Ceza Bölümü         2012/23 E.  ,  2012/23 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Yakınan        : 1-OsP.

                                     2- S.Ö.

            Sanık             : H.S. 

O L A Y          : Kıbrıs 39. Mknz. P. Tüm. 50. Mknz. P. A 1. Mknz. P. Tb. Muh. Des. Bl. Komutanlığı emrinde Komutan vekili olarak görevli sanık P. Ütğm. H.S.’ın, 16.1.2009 günü, aynı Komutanlık emrinde görevli yakınan P. Onb. O.P.’nın, elini elbisesinden içeri sokarak sırtını okşamak, 3.5.2009 günü sandalyesini sandalyesine yaklaştırarak bacaklarını bacaklarına sürtmek, 8.5.2009 günü, aynı Komutanlık emrinde görevli yakınan P. Onb. S.Ö.’in bacağını okşamak suretiyle astlarına karşı cinsel saldırı suçunu işlemesi nedeniyle yakınanların durumu ailelerine haber vermeleri ve onların da şikayetleri sonucu yapılan soruşturma sırasında, sanığın yakınan O.P.’ya bir hafta sonu izinsizlik cezası verdiğini bu nedenle kendisine iftira ettiklerini söylemesi üzerine yapılan araştırma sonucu böyle bir cezanın verilmediği, sanığın soruşturmayı yönlendirmek maksatlı sahte cezalandırma kararı düzenlediğinin anlaşıldığı, böylece resmi belgede sahtecilik suçunu da işlediği ileri sürülerek, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/3-b., (iki kez), 43/1., 204/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 5.11.2009 gün ve E:2009/374, K:2009/437 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

KIBRIS TÜRK BARIŞ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 17.6.2010 gün ve E:2010/80, K:2010/148 sayıyla, sanığa yüklenen suçların askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesilmiş olması nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 9 ve 17. maddeleri uyarınca sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Ümraniye 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

Ümraniye 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nce, sanık hakkında cinsel istismar suçu nedeniyle açılan kamu davasında sanığın beraatine, evrakta sahtecilik suçundan davada ise mahkemenin görevsizliğine karar vermiş, dava dosyası Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.   

ÜSKÜDAR 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 8.3.2012 gün ve E:2011/454, K:2012/80 sayıyla, sanığa yüklenen eylemin askeri görevin ifası sırasında işlendiği ileri sürüldüğünden Türk Ceza Kanunu’nun 204/1. ve 53. maddeleri uyarınca sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsav-cılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ahmet DURU, Ahmet KARADAVUT, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in katılımlarıyla yapılan 02.07.2012 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın adli yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hulusi GÜL’ün davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, sanığa yüklenen eylemin askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği ileri sürüldüğünden yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, yüklenen eylemin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği bu nedenle “askeri suç” olmadığı kuşkusuzdur. 

Öte yandan, sanığın yargılama aşamasında disiplinsizlik sebebiyle resen Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmasına karar verildiği dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 

353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 8.3.2012 gün ve E:2011/454, K:2012/80 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.07.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.