Hukuk Bölümü         2003/111 E.  ,  2004/4 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : S.K.

Davalılar        : 1- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı

                         2- Afyon Valiliği

                         3- Bolvadin Kaymakamlığı

Vekili              : Hazine Av. M.Y.

             O  L  A  Y       : Afyon İli ile Bolvadin İlçesi ve civarlarında 3.2.2002 gününde meydana gelen deprem nedeniyle kimi yapılar hasara uğramış veya yıkılmıştır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğünce tespit edilen yıkık-ağır hasarlı yapıların yıkımı ve enkazın kaldırılması işlemleri, Karayolları Genel Müdürlüğünün gözetim ve denetimi altında yüklenici Firma tarafından gerçekleştirilmiştir.

            Davacının maliki olduğu ve tapunun Bolvadin İlçesi, Akçeşme Mah., 137 ada, 43 parsel sayısında kayıtlı kerpiç ev, az hasarlı yapı olarak tespit edilmesine karşın yıkılmıştır. Davacı tarafından Bolvadin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2003/15 D.İş sayısında 12.3.2003 gününde açılan tespit dosyasına ibraz olunan bilirkişi raporunda, yapı değerinin 11.357.700.000.-TL. olduğu saptanmıştır.

            Davacı, komşu 44 sayılı parselde tespit edilen ağır hasarlı bina yerine 43 sayılı parseldeki kendisine ait az hasarlı binanın yıkıldığını öne sürerek uğradığı zarar karşılığı yapı bedeli 11.357.700.000.-liranın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle, idari yargı yerinde dava açmıştır.

             DENİZLİ İDARE MAHKEMESİ; 10.4.2003 gün ve E:2003/368, K:2003/290 sayı ile, olayda davacının konutunun yıkımına ilişkin herhangi bir idari işlem sözkonusu olmadığı gibi, davalı idare tarafından sehven yıkılmasının idari bir eylem niteliğinde olmayıp özel hukuk hükümlerine tabi bir haksız fiil niteliğini taşıdığı; bu durum karşısında, idarenin haksız fiilden kaynaklanan sözkonusu maddi zararın tazminine ilişkin davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacı, aynı istekle, 6.5.2003 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

             BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, 25.6.2003 gün ve E:2003/201, K:2003/305 sayı ile, dosyada toplanan deliller ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde olayın bir hizmet kusuru ve idari bir iş olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar da temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.       

 İNCELEME VE GEREKÇE  : Uyuşmazlık     Mahkemesi   Hukuk   Bölümü’nün,  Tülay TUĞCU’nun  Başkanlığında,   Üyeler:  Dr.   Atalay   ÖZDEMİR,   M.  Lütfü   ÜÇKARDEŞLER,

Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL  ve  Abdullah ARSLAN’ın  katılımlarıyla yapılan 1/3/2004 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’ nun  davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile  dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ’in  davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

             USULE İLİŞKİN İNCELEME  :

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve adli yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme   uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

             ESASA İLİŞKİN İNCELEME : Dava, deprem sonrasında idarece az hasarlı olduğu saptanan yapının hataen komşu parselde ağır hasarlı olarak saptanan yapı yerine yıkılması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.   

            15.5.1959 tarih ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'un değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında "Deprem (Yer Sarsıntısı), yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ, tasman ve benzeri âfetlerde; yapıları ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır." denilmiş; aynı Kanun'un değişik 13. maddesinde, Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca afet bölgelerinde yapılacak teknik işler ve uygulamaya ilişkin hususlar düzenlenmiş olup, davalı idarelerin vekilince adli yargı dosyasına verilen savunma dilekçesinde: dava konusu olaydaki uygulamaların anılan 7269 sayılı Yasa hükümlerine göre yapıldığı belirtilmiştir.

Anılan Yasa'ya göre, genel hayata etkili doğal afetler nedeniyle tedbirler alınmasının Devlete görev olarak verildiği anlaşılmaktadır.

Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlâl edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Olayda, davacıya ait yapının, yukarıda belirtilen 7269 sayılı Yasa kapsamında yürütülen kamu hizmetinin uygulanması sırasında hataen yıkıldığı öne sürülerek uğranılan zararın idarece tazmini istenildiğine göre, davanın idarenin hizmet kusuru esasına dayanılarak açıldığı anlaşılmakta olup; kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya başka nedenlerle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının idare hukuku ilkelerine göre saptanması gerekmektedir. 

Bu durum karşısında, idarenin hizmet kusuruna dayanılarak açılan ve 2577 sayılı Yasa'nın 2/1-b. maddesi kapsamına giren tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğu açıktır.

Açıklanan nedenlerle, Denizli İdare Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

 SONUÇ         : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Denizli İdare Mahkemesi’nin 10.4.2003 gün ve E:2003/368, K:2003/290 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 1.3.2004 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ  İLE karar verildi.