Ceza Bölümü         1999/2 E.  ,  1999/2 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı      : K. H.

Sanık        : M.Ş.

            O L A Y    : Şanlıurfa  20. Zh. Tug. 2. Tank   Tab.  Karargah   Bölük    Komutanlığı emrinde görevli Tank Er sanık M.Ş.’nın 23.2.1996 tarihinde terhis edildikten sonra, 1.2.1998 günü, sahibi bulunduğu  markette çıkan olay nedeniyle karakolda yapılan üst aramasında iki adet M-16 makineli piyade tüfeğine ait dolu mermi ele geçirildiğinden bahisle, sanık M.Ş. ve üç arkadaşı hakkında yaralama ve ızrar suçlarından yürütülmekte olan hazırlık soruşturmasına ait evrakın tefriki ile hakkında askeri mermi  bulundurmak suçundan 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası’nın 131/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.2.1998 gün ve 506-33 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.           

KOCAELİ 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 24.2.1998 gün ve 42-19 sayıyla; sanığın, ifadesinde suça konu mermileri askerlik hizmetini yaptığı Şanlıurfa’dan getirdiğini söylediği, böylece; askerlik görevini yaparken kendisine görevi nedeniyle teslim edilmiş olan mermileri zimmetine geçirmek veya çalmak suçunu işlediği, bu suçun da askeri bir suç olduğu ve 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi hükmü uyarınca askeri mahkemede yargılanmasının gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir.           

5. ZIRHLI TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 25.9.1998 gün ve 1100-784 sayıyla; sanığın,  ifadesinde terhis edildiği gün, birliğinde görevli uzman çavuş olan arkadaşının kendisine hatıra olarak verdiği çakmak üzerinde suça konu mermilerin süs olarak örülmüş şekilde bulunduklarını, daha sonra yıpranmış olması nedeniyle örgüyü çıkarttığını ve mermileri hatıra olarak sakladığını söylediği, suç günü yani aramanın yapılıp mermilerin, sanığın üzerinde yakalandığı tarihte 23.2.1996 günü terhis edilmiş olması sebebiyle sanığın sivil kişi olduğu, 1632 sayılı Yasa’nın 192. maddesi uyarınca sivil kişi olan sanığın adli yargı yerinde yargılanması gerektiği ayrıca terhis edilmiş olması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Böylece, adli ve askeri yargı yerleri arasında 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, dosya, 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 17.12.1998 gün ve 1100 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmiştir.           

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Mustafa Bumin’in Başkanlığında, Üyeler Teoman Üneri, Casim Yılmaz, Zeki Aslan, M.Münip Emre, A. Necmi Özler ve Necmettin Özkan’ın katılımlarıyla yapılan 16.4.1999 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma Büyükeren’in davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ekinci ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Yavuz Sezai Karaa’nın davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: 

            353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Yasası’nın “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmektedir.           

“Askeri suç” ise öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasası’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasası’nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

            c) Türk Ceza Yasası’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar,

olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.           

20. Zırhlı Tugay 2. Tank Tabur Komutanlığı’nın 11.8.1998 gün ve 6074-127 98/235 sayılı yazısı ile tabur envanterinde M-16 makineli piyade tüfeği ve mühimmatının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.           

Bu durumda, ele geçen mermilerin 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası’nın 131. maddesinde yazılı suç kapsamında bulunmadıkları, sanığa yüklenen eylemin 6136 sayılı Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yasa kapsamında kaldığı ve suçun sübutu halinde hakkında bu Yasa hükümlerinin uygulanacağı açıktır.           

6136 sayılı Yasa’ya aykırılık suçu, askeri bir suç olmadığı gibi atıf suretiyle de askeri suç kapsamına alınan suçlardan değildir.           

Biran için, suça konu mermilerin sanığın asker kişi sıfatını taşıdığı ve birliğinde bulunduğu sırada ele geçirip gizlediği, böylece eylemin askeri mahalde gerçekleştirildiği düşünülse bile, kamu davasının sanığın terhisinden sonra açılmış olması karşısında da 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi hükmü uyarınca davanın çözümü adli yargı yerine aittir.

            Açıklanan nedenlerle davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi; Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

           S O N U Ç : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın Adli Yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.2.1998 gün ve 42-19 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 16.4.1999 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.