T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 784

            KARAR NO : 2014 / 895

            KARAR TR   : 13.10.2014

 

ÖZET: İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı          : H.Y.(Temsilen Memursen Konfederasyonu Belediye ve Özel  

                          İdare Çalışanları Birliği Sendikası Bem Bir Sen )

Vekilleri         : Av.G.G.

                          Av. G.B.

Davalı            : Tatvan Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. M.Ö.

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı Tatvan Belediye Başkanlığı’nda memur olarak görev yapması hasebiyle 3417 sayılı Kanun uyarınca maaşından kesilerek bankaya yatırılmayan tasarruf teşvik kesintileri ve bunların nemalarının ödenmesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine davacının Van İdare Mahkemesi’ne dava açtığını, Van İdare Mahkemesi’nin 2006/3763 Esas 2007/852 Karar sayılı kararı ile davalı idarenin yapmış olduğu işlemin iptali ile ödenmeyen tasarruf teşvik kesintileri ile idari katkısı ve bunların nemalarının ödenmesine karar verildiğini, İdare Mahkemesinin bu kararının Danıştay 10. Dairesi’nce onandığını, bu karara istinaden Tatvan İcra Müdürlüğü’nün 2010/668 Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, BK 113.maddesi gereği fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kayıt ve şartı ile davalı borçlunun Tatvan İcra Müdürlüğü 2010/668 Esas sayılı takip dosyasına vaki bütün itirazın iptaline ve takibin aynen devamına, davalının itirazının haksız olması nedeniyle alacağının %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istemi ile adli yargıda dava açmıştır.

Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesi: 27.03.2012 gün ve 2010/491 Esas, 2012/519 Karar sayılı kararında “…dava konusu olayda, meydana geldiği ileri sürülen zararın ödetilmesi isteminin bir idari işlem ile reddedildiği anlaşıldığından ve 2577 sayılı İYUK md.2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarara uğrayanlar tarafından,  ilgili idareye karşı açılan tam yargı davalarının idari yargı yerinde görülmesi gerektiği”   şeklindeki gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş ve verilen bu karar tarafların temyiz etmemesi üzerine karara şerh edildiği üzere 28.12.2012 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili, bu kez talep, dava ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davalı idarenin Tatvan İcra Müdürlüğü’nün 2010/668 Esas sayılı dosyasına yapılmış olan 14.10.2010 tarihli itirazın iptaline, davacı müvekkilden kesilen tasarruf teşvik kesintisi ve nema alacağının toplam olarak hesaplanmasına, hesaplanacak bedele idareye ilk başvuru tarihi olan 17.07.2006 tarihinden, aksi kanaat halinde Tatvan İcra Müdürlüğü’nce davalıya gönderilen ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hesaplanmasına ve hesap edilen toplam alacağın davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmesi istemiyle idari yargıya başvurmuştur.

Van 2.İdare Mahkemesi: 21.03.2013 gün ve 2013/145 Esas, 2013/255 Karar sayılı kararı ile; “…davacı tarafından, davalı idarece tasarrufu teşvik kesintileri, idare katkıları ve bunların nemalarının ödenmediğinden bahisle, yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Van İdare Mahkemesinin E:2006/3763 esasına kayden açtığı dava sonucunda, 13.04.2007 tarih ve K:2007/852 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptali ile kesinti ve katkı paylarıyla bunlara yönelik nemanın toplamının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi üzerine, ilamsız icra takibi yoluyla icra takibine başlandığı, davalı idarece icra takibine itiraz edildiği, itirazın kaldırılması amacıyla İcra-İflas Kanunu hükümleri uyarınca açılan itirazın iptali davasında Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2010/491, K:2012/519 sayılı davanın görev yönünden reddedilmesi üzerine, davalı idarece, Tatvan İcra Müdürlüğüne 14.10.2010 tarihinde yapılan icra takibine itiraz işleminin iptali ile ödenmeyen tasarrufu teşvik kesintilerinin ödenmesine karar verilmesi istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda bahsedilen 2004 sayılı Yasa’nın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur.” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinin görev alanına girdiği açık olup, davanın, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin kısmı yönünden görev yönünden reddi gerekmektedir.

Davanın ödenmeyen tasarrufu teşvik kesintileri, idare katkıları ve bunların nemalarının idareye başvuru tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine yönelik kısmına gelince;

Dava dosyası ile Van İdare Mahkemesinin E:2006/3763 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden, davacının bakılan davadaki istemlerle aynı yönde yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Van İdare Mahkemesinin E:2006/3763 esasına kayden açtığı dava sonucunda, 13.04.2007 tarih ve K:2007/852 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptali ile kesinti ve katkı paylarıyla bunlara yönelik nemanın toplamının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği, söz konusu kararın temyizi sonucu onama kararı üzerine kesinleştiği, bakılan davanın da, davacının, yukarıda belirtilen Mahkememiz kararındaki istem doğrultusunda aynı istemle açıldığı anlaşıldığından, yukarıda anılan ödenmeyen alacaklarının ödenmesine yönelik kısmı yönünden davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesi gereğince, davanın, icra takibine itiraz işleminin iptali istemine ilişkin kısmı yönünden görev yönünden reddine, ödenmeyen tasarrufu teşvik kesintileri, idare katkıları ve bunların nemalarının idareye başvuru tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin kısmı yönünden davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddine,” karar vermiş, karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, Van Bölge İdare Mahkemesi 20.02.2014 gün ve 2013/543 Esas, 2014/222 Karar sayılı kararı ile; itiraz isteminin reddi ile onama kararı vermiş, karar davacı vekiline 13.03.2014 tarihinde, davalı vekiline 17.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, süresinde karar düzeltme yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir

Davacı vekili, idari ve adli yargı yerlerince verilen görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU, Mehmet AKBULUT ’un katılımlarıyla yapılan 13.10.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı yasa’nın 14.maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15.maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği, usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül Yiğit’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, adli yargıda icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle açılmış, görevsizlik kararının ardından, idari yargıda icra takibine yapılan itirazın iptali ile birlikte alacak talebinde bulunulmuştur.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra memuruna yazı ile veya sözlü olarak yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin değişik 61. maddede öngörülen şekilde takip borçlusuna tebliğ edileceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

            İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre icra hakiminden itirazın kaldırılmasını istemektir.

İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

(Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Olayda, davacının 3417 sayılı Kanun uyarınca maaşından kesilen tasarrufu teşvik kesintileri, idare katkısı ve bunların nemalarının ödenmesi istemiyle davalı Tatvan Belediyesi’ne karşı Tatvan İcra Dairesi’nde ilamsız takip başlattığı, davalı belediyenin takibe yaptığı itiraz sonucu takibin durdurulmasına karar verilmesi üzerine;  icra işlemine yapılan itirazın iptali için önce adli yargıya, yapılan itirazın görevsizlik nedeniyle reddedilmesinin ardından idari yargıya başvurulduğu anlaşılmaktadır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27.03.2012 gün ve 2010/491 Esas, 2012/519 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27.03.2012 gün ve 2010/491 Esas, 2012/519 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 13.10.2014 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

            Serdar 

      ÖZGÜLDÜR

Üye

Eyüp Sabri 

BAYDAR

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

           ÖĞÜŞ

 

  Üye

                 Ali

             ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU                     

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT