Ceza Bölümü         2004/53 E.  ,  2005/6 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Sanık             : A.Ö.

             O L A Y          : İstanbul İl J. K. Krh. ve Servis Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık J.Er A.Ö.’in, 28.4.2003 günü, şehir içi erbaş-er izin ve görev belgesi ile çarşı iznine çıktığı, ancak daha sonra kendisine izin verilmediği, izin ve görev belgesinde bulunan imzaların sahte olduğunun anlaşıldığı, böylece; resmi evrakta tahrifat suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 356. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 25.7.2003 gün ve E:2003/989 N.C., K:2003/381 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

            KUZEY DENİZ SAHA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ :31.12.2003 gün ve E:2003/976, K:2003/692 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin,  askeri  suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı ve yargılama sırasında  terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını  gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Sarıyer 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

SARIYER 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ : 2.7.2004 gün ve E:2004/400, K:2004/1585 sayıyla; suç tarihinde sanığın asker kişi olup, yüklenen eylemin askeri suç olduğu, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği, bu nedenlerle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş ve karar kesinleşmeden Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 4.10.2004 gün ve E:2004/34, K:2004/33 sayılı kararı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, bu kez dosyadaki eksiklik giderilerek, karar kesinleştikten sonra, dava dosyası, kendisine gelmekle Sarıyer  Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Tülay TUĞCU’nun Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Hasan DENGİZ, M. Sadık LİMAN’ın  katılımlarıyla yapılan 7.2.2005 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik bulunmadığı, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın  incelenmesine  oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay  Başsavcı  Yardımcısı Ersun ÇETİN’in, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.  

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.  

Somut olayda, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, suç tarihinde sanığın asker kişi, yüklenen eylemin askeri suç olup, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığın asker kişi olması askeri mahkemede yargılanması için yeterli olmayıp, bunun yanında ayrıca, yüklenen eylemin askeri suç olması ya da eylemin asker kişiye karşı veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlenmiş olması kriterlerinden en az birisinin de bulunması gerekmektedir. Unsurları ve cezalarıyla Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiş olan "resmi evrakta tahrifat yapmak" suçunun "askeri suç" olmadığı kuşkusuzdur. Yargılama sırasında sanığın terhis edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması, sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Sarıyer           1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Sarıyer 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2.7.2004 günlü ve E:2004/400, K:2004/1585 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 7.2.2005 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.