Hukuk Bölümü         1989/24 E.  ,  1989/30 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : B.O. A.Ş.

            Vekili              : Av. A.Y.

            Davalı             : Sermaye Piyasası Kurulu

            Vekili              : Av. D.K.

             O L A Y          : Uludağ'da otel işletmeciliği yapan B.O. A.Ş.,Sermaye Piyasası Kurulu Denetçilerince düzenlenen rapora dayanarak 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamına alınmaları işlemine karşı idari yargıda 5/12/1984 tarihli dilekçe ile açtıkları davada; bir kısım ortakların kâr dağıtımın kanuni yoldan zorlamak için ellerindeki hisse senetlerini muvazaa ile yakınlarına devretmek suretiyle 1984 yılındaki genel kurulda 100'den fazla ortak olduğu izlenimini yarattıkları, bu amaçla mahalli gazetede şirket hisse senetlerinin cazip fiyatla alınacağına dair ilan verdikleri, oysa gerçekte şirketin ortak sayısının hiçbir zaman fiilen 100'ü geçmediği, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 11. maddesinde şirket hisse senetlerinin halka arz edilmiş sayılması için öngörülen ortak sayısının 100'den fazla olması şartının muvazaa sebebiyle gerçekleşmiş olduğunu ileri sürerek, Kanun kapsamına alınmalarına dair (8/10/1984 gün ve DEDA 10/429-3530 sayılı) işlemin iptalini istemiştir.

            ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ; 12/3/1986 gününde, E:1985/447,K:1986/161 sayı ile; 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 1, 2 ve 11. maddeleri uyarınca Sermaye Piyasası Kurulunun özel hukuk hükümleri çerçevesinde tesis ettiği işlemlere karşı açılan davanın çözüm yerinin adli yargı olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacının, aynı istekle 8/4/1986 tarihinde adli yargı yerinde açtığı davada, ANKARA ASLİYE 3. TİCARET MAHKEMESİ: 2/12/1987 gününde E:1986/193,K:1987/600 sayı ile; dosyadaki deliller ve bilirkişi raporu karşısında davacı şirketin 2499 sayılı Kanun kapsamına alınmasını gerektiren şartların oluşmadığı sonucuna vararak Sermaye Piyasası Kurulunun 8/10/1984 gün DEDA 10/429-3530 sayılı kararının iptaline karar vermiştir.

            Davalı tarafından temyiz edilen karar, YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’ nin 24/11/1988 günlü, 1988/2462-7062 sayılı kararı ile bozulmuş, bozma kararına uyan Mahkeme 14.6.1989 gün ve 1989/316-375 sayı ile; görevsizliğe karar vermiş, bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacının, adli ve idari yargı yerleri arasında meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesine ilişkin 18/9/1989 tarihli dilekçesi ile dosya ve ekleri Asliye 3. Ticaret Mahkemesi Başkanlığının 21/9/1989 gün ve 1989/316 sayı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi'ne intikal etmiştir.

            Böylece adli ve idari yargı yerlerince verilmiş ve kesinleşmiş görevsizlik kararları nedeniyle 2247 Sayılı Kanunun 14. maddesinde öngördüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı meydana gelmiştir.

            İNCELEME VE GEREKÇE :  Türk Milleti adına karar veren Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü , Muammer TURAN'ın Başkanlığında: Hüseyin ÖRMECİ, Kamil KADIOĞLU, Kaya ÖZTEKİN, Aysel PEKİNER, Abdullah DEMİR  ve Ali HÜNER'in katılmalarıyla yaptığı 27/11/1989 günlü toplantıda, geçici raportör Hakim Ayten ANIL'ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet GÖKALP ve Danıştay Başsavcısı yerine katılan M. İlhan DİNÇ'in Sermaye Piyasası Kurulunun Kamu kurumu olduğu, kamu hizmetine ilişkin olarak aldığı tek yanlı lazimülicra idari işlerin yargı denetiminin idari yargıya ait olduğu bu nedenle anlaşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu yolundaki sözlü ve yazılı düşünceleri alındıktan sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            Dava, B.O. A.Ş.'nin 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamına alınması işleminin iptali istemi ile  açılmıştır.

            Sermaye Piyasası 28/7/1981 gün ve 2499 Sayılı Kanunla kurulmuştur. Kanunun 1. maddesinde bu Kanunun konusu ve amacının; tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak, bu amaçla sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını düzenlemek ve denetlemek olduğu; 2. maddesinde bu kanunun menkul kıymetlerin halka arzı ve bu yolla satışı, bunları çıkaran anonim ortaklıklar ve sermaye piyasasında faaliyet gösteren yardımcı kuruluşları kapsadığı, 17. maddesinde de, bu kanunla verilen görevleri yapmak üzere kurulan kurulun tüzelkişiliği haiz olduğu, Maliye Bakanlığının kurul üzerinde denetleme yetkisi bulunduğu belirtilmiştir. Kanunun 29. maddesine dayanılarak çıkarılan yönetmeliğin 8. maddesinde de kurulun; yetkilerini kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak kullanan bir kamu tüzelkişisi olduğu hükmü yer almaktadır.

            Yönetmeliğin 9. maddesine göre, kurulun görev ve yetkilerinin, kendi alanında mesleki faaliyetleri yürütmek, bu alanda hukuki sonuçlar doğuran özel ve genel nitelikli idari kararlar almak olduğu anlaşılmaktadır.

            Anonim ortaklığın 2499 sayılı Kanun kapsamına alınma işi, kurul denetcileri tarafından hazırlanan ve kurulun incelenmesi sonucu kabul gören idari nitelikli bir rapora dayanmaktadır.

            Bu açıklamaların ışığı altında özetle: Kurum, Sermaye Piyasasının güven içinde açıklılık ve kararlılıkla çalışmasını, tasarruf sahiplerinin korunmasını sağlamak amacıyla kurulmuş bir kamu kurumu olup, yaptığı hizmet de kamu hizmetidir. Kurumun başkan ve üyelerinin seçiliş biçimi, Maliye Bakanlığınca denetlenip yıllık raporlarının Bakanlar Kuruluna sunulması hususları kurulun bir kamu kurumu olduğunun diğer bir kanıtıdır. Görevinin özel hukuk kişilerinin korunması, denetimi ve güdümü olması, yaptığı hizmetin kamu hizmeti olması niteliğini değiştirmez. Kanunun 2. maddesinde, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere gidileceği ifadesinden yalnız adli yargıyı anlamamak gerekir. Bu kavramın içine idari yargıyla ilgili esaslarda dahildir.

            Kamu kurumlarınca alınan idari kararların yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile kanuna aykırı olduğu ileri sürülerek açılan ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 2. maddesinde tanımlanan iptal davalarının amacı, idari işlemlerin idari yargı organlarınca denetlenerek, idarenin hukuka uygunluğunun sağlanmasıdır.

            Bu itibarla davacı şirketin 2499 sayılı Kanun kapsamına alınmasına dair olan işlemin iptali isteği ile açılan davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

           SONUÇ : Anlaşmazlığın, niteliğine göre İDARİ YARGI YERİNDE çözülmesi gerektiğine, bu nedenle Ankara 4. İdare Mahkemesi'nin 12.3.1986 günlü, 1985/447,1986/161 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 27.11.1989 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.