T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

           ESAS NO      : 2015 / 295

           KARAR NO  : 2015 / 312

           KARAR TR   : 4.5.2015

ÖZET : Tapu tahsis belgesi bulunan gecekondu nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tescili istemiyle açılan ve

2981 sayılı Kanun gereğince tesis edilen idari nitelikteki uygulama işlemlerinden doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN görevli bulunduğu hk.

                                                          

 

 

 

K  A  R  A  R

           

            Davacı             : M.A.

Vekilleri          : Av.S.B.-Av.T.F.K.

Davalılar         : 1-Maliye Hâzinesini İzafeten Maltepe Mal Müdürlüğü

Vekili              : Av.L.T.

  2-T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ)

Vekili              :Av. M.A.

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, Maltepe, Esenkent Mh. (Atışokulu Mh.), Kanipaşa Cd. Metin Sk. No:68 de bulunan 65/2 pafta, 2007 ada, 69-70 parselde kayıtlı taşınmazı, 1974 tarihinden bu yana davasız, aralıksız kullanmakta olduğunu; günümüze kadar taşınmaza ait tüm vergi ve harçlarını yatırdığını; müvekkiline, ilgili taşınmazına istinaden 27/09/1985 tarihinde 2981 sayılı kanuna göre düzenlenmiş tapu tahsis belgesi verildiğini;  tahsise konu taşınmazın bedelinin ödendiğini; müvekkiline, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden de tahsis yapılmadığını; tahsise konu taşınmazın bulunduğu parsellerin, 19/01/2012 tarihinde kamu kurumlarının bedelsiz devri ile TOKİ’ye devredildiğini; dava konusu yerin davalı hazine ve müvekkili adına paylı olarak tescil edildiğini; tapunun beyanlar hanesine binanın müvekkili adına ait olduğu şerhi verildiğini; taşınmazın bulunduğu yerin kamu hizmetine ayrılmadığını ve imar planına göre konut alanında kaldığını; müvekkilinin tapu tahsis belgesine dayanarak adına tescilini istediği taşınmazı için Maltepe Belediyesi Başkanlığı’na başvuruda bulunduğunu fakat, adı geçen taşınmazın bulunduğu yerin TOKİ’ye devredildiği ve bu konuda TOKİ’ye başvurulması gerektiği cevabını aldığını; müvekkilinin daha sonra TOKİ’ye tescil için başvuru yaptığında da olumsuz cevap aldığını;  müvekkilinin, tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında belirtildiği gibi tüm şartları sağladığını; Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 2003/2538 E., 2003/3584 K. Sayılı kararında da tescil hükmüne karar verilmiş olduğunu ifade ederek; Maltepe, Esenkent Mh. (Atışokulu Mh.), Kanipaşa Cd. Metin Sk. No:68 de bulunan 65/2 pafta, 2007 ada, 69- 70 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile, müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

            Davalılardan T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) vekili, süresi içerisinde verdiği dilekçede, görev itirazında bulunmuştur.

İSTANBUL ANADOLU 14.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:18.12.2014 gün ve E:2013/420 sayı ile,  göreve ilişkin itirazın reddine karar vermiştir.

Davalılardan T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) vekilinin, süresi içinde verdiği dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunması üzerine dilekçe, dava dosyasının onaylı örneği ile birlikte Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8. maddesinde tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğunun hükme bağlandığı;  aynı Yasanın 10. maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği; aynı Yasanın 13. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği; gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinden başka bir arsa veya hisse verileceği; aynı maddenin 2. fıkrasında da, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlara, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planı içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceğinin hükme bağlandığı; 14. maddesinde ise bu kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapıların ayrıntılı olarak düzenlendiği; anılan yasa hükümlerine göre, idarenin, hak sahibi olduğu saptanan kişilere tapu vermek, şartları taşımayanların tapularını resen iptal etmek konusundaki yetkisinin idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanıldığı ve bu yolla kurulan mülkiyetin de Medeni Kanun hükümleri dışında idari bir işlemin icrası niteliğini taşımakta olduğu; olayda, hâzineye ait olup gecekondu önleme bölgesinde kalan ve sonradan davalı idarelerden Toplu Konut İdaresi Başkanlığına bedelsiz devredilen taşınmaz üzerinde davacı tarafından yapılan gecekondu için 2981 sayılı Yasadan yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilerek tapu tahsis belgesi verildiği, gecekondunun bulunduğu arsanın bedelinin ödendiği, yasal şartların yerine getirilmesine karşın gecekondu nedeniyle tapu verilmemesi üzerine taşınmazın davalı TOKI adına olan tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tescili istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı; bu durumda, davacının dava açmaktaki asıl amacının, taşınmazın Medeni Kanun hükümleri uyarınca adına tescilini sağlamak değil, 2981 sayılı Yasada öngörülen hak sahipliği hükümleri uyarınca tapu tahsis belgesine dayalı olarak taşınmazın tescilinin gerçekleştirilmesi olduğundan, davacının isteminin 2981 sayılı Yasada öngörülen hak sahipliği esaslarına uygun olup olmadığının ve 775 sayılı Yasa uyarınca "Gecekondu Önleme Bölgesi" ilan edilen bir alanda bulunan gecekondu nedeniyle 2981 sayılı Yasa hükümlerine dayanılarak işlem tesis edilip edilemeyeceğinin belirlenmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerlerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle; 2247 sayılı Yasanın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler:  Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 4.5.2015 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Davalılardan T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazlarının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunulması üzerine Danıştay Başsavcısı’nca, 10. maddede öngörülen biçimde anılan idare yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Esenkent(Atışokulu) Mahallesi, 65/2 pafta, 2007 ada, 69-70 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacıya ait tapu tahsis belgesi bulunan gecekondu nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tescili istemiyle açılmıştır.

