Ceza Bölümü 1986/2 E., 1986/4 K.

  • EMİRLERE RİAYETSİZLİK
  • GÖRÜLMEKTE OLAN DAVA
  • SIKIYÖNETİMİN KALDIRILMASI
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 526 ]
  • 1402 S. SIKIYÖNETİM KANUNU [ Madde 11 ]
  • 1402 S. SIKIYÖNETİM KANUNU [ Madde 13 ]
  • 1402 S. SIKIYÖNETİM KANUNU [ Madde 15 ]
  • 1402 S. SIKIYÖNETİM KANUNU [ Madde 16 ]
  • 1402 S. SIKIYÖNETİM KANUNU [ Madde 23 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY:30.4.1984 günü trafik kontrolü sırasında sanıkların üzerlerinde kimlik belgesi bulundurmadıkları anlaşıldığı ve böylece emirlere riayetsizlik suçunu işledikleri ileri sürülerek TCK`

    `nun 526. madde ile tecziyeleri istemiyle, Gerede C. Savcılığı`

    `nın 3.5.1984 gün, 159-35 sayılı iddianamesi ile haklarında kamu davası açılmıştır.

    Gerede Sulh Ceza Mahkemesi, 24.4.1985 gününde, esas 1984/337, karar 1985/190 sayı ile; sanıkların sıkıyönetim emirlerine aykırı olarak kimlik bulundurmadıklarına dair eylemin 1402 sayılı Kanun`

    `un 16. maddesine aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle görevsizliğe ve dosyanın Gölcük Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi`

    `ne gönderilmesine karar vermiştir.

    Donanma Komutanlığı Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi, 15.4.1985 tarihinden geçerli olarak kaldırıldığı cihetle, dosyanın gönderildiği İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Nolu Askeri Mahkeme Kıdemli Hakimliği`

    `nin 26.6.1985 gün, 1985/1097 sayılı yazısıyla dosya, kendi mahkemesinin, donanma komutanlığı sıkıyönetim askeri mahkemesinin devamı veya onun yerine tayin olmuş bir mahkeme olmadığı gerekçesiyle, sıkıyönetim askeri savcılığına iade edilmiş ve adı geçen makam tarafından 2.7.1985 gününde, 74495 sayı ile Gerede C. Savcılığı`

    `na geri gönderilmiştir.

    Gerede Sulh Ceza Hakimliği, 9.7.1985 gününde, 1984/337-1985/190 sayı ile; dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmek üzere Gerede Cumhuriyet Savcılığı`

    `na tevdi etmiş ve adı geçen savcılığın 9.7.1985 gün, 3867 sayılı derkenar yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gelen dosya, 18.7.1985 gün, 228 sayı ile ortada oluşmuş bir görev uyuşmazlığı bulunmadığı belirtilerek Gerede Cumhuriyet Savcılığı`

    `na iade edilmiştir.

    Daha sonra, dosya kendisine gelen, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Nolu Askeri Mahkemesi, 5.11.1985 gününde, 1985/117-108 sayı ile, Milli Savunma Bakanlığı`

    `nın 10.4.1985 tarih, 1985/987-2 Synt. (1978-A-5 sayılı emriyle 15.4.1985 tarihinden geçerli olmak üzere Gölcük Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi`

    `nin kaldırıldığı, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu`

    `nun 23. maddesi gereğince kaldırılan Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesine ait son soruşturma dosyalarının mahkemesine gönderileceği belirtildiği, halbuki Gerede Sulh Ceza Mahkemesi`

    `nin 24.4.1985 tarihli görevsizlik kararlarıyla mevcut olmayan bir mahkemeyi görevli kabul ederek dosyayı gönderdiği, 1402 sayılı Kanun`

    `un 13., ve 15., maddeleri ve 23., maddesi ile Milli Savunma Bakanlığı`

    `nın yukarda tarih ve sayısı belirtilen emri karşısında kendi mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

    Böylece, her iki mahkemenin kesinleşen görevsizlik kararları arasında, 2247 sayılı Yasa`

    `nın 14. maddesinde belirlenen olumsuz bir görev uyuşmazlığı doğmuş ve dosya İstanbul 1. Ordu Komutanlığı Sıkıyönetim 2 Nolu Askeri Mahkemesi Kıdemli Hakimliğinin 24.12.1985 gün, 1309-117-108 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmek üzere Selimiye Sıkıyönetim Askeri Savcılığı`

    `na tevdi edilmiş ve adı geçen savcılığın 26.12.1985 gün, 77908 sayılı yazısıyla Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü Servet Tüzün`

    `ün Başkanlığı`

    `nda, A. Mazhar Akman, Cezmi Elgin, Türkan Güven, Ergun Argon, Yavuz T. Özgen ve Muammer Aksüt`

    `ün katılmaları ile yaptığı 13.1.1986 günlü toplantıda, geçici raportör Hakim İsmet Köker`

    `in raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Yardımcı Durmuş Ganioğlu ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Yardımcı Vedat Erkan`

    `ın Adli Yargı yerinin görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Sanıklara atılı suç, Gerede ilçesinin bağlı olduğu Bolu ilini de kapsamına alarak bütün yurtta 12.9.1980 günü ilan olunan sıkıyönetimden sonra 30.4.1984 tarihinde işlenmiştir.

