynı Kanun'un 456/2, 245 ve 50. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca açılan kamu davasında, Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce, yargılama sırasında sanıkların terhis olmaları sebebiyle askeri mahkemelerde yargılanmalarını gerektiren ilginin kesildiği, sanıklara yüklenen eylemin de askeri bir suç olmadığı, askeri bir suça da bağlı bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine,  Bingöl Asliye Ceza Mahkemesi'nce de 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi uyarınca sanıklar hakkında terhis olmalarından önce kamu davası açılmış bulunduğundan askeri mahkemelerin görevinin sona ermeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosya Mahkememize gönderilmiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesi 3.7.1998 gün ve E:1998/10, K:1998/13 sayılı kararıyla, sanıklar H.M. ve K.S. hakkındaki kamu davasının terhislerinden sonra açılmış olması nedeniyle adli yargı yerinde, sanıklar İ.D. ile S.A.'ın asker kişi sıfatını taşıdıkları sırada asker kişiye karşı, askeri mahalde işledikleri ileri sürülen suçlar nedeniyle, askeri mahkemede terhis edilmelerinden önce kamu davası açıldığından bu sanıklar hakkındaki kamu davasının ise, askeri yargı yerinde görülmesi gerektiği, ancak, sanıklar İ.D., S.A. ve H.M.'e yüklenen suçların işleniş biçimine, oluş tarzına ve birlikte işlendiği ileri sürüldüğüne göre bu sanıklar açısından olayda "bağlılık" olduğu ve birlikte aynı yargı yerinde yargılanmalarının gerektiği açıklanarak İ.D., S.A., H.M. hakkındaki dava nedeniyle Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının ve sanık K.S. hakkında da Bingöl Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermiştir.

            8. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 30.12.1999 gün ve E:1999/264, K:1999/747 sayıyla; sanıklara yüklenen eylemlerin, askeri suç olmadığı, askeri bir suça  bağlı bulunmadığı, yargılama sırasında sanıkların terhis edilmeleriyle askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren ilginin kesildiği, 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiş olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Bingöl Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

            BİNGÖL ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 22.2.2001 gün ve E:2001/46, K:2001/240 sayıyla; 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ' ın  katılımlarıyla yapılan 11.6.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Cemil KAYILIOĞLU'nun, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince, sanıkların yokluklarında verilen görevsizlik kararının, sanıklara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece sanıklara tebliğ edilmeyen görevsizlik kararının kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur.

Açıklanan nedenlerle, Bingöl Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmektedir.

SONUÇ: 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine, 11.6.2001 günü  kesin olarak oybirliği ile karar verildi.