Hukuk Bölümü         1996/60 E.  ,  1996/105 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı             : E.K.

Vekili               : Av. İ.O. – B.E.K.

Davalı              : Milli Savunma Bakanlığı

 OLAY: Hava Harp Okulundan 1985 yılında mezun olduktan sonra, Kayseri 2. Hv. Ulş. Ana Üst Komutanlığında görev yaptığı sırada davacı, 1991 yılında kı­demli üstteğmen rütbesindeyken, yabancı uyruklu bir kadınla evlendiği gerekçe­siyle, Milli Savunma Bakanlığı’nın 25.6.1992 gün ve 18-172 sayılı işlemiyle, istifa etmiş sayılmıştır.

Davacı, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 112. maddesine göre eksik kalan yükümlülük süresi ile orantılı olarak Devletçe yapılan öğ­renim masraf­ları karşılığı olan ve ödenmesi istenilen 483.370.000 liranın nasıl hesaplandığının anlaşılamadığını ve çok fahiş olduğunu ileri sürerek, ödemeye ilişkin B.07.4.Def.4.34.03.08/70 sayılı işlemin iptali istemiyle 27.3.1996 tarihinde AYİM de dava açmıştır.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesi; 10.4.1996 gün ve 292-273 sayıyla; asker kişi olan davacının isteminin askeri hizmete ilişkin bulunmadığı, davanın çözümünün genel idari yargının görevine girdiği ge­rekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

Davacı, aynı istekle 3.7.1996 tarihinde idari yargı yerine başvurmuş­tur.

Ankara 1. İdare Mahkemesi; 18.7.1996 gün ve 831/657 sayıyla; as­ker kişi­nin askeri hizmete ilişkin davasının çözümünün AYİM’in görevine girdiğine karar vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Böylece, askeri ve idari yargı arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. mad­desinde öngörüldüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, idare mahkemesi dosyası Başkanın 5.11.1996 gün ve 831-657 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahke­mesi’ne gönderilmiştir.

İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Sel­çuk Tüzün’ün Başkanlığında, O. Hulusi Mustafaoğlu, Süleyman Sezen, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, Dr. Erol Alpar ve Halit Karabulut’un katılmaları ile yaptığı 23.12.1996 günlü toplantıda, Raportör-Hâkim Ayten Anıl’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Sinan Yörükoğlu ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı yerine katılan Savcı Malik Göktepe’nin idari yargı yerinin görevli olduğu yolundaki sözlü ve ya­zılı açıklamaları da alın­dıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Anayasanın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin as­keri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 gün ve 1602 sayılı Yasa’nın 25.12.1981 günlü ve 2568 sayılı Yasayla değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. AYİM’in bir davaya bakabil­mesi için dava konusu idari işlemin “asker kişiyi ilgilendirmesi” ve “askeri hizmete ilişkin” bulunması şartlarının birlikte bulunması gerekmektedir. 1602 sayılı Yasa’nın değişik 20. madde­sinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayıl­maktadır.

İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden “askeri hizmete ilişkin” olup olmadığının saptanabilmesi için, işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer idari işlem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise, bu işlemin askeri nitelikli olduğu kabul edilmelidir. İşlem, askeri olmayan bir makam tarafından tesis edilmiş olsa bile durum değişmemekte, menfa­ati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın AYİM’de görülmesi gerekmektedir.

Dava, askerlikten istifa etmiş sayılan asker kişinin, Devletçe yapılan öğrenim masraflarına karşılığı olarak istenilen paranın fahiş olduğu ve em­sallerine göre he­saplanmadığı ileri sürülerek işlemin iptali istemine ilişkin­dir.

Açıklanan Yasa hükümlerine göre davacının asker kişi olduğu husu­sunda kuşku yoktur. İptal isteminin konusu, istifa nedeni ile yani askerlik hizmetiyle doğ­rudan ilgili olmayıp, yasal olarak Devlete borçlu olduğu öğ­renim giderlerinin he­saplanış biçimine yönelik bulunmaktadır. Yasada gös­terildiği şekilde hesaplama yapılıp yapılmadığı meselenin genel muhasebe kurallarına göre incelenmesinin, askeri hizmete ilişkin bir yanı bulunma­maktadır.

Açıklanan nedenlerle 1602 sayılı Yasanın değişik 20. maddesinde ön­görülen “asker kişiyi ilgilendirme” ve “askeri hizmete ilişkin bulunma” şartları birlikte ger­çekleşmediğinden davanın çözümü idari yargının göre­vine girmektedir. Bu nedenle Ankara 1. İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın idari yargı yerinde görül­mesi gerektiğine, bu nedenle Ankara 1. İdare Mahkemesinin 18.7.1996 günlü, 831-657 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 23.12.1996 gü­nünde kesin ola­rak oybirliğiyle karar verildi.