    Olay, trafik kontrolü sırasında, sanıkların yanlarında kimlik belgesi bulundurmadıklarının tesbit edilmiş olmasından ibaret olup, Gerede Cumhuriyet Savcılığınca haklarında TCK`

    `nun 526. madde ile tecziyeleri istemiyle kamu davası açılmıştır.

    Gerede Sulh Ceza Mahkemesi, eylemin 1402 sayılı Kanun`

    `un 16. maddesine mümas olduğu ileri sürerek görevsizlik kararı vermiştir.

    Adı geçen maddede "sıkıyönetim ilan edilen yerlerde sıkıyönetim komutanlığı tarafından alınan tedbirlere aykırı hareket edenler, emirleri dinlemeyenler veya istekleri yerine getirmeyenler veya kimliklerine dair kasten gerçeğe uymayan bilgi verenler veya bilgi vermekten çekinenler üç aydan bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırırlar" hükmü mevcuttur.

    İddianamede yer olan olayda, sanıkların kimliklerine dair kasten gerçeğe uymayan bilgi vermek veya bilgi vermekten çekinme durumunun bahis konusu olduğu ileri sürülmemiştir.

    İddia, sanıkların üzerlerinde kimlik belgesi bulundurmamaları şeklindedir. Dava konusu eylemin 1402 sayılı Kanun`

    `un 16. maddesi kapsamına girebilmesi için öncelikle sıkıyönetim komutanlığı tarafından verilen bir emrin veya alınan tedbirlerin bulunması lazımdır. Oysaki dosya içinde sıkıyönetim komutanlığınca olay yeri olan Gerede ilçesinde kimlik taşıma mecburiyeti yolunda verilmiş bir emir bulunduğuna dair belge mevcut değildir.

    Dava konusu eylemin Adli Yargı merciince verilen görevsizlik kararında belirttiği veçhile 1402 sayılı Kanun`

    `un 16. maddesine mümas olduğu kabul edilse bile, Gerede C. Savcılığınca açılan kamu davasında, adli yargı yeri olan Gerede Sulh Ceza Mahkemesi`

    `nce, davanın Gölcük Donanma Komutanlığı Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi`

    `nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği ve bu sıkıyönetim askeri mahkemesinin kurulduğu bölge olan Kocaeli`

    `nde sıkıyönetim 19.3.1985 tarihinde kaldırılmış bulunduğuna göre, görevli yargı yerinin tayin ve tesbit edilebilmesi için öncelikle "sıkıyönetimin kaldırılması halinde sıkıyönetim askeri mahkemelerinin görev ve yetkilerini" düzenleyen 1402 sayılı Yasa`

    `nın 23. maddesinin incelenmesi gerekmektedir.

    Sözü edilen maddede aynen "sıkıyönetimin kaldırılması durumunda, sıkıyönetim askeri mahkemelerinde görülmekte bulunan davalar sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerin görev ve yetkileri devam eder. Bu mahkemelerin hangi komutanlık nezdinde göreve devam edeceği 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü hakkındaki yönteme göre tespit edilir. Adı geçen mahkemeler 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu hükümlerini uygular... Kamu davası açılmamış dosyalar ile duruşmanın tatiline karar verilmiş davalar durumlarına mahiyetlerine ve kanun hükümlerine göre görevli ve yetkili mercilere gönderilir" denilmektedir. Burada önemli olan ve açıklığa kavuşturulması gereken husus, adı geçen maddenin 1. fıkrasında yer alan ve görevi düzenleme bakımından sıkıyönetimin kaldırılması hali için değişik bir kural getiren "sıkıyönetim mahkemelerinde görülmekte olan davalar" deyimi olmaktadır. 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu`

    `nun 23. maddesinin 1. ve 3. fıkraları birlikte değerlendirildiğinde, kanun koyucu tarafından, sıkıyönetim askeri mahkemelerinde açılmış bulunan davaların, sıkıyönetimin kaldırılması halinde dahi bu mahkemelerde görülerek sonuçlandırılmasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

    Aynı Kanun`

    `un 11. maddesinde ise, sıkıyönetim bölgesinde 353 sayılı Kanuna göre Milli Savunma Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde yeteri kadar askeri mahkeme kurulacağı ve bunların bulundukları yerin sıkıyönetim askeri mahkemesi olarak adlandırılıp numaralandırılacakları belirtilmektedir.

