T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/206 KARAR NO : 2024/190 KARAR TR : 06/05/2024
|
ÖZET: Halk Eğitim Merkezinde usta öğretici olarak çalışırken iş akdi feshedilen davacının, İş Kanunu’ndan kaynaklanan kıdem tazminatının ödenmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : S. D.
Vekili : Av. H. Ş. Y.
Davalı : Milli Eğitim Bakanlığı
Vekili : Av. Y. E. S.
I. DAVA KONUSU OLAY
1. Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bakanlık bünyesindeki S. C. Halk Eğitim Merkezinde 22/10/1991 - 16/05/2020 tarihleri arasında usta öğretici olarak görev yaptığını, 16/05/2020 tarihinde iş akdinin davalı tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini ancak, hak kazandığı kıdem tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL kıdem tazminatının faiziyle birlikte tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ
A. Adli Yargıda
2. Samsun 2. İş Mahkemesi 17/03/2023 tarih ve E.2022/506, K.2023/257 sayılı kararı ile, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK'nın 114/1-bve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermiş, karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"Davacının dava dilekçesi, davalı tarafın vermiş olduğu cevap dilekçesi, celp edilen belgeler, dinlenilen tanıklar, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; açılan davanın işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmış;
Davacı vekili davacının 22.10.1991 ile 16.05.2020 tarihleri arasında usta öğretici olarak çalıştığını, kıdem tazminatının ödenmediğini beyan ettiği, davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında iş ilişkisinin iş sözleşmesine tabi olmadığını, statü hukukuna tabi olduğunu, idari yargının görevli olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacının 22.10.1991 ile 16.05.2020 tarihleri arasında usta öğretici olarak davalı Bakanlığa bağlı Halk Eğitim merkezinde çalıştığı anlaşılmıştır.
Özel hukuk sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar adli yargıda, idarece yapılan görevlendirmelerden ve atamalardan doğan uyuşmazlıklar ise idari yargıda çözümlenmektedir.
Davacınınders ücreti karşılığı usta öğretici olarak Milli Eğitim Müdürlüğü kararı ve Kaymakamlık onayı ile davalı Bakanlık bünyesindeki Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde görevlendirilmiştir. Davacı ile iş sözleşmesi imzalanmadığı kurs süresinde ek ders ücreti karşılığı görevlendirildiği anlaşılmış, davacının ücretlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesine uygun olarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan kararlar uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen ücretler üzerinden ödendiği dikkate alındığında, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, aralarındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğu sonucuna varılmıştır."
3. Davacı vekili bu kez, 1000 TL kıdem tazminatı istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
B. İdari Yargıda
4. Samsun 2. İdare Mahkemesi 22/03/2024 tarih ve E.2023/1484 sayılı kararı ile, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılıKanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"Somut olayda, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı eğitim kurumlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesi kapsamına alınmaksızın usta öğretici olarak istihdam edilmiş olan kişilerin çalışma sürelerine ilişkin kıdem (iş sonu) tazminatı ödenmesi isteminden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda çıkarılan yargı yolu (görev) uyuşmazlıkları üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından, davacı ile idare arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen tazminatların İş Kanunu'ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yönünde verilmiş olan kesin nitelikte çok sayıda kararın bulunduğu, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 1, 16, 21 ve 25. maddeleri gereği adli ve idari yargı mercileri arasında görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili olan Uyuşmazlık Mahkemesi'nin süreklilik (yargısal içtihat) arz eden bu kararlarının bakılan davada da dikkate alınması gerektiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile dava dosyası bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı ile davalı idare arasında geçici bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen iş sonu tazminatı ile yıllık izin ücreti bedellerinin İş Kanunu'ndan kaynaklanan parasal haklara yönelik olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır."
III. İLGİLİ HUKUK
5. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan2. maddesi şöyledir:
"Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu Kanun'a göre sigortalı sayılırlar…"
6. 506 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı mülga 134. maddesi şöyledir:
"Bu Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür."
7. 5510 sayılı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı3. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Bu Kanunun uygulanmasında;
...
6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi,
...
ifade eder.
..."
8. 5510 sayılı Kanun'un 79. madde ile başlayan 4. Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
9. 5510 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlıklı 101. maddesi şöyledir:
"Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür."
10. 4857 sayılı İş Kanunu’nun "Amaç ve kapsam" başlıklı1. maddesi şöyledir:
"Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.
Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
İşyerleri, işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar."
11. 4857 sayılı Kanun'un8. maddeyle başlayan "İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi" başlıklı İkinci Bölümünde kıdem tazminatı, ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlarayer verilmiştir.
12. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun "İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesi şöyledir:
"(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.
(2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.
(3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır."
13. 7036 sayılı Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"(1)Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."
14. 7036 sayılı Kanun'un "Görev" başlıklı 5. maddesi şöyledir:
"(1) İş mahkemeleri;
a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,
b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,
c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."
15. 7036 sayılı Kanun'un "Geçiş Hükümleri" başlıklı geçici 1. maddesi şöyledir:
"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.
(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.
(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.
(4) İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir."
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
A. İlk İnceleme
16. Uyuşmazlık Mahkemesinin Rıdvan GÜLEÇ'in Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan06/05/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
B. Esasın İncelenmesi
17. Raportör-Hakim Süleyman ARIDURU'nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
18. Dava, davacının davalı Bakanlık bünyesindeki S. C. Halk Eğitim Merkezinde 22/10/1991 - 16/05/2020 tarihleri arasında, usta öğretici olarak çalıştığı döneme ilişkin, kıdem tazminatının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
19. Davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem tazminatının, İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
20. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Samsun 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Samsun 2. İş Mahkemesince verilen 17/03/2023 tarih ve E.2022/506, K.2023/257 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,
B. Samsun 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Samsun 2. İş Mahkemesince verilen 17/03/2023 tarih ve E.2022/506, K.2023/257 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,
06/05/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Rıdvan Nilgün Doğan Eyüp
GÜLEÇ TAŞ AĞIRMAN SARICALAR
Üye Üye Üye
Ahmet Mahmut Bilal
ARSLAN BALLI ÇALIŞKAN