Hukuk Bölümü         2002/71 E.  ,  2002/68 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacılar       : 1- A.E., 2- N.E. 3-S.E.

                        4-H.S. (E.)

Vekilleri         : Av. O.Y., Av.Y.D.

Davalı            : Altındağ Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. İ.K., Av. A.S.

             O  L  A  Y       : Belediyece Kentsel Dönüşüm Planı çalışmaları kapsamına alınan davacıların iştiraki olan yapının, 2981 sayılı Yasa’nın 13/b. ve Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre, 22.7.1999 tarih ve 1804/1939 sayılı Encümen kararı ile kamulaştırılarak, Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen enkaz bedeli ilgililere ödenerek yapının kaldırılması öngörülmüştür.

            Belediye Başkanlığının 12.8.1999 günlü yazısı ile, takdir edilen 115.447.596.-TL. enkaz bedelinin bankada bloke edildiği; yapının 30 gün içinde yıkılması veya boş olarak ilgili müdürlüğe teslim edilmesi hususu davacılardan birine tebliğ edilmiştir.

            Bu arada davacı vekili tarafından, Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin E:1999/466 D.İş sayısında açılan tespit dosyasına ibraz olunan bilirkişi raporuna göre, bina ve eklentileri bedelinin 2.299.399.603.- TL. olduğu saptanmıştır.

            Davacı vekili, belediyece yıkılarak enkazına el konulan yapı için takdir edilen bedelin davacıların 24/72 oranlı paylarına tekabül eden  38.482.532.- liradan 833.333.333.-liraya arttırılarak aradaki fark tutarı alacağın yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 24.9.1999 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 22.3.2000 gün ve E:1999/550, K:2000/131 sayı ile, mahallinde yapılan keşif sonucunda bilirkişilerce düzenlenen raporların yeterli görülerek hükme esas alındığından bahisle, arttırılarak ödenmesi gereken bedelin 721.327.121.- lira olarak saptandığı gerekçesiyle bu miktarı esas alarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

            Bu kararın davalı idarece temyiz edilmesi üzerine, YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ; 12.6.2000 gün ve E:2000/9898, K:2000/10502 sayı ile, davalı idarece encümen kararına dayanılarak davacının binasının enkaz bedelinin takdir edildiği; davacı, binasına enkaz bedeli değil, bina bedeli verilmesini öne sürdüğüne ve encümen kararına karşı çıktığına göre, idarenin enkaz bedeli takdiri idari bir işlem olan encümen kararına dayandığından, bina bedeline ilişkin ihtilafın inceleme yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle, anılan Mahkeme kararını görev yönünden bozmuştur.

            ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 30.11.2000 gün ve E:2000/466, K:2000/648 sayı ile, anılan bozma kararına uymak suretiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacılar vekili, müvekkillerine enkaz bedeli ödenmesi yolundaki işlemin iptali ile kamulaştırma bedeli farkı 794.850.801.-liranın, kamulaştırmanın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalı belediyeden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 20.2.2002 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMİ; 28.3.2002 gün ve E:2002/200, K:2002/365 sayı ile, dava konusu encümen kararındaki enkaz bedelinin, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesinde düzenlenen İlçe Kıymet Takdir Komisyonunca belirlendiği; uyuşmazlığın, takdir komisyonunca belirlenen enkaz bedelinin arttırılarak bina ve eklentileri için yapı maliyet bedelinin ödenmesi isteminden kaynaklandığı ve 2942 sayılı Yasa’nın 14. maddesine göre idarece takdir olunan bedelin arttırılması davası olduğu anlaşıldığından görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

             İNCELEME VE GEREKÇE   : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Ayla ALKIVILCIM, Ahmet BAŞPINAR, Ertuğrul TAKA ve Hıfzı ÇUBUKLU’ nun katılımlarıyla yapılan 18.11.2002 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’ nun  davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli yargı yerinde bedelin arttırılması davası açılmasına karşılık idari yargı yerinde bedelin arttırılmasının yanısıra yapıya enkaz bedeli ödenmesine ilişkin işlemin iptali de istenilmiş ise de, anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen “ davanın aynı konuya ilişkin bulunması” koşulu dikkate alındığında adli ve idari yargı yerleri arasında bedel arttırma davası yönünden olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verildi.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME: Dava, kamulaştırılan taşınmaz için takdir edilen bedelin arttırılması isteminden ibarettir.

            Anayasa'nın 46. maddesinde, kamulaştırma bedelinin hesaplanma tarz ve usullerinin kanunla belirleneceğine işaret edilmiş; kamulaştırma bedelinin, nakden ve peşin olarak ödeneceği kuralına yer verilmiştir.

            2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda, 10. maddeye göre teşkil olunan kıymet takdiri komisyonlarınca, 11. maddesinde belirtilen objektif esaslar dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin takdir edileceği belirtilmiş ve 14. madde ile de, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda; takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı ise adli yargıda dava açılacağına işaret edilmek suretiyle, görev konusu açık bir şekilde düzenlenmiştir.

            Olayda, idarece kamulaştırma kararı alındığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda öngörülen yöntem izlenmek suretiyle işlemlerin tamamlandığı anlaşılmaktadır.

            Bedel takdiri de, esasen kamulaştırma işlemi gibi, kamu gücüne dayalı , re'sen ve tek yanlı olması nedeniyle idari işlem niteliğini taşımakta ise de; yasakoyucu, karma bir düzenlemeyi benimsemiş olup, bedele ilişkin davalarda adli yargıyı görevli kılmıştır.

Şu halde, kamulaştırma işlemi sonucunda davacı adına bankada bloke edilen bedele itiraz edildiğine göre, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin görevli yargı yerine işaret eden açık düzenlemesi karşısında, kamulaştırma bedelinin Yasa'nın 11. maddesindeki esaslara uygunluğunun yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır.

Belirtilen durum karşısında, olayda kamulaştırma işleminin iptaline yönelik bir dava açılmayıp, yapılan kamulaştırmada gerek takdir edilen gerekse bankada bloke edilen bedele itiraz edilerek açılan kamulaştırma değerinin arttırılması davasının görüm ve çözümü, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesine göre adli yargı yerinin görevine girmektedir.

            Açıklanan nedenlerle, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

             SONUÇ         :Kamulaştırma bedelinin arttırılması davasının çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.11.2000 gün ve E:2000/466, K:2000/648 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 18.11.2002 gününde  KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.