Ceza Bölümü         2010/9 E.  ,  2010/9 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Yakınan        : Y.B.

 Sanık            : M.S.Y.  

             O L A Y          : Midyat İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli sanık J.Komd. Er M.S.Y.’nın, 13.10.2007 günü, çarşı iznine çıkarken, aynı Komutanlık emrinde görevli yakınan Y.B.’dan bir adet Nokia 8800 marka cep telefonu ile Sony marka dijital fotoğraf makinesini kullanıp iade etmek üzere aldığı, daha sonra geri dönmediği ve firari durumuna düştüğü, böylece, güveni kötüye kullanma suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.3.2008 gün ve E:2008/104, K:2008/32 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmıştır.           

            Midyat Sulh Ceza Mahkemesi, sanığa yüklenen eylemin 5237 sayılı Yasa’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturacağı, bu suçla ilgili yargılama görevinin asliye ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Midyat Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.           

            MİDYAT ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 5.6.2009 gün ve E:2009/250, K:2009/225 sayıyla sanığa yüklenen eylemin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenen “üstünün, astının veya arkadaşının bir şeyini çalma” suçunu oluşturacağı, bu nedenle yargılamanın askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

            7. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 24.8.2009 gün ve E: 2009/1808, K: 2009/1300 sayıyla, sanığa yüklenen eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, bu suçun da askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU,  Hasan DENGİZ, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA’nın, katılımlarıyla yapılan 01.03.2010 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Yalçın DİLSİZOĞLU’nun, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının sanığa tebliğ edilmediği ve kararın kesinleşmediği görülmektedir. 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.

 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi 2. fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin 10. fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almıştır. 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, sanığa tebliğ edilmeyen görevsizlik kararının kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının sanığa tebliğ edilerek, temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, Midyat Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 01.03.2010 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.