T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/433

KARAR NO  : 2022/552      

KARAR TR  : 31/10/2022

ÖZET: Orman Genel Müdürlüğüne bağlı işyerinde mevsimlik işçi statüsünde çalışmakta iken hakkında ihraç cezası uygulanmasına dair üst disiplin kurul kararının iptali talebiyleaçılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı : M. Ö

Davalı  : Orman Genel Müdürlüğü

Vekili    : Av. E. M

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1.Davacı, Taşköprü Orman İşletme Müdürlüğünde mevsimlik işçi olarak görev yapmakta iken, gerçeğe uygun olmayan bilgi vermek suretiyle işvereni yanılttığından bahisle hakkında ihraç cezası uygulandığını ileri sürerek, Taşköprü Orman İşletme Müdürlüğünün 23/12/2021 tarihli ve 1 sayılı kararı ile bu karara itirazın reddine ilişkin Orman Genel Müdürlüğünün18/01/2022 tarihli ve 3 sayılı işleminin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

2. Davalı vekili, süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

3. Kastamonu İdare Mahkemesi 26/04/2022 tarihli ve E.2022/512 sayılı kararı ile, yargı yolu itirazının reddine karar vermiştir. Kararın ilgili kısımları şöyledir:

 

"...Kamu kurum ve kuruluşlarına işçi alımında uygulanacak usul ve esaslar ve bu kapsamda yapılacak sınavlar Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasına Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile düzenlenmiş olup iş akdi imzalanıncaya kadarki dönemde anılan düzenleme, iş akdi kurulduktan sonraki dönemde ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanmaktadır. Bu kapsamda iş akdi kurulduktan sonraki aşamaya ilişkin uyuşmazlıkların sözleşme sonrası dönemden kaynaklanan sebeplere dayanması ve temelinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun bulunması halinde uyuşmazlığın görüm ve çözümünün anılan kanun hükümleri uyarınca adli yargı yerlerine ve iş mahkemelerine ait olduğu açıktır. Buna karşılık, sözleşme öncesi dönemde veya sözleşme sonrası dönemde olmakla birlikte sözleşme öncesi dönemden kaynaklanan sebeplerle kamu gücüne dayalı olarak tesis olunan ve temelinde 4857 sayılı İş Kanunu bulunmayan işlemlerden doğan uyuşmazlıkların ise idari yargı mercilerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda; dava konusu işlemin dayanağının 4857 sayılı İş Kanunu olmadığı, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik olduğu, davacının henüz işçi sıfatının bulunmadığı dolayısıyla davalı idare tarafından kamu gücü kullanılarak ve tek taraflı olarak tesis edilen işlemde özel hukuk normlarının uygulanma imkanı bulunmadığı, bu nedenle davanın görüm ve çözümünün idari yargının görev alanında olduğu sonucuna varılmıştır."

 

4. Davalı vekili tarafından, olumlu görev uyuşmazlığının çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.                    

 

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Talebi

 

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, davacı hakkında tesis edilen disiplin cezası işleminin iptalinin, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerlerinde görülmesi gerektiğinden bahisle, 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına karar vererek dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir. Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin talebin ilgili kısmı şu şekildedir:

 

"...davalı idare ile davacı arasındaki hukuki ilişki 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi hizmet sözleşmesine dayalı olarak kurulmuş bir iş hukuku ilişkisi niteliğini taşıdığından, davacıya, eylemlerine karşılık Toplu İş Sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak ihraç cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemin, idarenin yetkili organı tarafından işveren sıfatıyla tesis edilmiş bir özel hukuk işlemi olduğu açıktır. İşverenin salt bir kamu kuruluşu olması, statü hukukuna tabi olmayan personeli hakkındaki tüm yazılı irade beyanlarının idari işlem niteliğinde görülmesi sonucunu doğurmamaktadır.

Bu sebeple; 7306 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi ile 4857 sayılı Kanun'a veya 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına İş Mahkemelerinin bakacak olması karşısında, işçi olan davacı ile işvereni arasında iş akdinden (Toplu İş Sözleşmesinden) doğan davanın çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 21.10.2019 tarihli ve E.-K.2019/372-669 sayılı kararında da benzer hususlar vurgulanmıştır."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

6. Anayasa’nın 128. maddesi şöyledir:

 

“Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.

 

Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.

... "

 

7. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “İstihdam Şekilleri” başlıklı 4. maddesi şöyledir:

"Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.

...

D) İşçiler:

(A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir. Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

... "

 

8. Böylece, ilk üç istihdam şeklinin dışında kalan kişiler olarak belirtilen işçiler hakkında 657 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmayacağına işaret edilmek suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarında statü hukuku dışında kalan istihdam şekli de benimsenmiştir.

 

9. Mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde "Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar…" denilmiş, aynı Kanun'un "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı 134. maddesinde, "Bu Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür" hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı Kanun hükümleri 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

 

10. 5510 sayılı Kanun'un 3. maddesinde; kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış; 79. madde ile başlayan 4. Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiş; 101. maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür" denilmiştir.

 

11. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanun'un amacının, işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; "İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi" hususuna Kanun'un 8. maddesi ve devamında, kıdem tazminatı, ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise Kanun'un değişik maddelerinde yer verilmiştir.

 

12. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun "Görev" başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."

 

                                       IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

  A. İlk İnceleme

 

              13. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL’ın başkanlığında, Üyeler Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Muharrem ÜRGÜP, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 31/10/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı vekilinin, anılan Kanun'un 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

14. Raportör-Hâkim Murat UÇUR'un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

15. Dava, mevsimlik işçi olarak görev yapmakta iken, işe alım sürecinde başvuru şartlarını taşımadığı halde, durumunu gizlemek suretiyle işvereni yanılttığından bahisle hakkında ihraç cezası uygulanmasına dair Taşköprü Orman İşletme Müdürlüğünün 23/12/2021 tarihli ve 1 sayılı kararı ile bu karara itirazın reddine ilişkin Orman Genel Müdürlüğünün18/01/2022 tarihli ve 3 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

 

      16. Dava dosyasının incelenmesinden, davalı idare ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin, İş Kanunu’na tabi hizmet sözleşmesine dayalı olarak kurulduğu, davacı eylemine karşılık, dava konusu işlemlerin, idarenin yetkili organı tarafından işveren sıfatıyla tesis edilmiş bir özel hukuk işlemi olduğu anlaşılmıştır.

 

       17. Buna göre, dava konusunun, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlık olduğu, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasındaki iş akdinden doğan her türlü hukuki uyuşmazlıkların çözümünde İş Mahkemelerinin görevli kılınmış olduğu, aksine bir düşüncenin, işverenin salt bir kamu kuruluşu olması nedeniyle, statü hukukuna tabi olmayan personeli hakkındaki tasarrufunun, idari işlem niteliğinde görülerek, özel hukuk alanına dahil bulunan uyuşmazlıkların da idari yargı denetimine tabi kılınması sonucunu doğuracağından, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

18. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca yapılan başvurunun kabulü ile davalı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Kastamonu İdare Mahkemesinin 26/04/2022 tarihli ve E.2022/512 sayılı kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

VI. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile davalı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Kastamonu İdare Mahkemesinin 26/04/2022 tarihli ve E.2022/512 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,

 

31/10/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                  Doğan                            Eyüp                         Muharrem

            TOPAL                  AĞIRMAN                SARICALAR                   ÜRGÜP

 

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                          Bilal

                                              ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN