Hukuk Bölümü         2012/150 E.  ,  2013/6 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : M.S.

Vekili      : Av. H.S.

Davalılar : 1-Sağlık Bakanlığı

Vekili       : Haz.Av. Ş.N.G.

                  2-Çankaya Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. T.D.

O L A Y : 1-Davacı vekili, Ankara ili, Çankaya ilçesi, Hilal Mah. 27643 Ada 3 parsel sayılı ve4.935 metrekareyüzölçümündeki arsanın 29/4935 payının müvekkiline ait olduğunu;  bu taşınmazın, 81141 no'lu imar planında sağlık alanı olarak ayrıldığını; taşınmaza fiilen el atılmadığını; ancak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararına göre söz konusu taşınmazlara fiilen el atılmamış olsa dahi bedelinin ödeneceği hususunda karar verildiğini, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin de söz konusu karara atıf yaparak benzer davalarda bedelin ödenmesi yönünde içtihatlar oluşturduğunu;  uzun yıllar imar programına alınmayan imar planının fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma cihetine gitmeyen davalı idarelerin, müvekkilinin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılamaz hale getirdiğini, taşınmazdan mülkiyet hakkının özüne uygun şekilde yararlanma olanağı kalmadığını; bir kişinin taşınmazına eylemli olarak el atıp tamamen kullanılmasına engel olunması ile imar uygulaması sonucu müvekkilinin mülkiyetinde olan taşınmaza hukuken kullanmaya engel sınırlamalar getirilmesi arasında sonucu itibari ile bir fark bulunmadığını; bu durumun kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığı için yeterli bulunduğunu ifade ederek; fazlaya dair tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; dava konusu taşınmazın toplam bedelinden 2.000.00 TL'si bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesi istemiyle, 20.5.2011 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

2-Dava dosyasının, Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinde,  E:2011/204 sayısına kaydı yapılmıştır.

2a) Davalılardan Sağlık Bakanlığı vekili, süresi içerisinde verdiği 25.5.2011 tarihli cevap dilekçesinde, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur.

2b) Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi; 31.1.2012 günlü oturumunda ve E:2011/204 sayı ile,  davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin yargı yolu itirazının reddine, olumlu görev uyuşmazlığı nedeniyle dosyanın Danıştay Başsavcılığına gönderilmesi işleminin kalemce yerine getirilmesine karar vermiştir.

2c) Bu karar üzerine davalı Sağlık Bakanlığı vekili, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde dilekçe vermemiş; ancak Davacı vekili 7.2.2012 tarihli dilekçe ile davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin,  olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması talebinin reddi gerektiğini beyan etmiştir.

2d) Mahkeme'ce 21.3.2012 tarih, E:2011/204 sayılı üst yazıyla birlikte, belgelerin onaylı örnekleri Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

2e) Danıştay Başsavcısı, 30.3.2012 tarih ve E:2012/86 sayı ile, Karşı Taraf (Davacı) olarak: M.S.'ı, Uyuşmazlık çıkarılması istenilen kararı: Ankara Onuncu Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.1.2012 gün ve E:2011/204 sayılı kararı, Görevlilik kararının tebliğ tarihini 31.1.2012, Uyuşmazlık çıkarma istem tarihini 7.2.2012 olarak kabul ederek olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış ve dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir.

3f) Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca, 14.5.2012 tarih E:2012/150 sayılı yazı ile  Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/204 sayılı dava dosyası istenilmiş, Mahkeme'ce dosya aslı gönderilmiştir.

Öte yandan;

3- Av. H.S. tarafından, Davacılar, Y.S.'ın mirasçıları; G.T., N.Ö., M.S., S.S., G.T., P.Ö. ve D.Y. adına; “Ankara ili, Çankaya ilçesi, Hilal Mah. 27643 Ada 3 parsel sayılı ve4.935 metrekareyüzölçümündeki arsanın 29/4935 payının müvekkillerinin murisi Y.S.'a ait olduğunu; bu taşınmazın, 81141 no'lu imar planında sağlık alanı olarak ayrıldığını belirterek, kamulaştırmasız el atma nedeniyle şimdilik 3.000TL bedelin tahsili istemiyle” Çankaya Belediye Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı aleyhine 16.2.2012 tarihinde bir dava daha açılmıştır.

3a) Dava, Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/94 sayılı esasına kaydedilmiştir.

3b) Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, 1.3.2012 gün ve E:2012/94, K:2012/73 sayı ile, Mahkemelerinin iş bu 2012/94 esas sayılı dosyasının, bağlA.ı bulunması sebebiyle Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/204 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/204 esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermiştir.

3c) Davalılardan Sağlık Bakanlığı vekili,  Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğine verdiği 14.3.2012 tarihli dilekçesinde, Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin,  E:2012/94 sayılı dosyası ile açılan ve Mahkemelerinin E:2011/204 sayılı dosyasına birleştirilen davaya karşı cevaplarını sunmuş ve uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur.

3d) Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi;  15.3.2012 günlü oturumunda ve E:2011/204 sayı ile,  davalı vekilinin göreve ilişkin itirazının reddine karar vermiştir.

3f) Sağlık Bakanlığı vekili, 26.3.2012 tarihli dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle dosyanın Danıştay Başsavcılığına gönderilmesini istemiş, ancak Dosya ilgili Başsavcılığa gönderilmemiştir.

3g) Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi, dava dosyasını, 11.6.2012 tarih, 2011/204 Esas sayılı yazı ekinde mahkememize göndermiştir.

4-Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın da yazılı düşüncesi istenilmiş; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı;imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 2/1-b maddesi kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğini belirtilerek;  Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/204 esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi  gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

                Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 14.1.2013 günlü toplantısında:: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 12. maddesinin birinci fıkrasında, görev itirazında bulunan kişi veya makamın, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine vereceği hükme bağlanmış; anılan Yasa’nın “Uyuşmazlık Çıkarma İsteminde Bulunmaya Yetkili Makamca Yapılacak İşlemler” başlıklı 13. maddesinde; “(Değişik cümle: 23/07/2008-5791 S.K./5.mad) Uyuşmazlık çıkarma konusundaki dilekçe ile ekleri kendisine ulaşan yetkili makam, gerekirse dilekçedeki veya eklerindeki eksiklikleri tamamlattıktan sonra, uyuşmazlık çıkarmaya yer olmadığı sonucuna varırsa veya yapılan başvuruda 12 nci maddenin birinci fıkrasında öngörülen sürenin geçirilmiş olduğunu tespit ederse, istemin reddine karar verir. Bu karar, ilgili kişilere veya makama ve ilgili yargı merciine, hemen tebliğ olunur. Bu karara karşı hiç bir yargı merciine başvurulamaz.

        Uyuşmazlık çıkarılmasını gerekli gördüğü durumlarda yetkili makam, dilekçe ve eklerinin kendisine ulaştığı tarihten, şayet eksiklikleri tamamlatmak yoluna gitmiş ve bu erekle gönderdiği yazıları on gün geçmeden postaya vermiş ise eksikliklerin tamamlandığı tarihten başlayarak en geç on gün içinde düzenleyeceği gerekçeli düşünce yazısını, kendisine gönderilen dilekçe ve ekleri ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine yollar ve ayrıca Uyuşmazlık Mahkemesine başvurduğunu ilgili yargı merciine hemen bildirir.(Ek cümle: 23/07/2008-5791 S.K./5.mad) Bu takdirde ilgili yargı mercii, 18 inci maddede öngörüldüğü şekilde davanın görülmesini geri bırakır.

Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, düşünce yazısıyla eklerini, görevsizlik itirazını reddeden yargı merciine göre ilgili bulunan Başsavcı veya Başkanunsözcüsüne tebliğ edebilir. Tebliği alan makam karşılık vermek isterse, yedi gün içinde yazılı karşılığını vermekle görevlidir.”; Yasa’nın 27. maddesinde ise “Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder.” denilmiştir.

                Anılan 12. maddeye göre, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere düzenlenen dilekçenin, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itirazı reddeden yargı merciine verilmesi gerekmektedir.

                Dosyanın incelenmesinden, davalılardan Sağlık Bakanlığının yaptığı görev itirazının Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 31.1.2012 günlü oturumunda ve E:2011/204 sayı ile reddedildiği; bu oturumda ayrıca, davalı Sağlık Bakanlığınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması amacıyla verilmiş bir dilekçe bulunmamasına karşın anılan Mahkeme'ce, “olumlu görev uyuşmazlığı nedeniyle dosyanın Danıştay Başsavcılığına gönderilmesi işleminin kalemce yerine getirilmesine” kararı da verildiği; Mahkeme'nin, Davacı vekili tarafından mahkemeye sunulan ve olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması talebinin reddinin gerektiğine ilişkin 7.2.2012 tarihli dilekçenin gönderilmesi üzerine de,   Danıştay Başsavcısı tarafından, Ankara Onuncu Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.1.2012 gün ve E:2011/204 sayılı kararına ilişkin olarak olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmıştır.

                Bu duruma göre Davalı İdarelerden Sağlık Bakanlığı vekili tarafından,  itirazın reddine ilişkin kararın verildiği 31.1.2012 tarihinden başlayan onbeş gün içinde uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere düzenlenen dilekçeyi, itirazı reddeden yargı merciine vermediği görülmüştür.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin başvuru dilekçesi olmadığı halde, görev uyuşmazlığı çıkartılması talebinin reddinin gerektiğine ilişkin Davacı vekilinin dilekçesi dikkate alınarak Danıştay Başsavcısınca yapılan başvurunun, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca reddi gerektiği düşünülmektedir.

Diğer taraftan, Davalılardan Sağlık Bakanlığı vekilinin,  Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğine verdiği 14.3.2012 tarihli dilekçesinde, Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin, E:2012/94 sayılı dosyası ile açılan ve Mahkemelerinin E:2011/204 sayılı dosyasına birleştirilen davaya karşı cevaplarını sunduğu, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunduğu,  itirazının reddi üzerine süresi içerisinde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere düzenlenen dilekçeyi,  itirazı reddeden yargı merciine verdiği görülmekte ise de; hem bu dilekçenin Danıştay Başsavcılığına intikal ettirilmemesi, hem de Danıştay Başsavcılığı tarafından, davaların birleştirilmesinden önceki aşamaya ilişkin olarak verilen görevlilik kararı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkardığı açık olduğundan, prosedüre uygun davalı idare başvurusunun, mevcut uyuşmazlığın yerine ikame edilmesi olanağı bulunmamaktadır.

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 12. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 14.1.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.