    Gerek Ceza Muhakemeleri Usulü ve gerek 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü hakkındaki kanunların ilgili hükümlerine göre, kamu davası yöntemine uygun olarak düzenlenmiş bir iddianame ile savcılıkça açılabileceği gibi, ayrıca inceleme konusu uyuşmazlıkta olduğu veçhile değişik yargı düzenleri içinde yer alan Ceza mahkemelerinden birinin diğer ceza mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle vermiş olduğu görevsizlik kararı ile de açılabilmektedir. Öğretide kabul edildiği üzere, duruşmada verilen görevsizlik kararı son soruşturmanın açılması anlamına gelmektedir. Bu nedenle de ceza mahkemelerince verilen görevsizlik kararlarının son tahkikatın açılmasına dair bir kararın bütün suçlarını doğurması; görevli görülen diğer Ceza Mahkemesinde iddianame gibi kamu davasının açılmasını, aynı şartlara tabi olması ise; bu mahkemede iddianame yerine geçmesidir. Bu duruma göre görevsizlik kararı ile dosya kendisine gelen bir ceza mahkemesinin iddianame ile kendisine kamu davası açılmış gibi duruşma yaparak davayı sonuçlandırması gerekir.

    Ancak, yukarıda açıklandığı gibi, ayrı ayrı yargı düzeni içinde yer alan Ceza Mahkemelerince verilen görevsizlik kararlarının, iddianamenin bütün sonuçlarını meydana getirerek aynı şartlara tabi olması, bu görevsizlik kararının kesinleşmesi ile söz konusu olabilecektir. Bu açıklamalar karşısında, diğer ceza mahkemelerince verilen görevsizlik kararları ile sıkıyönetimin kaldırıldığı bölgedeki sıkıyönetim askeri mahkemelerine gönderilen dava dosyalarında, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu`

    `nun 23/1. maddesinde belirtilen biçimde "görülmekte olan bir dava durumu bulunduğunun" kabul edilebilmesi için görevsizlik kararının sıkıyönetimin kaldırılış tarihinden önce kesinleşmiş olması gerekir. Aksi bir düşünceyi, adı geçen maddenin 3. fıkrasında öngörülen "kamu davası açılmamış dosyalar ile duruşmanın tatiline karar verilmiş davalar durumlarına, mahiyetlerine ve kanun hükümlerine göre görevli ve yetkili mercilere gönderilir" şeklindeki sıkıyönetim askeri savcısına dahi, sıkıyönetimin kaldırılmasından sonra bu mahkemede kamu davası açma yetkisi tanımayan kuralla bağdaştırmak mümkün değildir.

    Tetkik konusu uyuşmazlıkta adli yargı yeri olan Gerede Sulh Ceza Mahkemesince verilen 24.4.1985 gün, esas 1984/337, karar 1985/190 sayılı görevsizlik kararının; sıkıyönetim askeri mahkemesinin kurulduğu bölge olan Kocaeli`

    `nde sıkıyönetim kaldırılış tarihi olan 19.3.1985 tarihinden daha sonra verilerek 25.5.1985 gününde kesinleşmiş olduğu, dava dosyasının münderecatından anlaşıldığı ve sıkıyönetimin kaldırılması halinde sadece görülmekte bulunan davalar sonuçlandırılıncaya kadar görev ve yetkisi devam eden Gölcük Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde sıkıyönetimin kaldırılması tarihinden sonra kamu davası açılamayacağı ve bu duruma göre de bu tarihten sonra kesinleşen görevsizlik kararına konu olan dava için 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu`

    `nun 23/1. maddesinde belirtilen anlamda "görülmekte bulunan bir davanın" bulunduğu kabul edilemiyeceği cihetle, bu davaya gerek Gölcük Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde gerekse adı geçen mahkeme Milli Savunma Bakanlığı`

    `nın 28.3.1985 tarih 18708 sayılı Resmi Gazete`

    `de yayınlanan tebliğiyle kaldırılıp, bu mahkemede görülmekte olan davalara İstanbul Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi`

    `nde bakılıp sonulandırılacağı belirtildiğinden, kaldırılan Gölcük Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi için öngörülen "görülmekte bulunan bir davanın" bulunması koşulunun bu mahkemeye ait davalara bakacak olan İstanbul Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi yönünden de iş bu davalara ilişkin olarak geçerli olacağından, İstanbul Sıkıyönetim Askeri Mahkemisi`

    `nce de bakılamıyacağı ve uyuşmazlığın çözümü Adli Yargı yerinin görev alanına girdiğinden, Gerede Sulh Ceza Mahkemesi`

    `nin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.

    SONUÇ : Anlaşmızlığın, niteliğine göre Adli Yargı yerinde çözülmesi gerektiğine, bu nedenle Gerede Sulh Ceza Hakimliği`

    `nin 24.4.1985 günlü, esas 1984/337, karar 1985/190 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 13.1.1986 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.