Konuya ilişkin olarak Davalılardan T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) vekilince verilen cevap dilekçesinde;  dava konusu parselin de içerisinde bulunduğu alanın,  mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca, 1968 yılında 775 Sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri uyarınca Gecekondu Önleme Bölgesi olarak ilan edildiği, dava konusu parselin, 5609 Sayılı Kanunla değişik 775 Sayılı Gecekondu Kanunu’nun geçici 9’uncu maddesi gereği, Hazine adına (davacı adına değil) kayıtlı olması nedeniyle, söz konusu Gecekondu Önleme Bölgesi’nde bulunan ve Maliye Hazinesi mülkiyetindeki diğer taşınmazlarla beraber müvekkili İdarenin mülkiyetine geçtiği; 775 sayılı Gecekondu Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümleri uyarınca mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca 1968 yılında oluşturulan İstanbul İli, eski Kartal (yeni Maltepe ilçesi), Esenkent Gecekondu Önleme Bölgesinde 775 Sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri uyarınca 1970'li yıllarda arsa tahsisleri veya konut tahsisleri şeklinde Gecekondu Kanunu uygulamaları yapıldığı; ancak uzun süren mülkiyet sorunları nedeniyle mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapılan imar planlarının uzun süre tescile konu olamaması ve 1980’li yıllara gelindiğinde İstanbul ili genelinde göçe bağlı olarak hızlı nüfus artışı ve plansız kentleşme sonucu şehrin işgale uğraması sebebiyle 08/03/1984 tarihinde 2981 sayılı Kanunun yürürlüğe girmiş olduğu; 2981 sayılı Kanun ile birlikte dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede tahsis sahibi olmayıp işgalci sıfatı ile bulunan kişiler için söz konusu Kanun’un uygulamalarının yürütüldüğü, bu kapsamda davacı ile birlikte aynı konumda bulunan tüm gecekondu sahiplerine tapu tahsis belgesi verildiği; davacı tarafın tahsisinin 2981 sayılı Kanun’a dayandığı; 775 Sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca Gecekondu Önleme Bölgesi veya Gecekondu Islah Önleme Bölgesi veya Gecekondu Tasfiye Bölgesi olarak ilan edilmiş, kısaca Gecekondu Kanunu Uygulamalarının yapılması öngörülmüş bir bölgede 2981 Sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak işlem yapılamayacağı;  2981 sayılı yasanın, en temel ihtiyaçlardan biri olan barınma ihtiyacını dahi karşılayamayacak durumdaki dar gelirli vatandaşların mağduriyetini gidererek bu durumda olanlara aileleriyle birlikte barınma olanağı sağlamak için hazine, belediye, il özel idaresi ve vakıf arazisi üzerine yapılan, barınma amacıyla ya da kısmen barınma kısmen işyeri olarak kullanılan kaçak yapıları meşrulaştırdığı; bu sırada, yasaya özgü olan ve tapuya esas teşkil ederek hak sahipliğini belirleyecek olan tapu tahsis belgesi verilmekte ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilmekte olduğu; bu belgenin, Medeni Kanunda tanımlanan tasarruf belgelerinden farklı olduğu, mülkiyeti değil hak sahipliğini belirlediği; anılan belgenin tapuya dönüşünceye kadar işlevinin “içinde oturan dar gelirli ailenin barınma ihtiyacını karşılamak” olduğu, bunun dışında hiçbir amacın söz konusu olmadığı;  775 Sayılı Gecekondu Kanunu irdelendiğinde; mevcut gecekonduların ıslahı, tasfiyesi, yeniden gecekondu yapımının önlenmesi ve bu amaçlarla alınması gereken tedbirler hakkında Müvekkili İdare tarafından Gecekondu Önleme bölgeleri ilan edilebileceği, ilan edilen bölgelerde imar planlama çalışmaları yapılabileceği, bu bölgelerden Hazineden bedelsiz olarak gerçek ve/veya tüzel kişilerden de kamulaştırma yoluyla taşınmaz edinilebileceği, bu taşınmazlar üzerine konutlar inşa edilebileceği, inşa edilen konutların hak sahiplerine tahsis, satış veya kiralama şeklinde değerlendirilebileceğinin anlaşıldığı; bir alanın Gecekondu Önleme bölgesi olarak ilan edilmesi için mutlaka o alanda gecekonduların veya gecekondu tarzı yapılaşmaların bulunmasının gerekmediği; bu alan, boş bir alan olabileceği gibi yapılaşmaların bulunduğu alan da olabileceği; davacının dilekçesinde bahsi geçen tapu tahsis belgesinin; mülkiyeti değil hak sahipliğini belirlediği, yani sadece fiili kullanmayı belirleyen bir zilyetlik belgesi olduğu; bu nedenle yargıya başvurmak suretiyle kendisine tahsis edilen yerin adına tescilini talep hakkı vermediği, ilgilisine sadece kişisel bir hak sağladığı hususunun hukukumuzda yerleşmiş Danıştay ve Yargıtay kararlarıyla sabit olduğu;  bu kapsamda 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun uygulandığı İstanbul İli Maltepe İlçesi Esenkent Gecekondu Önleme Bölgesi’nde 2981 Sayılı Kanun uygulamalarının yapılamayacağı ve bu kanuna göre düzenlenmiş olan Tapu Tahsis Belgesine dayanılarak dava konusu taşınmazın davacı adına tescilinin yapılamayacağı, davacının idarelerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazda işgalci olduğu ve davanın reddinin gerektiği savunulmuştur.

2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun, tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8. maddesinde;  tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmış;  aynı Kanunun 10. maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği; aynı Kanunun 13. Maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; Hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde, ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği, gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinde başka bir arsa veya hisse verileceği, tahsis edilen arsa veya hissenin bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edileceği, 14 üncü maddenin a, b, c, d, e, g, h ve i bentleri kapsamında kalmaları nedeniyle, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlarına, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planları içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği, bu gibi hallerde gecekondu sahibine ayrıca enkaz bedelinin bu Kanunla kurulan fondan belediye veya valilikçe ödeneceği hükme bağlanmış; 14. maddesinde ise bu kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Anılan yasa hükümlerine göre, idarenin, hak sahibi olduğu saptanan kişilere tapu vermek, şartları taşımayanların tapularını resen iptal etmek konusundaki yetkisi idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanılmakta ve bu yolla kurulan mülkiyet de Medeni Kanun hükümleri dışında idari bir işlemin icrası niteliğini taşımaktadır.

Olumlu görev uyuşmazlığına konu edilen davada; Hazineye ait olup gecekondu önleme bölgesinde kalan ve sonradan davalı idarelerden Toplu Konut idaresi Başkanlığına bedelsiz devredilen taşınmaz üzerinde davacı tarafından yapılan gecekondu için 2981 sayılı Yasadan yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilerek tapu tahsis belgesi verildiği, gecekondunun bulunduğu arsanın bedelinin ödendiği, yasal şartların yerine getirilmesine karşın gecekondu nedeniyle tapu verilmemesi üzerine taşınmazın davalı TOKİ adına olan tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tescili istemiyle bakılan davanın açıldığı; davacının asıl amacının, taşınmazın Medeni Kanun hükümleri uyarınca adına tescilini sağlamak olmadığı, 2981 sayılı Yasa'da öngörülen hak sahipliği hükümleri uyarınca tapu tahsis belgesine dayalı olarak taşınmazın tescilinin gerçekleştirilmesi olduğu anlaşılmaktadır.

Bu açıdan;  davacının isteminin 2981 sayılı Yasada öngörülen hak sahipliği esaslarına uygun olup olmadığının ve 775 sayılı Yasa uyarınca "Gecekondu Önleme Bölgesi" ilan edilen bir alanda bulunan gecekondu nedeniyle 2981 sayılı Yasa hükümlerine dayanılarak işlem tesis edilip edilemeyeceğinin belirlenmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu kapsamında idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile, Davalılardan T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) vekilinin görev itirazının, İstanbul Anadolu 14.Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalılardan T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN İstanbul Anadolu 14.Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2014 gün ve E:2013/420 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 4.5.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT