T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

          ESAS NO     : 2019 / 434

          KARAR NO : 2019 / 540

          KARAR TR  : 30.9.2019

ÖZET : İzmir, Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunan davacı tarafından, bacağındaki rahatsızlıktan dolayı tek katlı ve tek kişilik oda veya tek kat koğuşu bulunan herhangi bir infaz kurumuna naklinin yapılması istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

           

 

                                    K  A  R  A  R

                         

Davacı                : E. E.

Davalı                : Hasımsız/ Adalet Bakanlığı    

                        

O L A Y       : Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan davacı, dilekçesinin konu bölümünde; Menemen T Tipi Kapalı C.İ.K.nun İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının Kararına itiraz hk. dedikten sonra, devamında; İdare Gözlem Kurulu kararında, R tipi infaz kurumuna gitmek istediğinin söylendiğini; R Tipi Kapalı İnfaz Kurumuna gidebilmek için bakıma muhtaç olmasının gerektiğini; kendisinin R tipine gitmek istemediğini, Raporunda, R tipi olmaz ise Tek Katlı Koğuşu bulunan herhangi bir infaz kurumunda yaşamını devam etmesi uygundur denildiğini;  bakıma muhtaç olmadığı için Adalet Bakanlığının R tipine gitmesini uygun görmediğini, fakat bulunduğu kurumda tek kat koğuşu olan oda bulunmadığını, buranın fiziki şartlarının hastalığına uygun olmadığını; sadece tek kişilik odaların tekli olduğunu,  o odaları da kendisini vermediklerini; 5275 sayılı C.G.T.İ.H.K.nun 57/5.maddesinde,  “Hükümlü sağlık nedenleriyle bulunduğu kurumda kalmasının uygun olmadığı hekim önerisi ve Sağlık Kurulu Raporuyla belirlendiği takdirde başka kuruma nakil edilebilir.” denildiğini ifade ederek; tek katlı ve tek kişilik oda veya tek kat koğuşu bulunan herhangi bir infaz kurumuna hastalığı nedeni ile nakil edilmek istemiyle  infaz hakimliğinde dava açmıştır.

Karşıyaka İnfaz Hakimliği:27.2.2019 gün ve E:2019/777, K:2019/874 sayı ile, “(…)Hükümlü Emrah EREM'in kurum müdürlüğüne vermiş olduğu 19/02/2019 tarihli dilekçesi ile rahatsızlıkları nedeniyle hakkında rapor düzenlendiğini ve düzenlenen rapora istinaden Rehabilitasyon Ceza İnfaz Kurumuna nakil gitmek istediğini beyan ettiği, Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığınca talep hakkında yetkisizlik kararı verilmiş, hükümlünün itirazı üzerine dosyanın İnfaz Hakimliğimize gönderildiği anlaşılmıştır.

İncelenen tüm dosya kapsamına göre; hükümlü Hakimliğimize vermiş olduğu dilekçesinde tek katlı tek kişilik oda veya tek kat koğuşu bulunan herhangi bir ceza infaz kurumuna hastalığı sebebiyle nakil edilmek istediğini beyan etmiş olup, 5275 Sayılı Kanunun 57/5 maddesi gereğince hükümlünün sağlık raporlarının incelenmesi neticesinde hükümlünün nakil talebi uygun görüldüğünden hükümlünün şikayetinin kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Hükümlü EMRAH EREM'in şikayetinin KABULÜNE…” karar vermiş, bu karara İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmiştir.

KARŞIYAKA 1.AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 19.3.2019 gün ve Değişik İş No:2019/1037 sayı ile, “(…)Aliağa ve Menemen Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nün 04/03/2019 Tarih, 2019/9192 sayılı yazısı ile; Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün 18/06/2012 tarihli ve B.03.0. CTE.0.00.00.29.010.06.02/722-14 sayılı Genelgesi'nde; "Adlî Suçlardan Hükümlü, Hükümözlü ve Tutuklu Olan Yabancı Uyrukluların Nakilleri" başlığı altında "(3) Ekli 1 sayılı listenin (E) ile ekli 3 sayılı listenin (D) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarında barındırılan ve devamlı surette tedavi görmesi veya kontrol altında bulundurulması gereken bir hastalığı olan ve tedavilerinin bu kurumların bulunduğu yerde yapılamayacağı, biri hastalığın uzmanı olmak üzere en az iki uzman hekimin imzaladığı ve hastane başhekimin onayladığı resmî rapor ile anlaşılan hükümlü ve tutuklular. Bakanlıkça diğer ceza infaz kurumlarına nakledilebilecektir." şeklinde açıklamaya ve "Hastalık Nedeniyle Nakil" başlığı altında ise; " 6) Hükümlü veya tutuklunun sağlık nedeniyle başka kuruma naklinin kurum idaresince talep edilmesi veya hükümlü ve tutuklunun kendi talebi hâlinde, sağlık nedenleriyle bulunduğu kurumda kalmasının uygun olmadığı, kurum hekiminin önerisi ve en üst amirinin isteği üzerine alınacak sağlık kurulu raporuyla belirlendiği takdirde, başka kurumlara nakilleri yapılabilecektir." açıklamasına yer verilmiştir. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün 18/06/2012 tarihli Ceza İnfaz Kurumlarının Tahsisi ve Nakil İşlemleri konulu 151 sayılı Genelgesi gereğince hükümlü veya tutukluların başka ceza infaz kuramlarına şevklerinde yetki ve görev ceza infaz kurumunun bağlı bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığı veya T.C. Adalet Bakanlığına aittir. Nitekim Yargıtay 9. CD.'nin 19.06.2002 t. ve 1511/1518 e/k. sayılı içtihadında, 4675 s. Kanun'un 4. maddesinin 2. fıkrasında geçen "nakil işlem ve faaliyetleri" ibaresinin kurum idaresince yapılan işlemlerle sınırlı olduğu gerekçesinden hareketle hükümlülerin bir ceza infaz kurumundan diğerine naklinin idari nitelikte olduğuna ve yargı denetiminin de idari yargı olduğuna, infaz hâkimliğinin bu hususta görevi bulunmadığına karar vermiştir. Bunun sonucu olarak, hükümlünün başka ceza infaz kurumlarına sevkine yönelik talebinin kurum müdürlüklerinin yetkisi kapsamında olmadığı, ayrıca Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılıklarınca verilen kararların 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu uyarınca değerlendirilmesinin yapılamayacağı açıktır, Bu nedenle Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdare Gözlem Kurulu Başkanlığının anılan 20/02/2019 tarih ve 2019/747 sayılı kararının iptaline yönelik Karşıyaka İnfaz Hakimliğinin 27/02/2019 tarih, 2019/777 Esas 2019/874 Karar sayılı kararına itiraz ettiği,

İtiraz üzerine dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan inceleme sonucu; Kampüs içi Ceza İnfaz Kurumu nakil işlemlerinin İzmir C.Başsavcılığının yetkisinde olduğu, şehirlerarası nakil işlemlerinin ise Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünün yetkisinde olduğu, her iki mercii tarafından alınan kararların idari karar olduğu, bu kararları infaz hakimliğinin denetleme görevinin bulunmadığı anlaşıldığından, itirazın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. KARAR-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

C.Savcısının itirazının KABULÜNE,

Karşıyaka İnfaz Hakimliğinin 27/02/2019 tarih, 2019/777 Esas 2019/874 Karar sayılı kararının İPTALİNE,

Bu hususta mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,

Hükümlünün idari yargıda dava açmakta MUHTARİYETİNE…” kesin olarak karar vermiştir.

Davacı bu kez,  bacağında bulunan rahatsızlıktan dolayı tek katlı koğuşu bulunan herhangi bir ceza infaz kurumuna naklinin yapılması istemiyle idari  yargı yerinde, hasımsız olarak dava açmış; İdare Mahkemesi davanın Adalet Bakanlığı husumetiyle incelenmesi gerektiğine  karar vermiştir.

İZMİR 3.İDARE MAHKEMESİ: 7.5.2019 gün ve E:2019/515 sayı ile, “(…)4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 4. maddesinin 2. fıkrasında, hükümlülerin cezalarının infazı, müşahedeye tâbi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri; tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak infaz hakimliklerinin görevleri arasında sayılmıştır.

(…)

Dosyanın incelenmesinden, İzmir. Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunan davacı tarafından, bacağında bulunan rahatsızlıktan dolayı tek katlı koğuşu bulunan herhangi bir ceza infaz kurumuna naklinin yapılması istemiyle yaptığı başvurusunun, Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı'nın 20.02.2019 tarih ve 2019/747 sayılı kararı ile reddedildiği, Karşıyaka İnfaz Hakimliği'nin 27.02.2019 tarih ve E;2019/777. K; 2019/874 sayılı kararı ile davacının talebinin yerinde görülerek söz konusu ret kararına yapılan itirazın kabulüne karar verildiği, bu karara Aliağa ve Menemen Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nün 04.03.019 tarih ve 2019/9192 sayılı yazısı ile itiraz edilmesi üzerine, itirazı değerlendiren Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 19.03.2019 tarih ve 2019/1037 D.İş sayılı kesin kararı ile uyuşmazlıkta idari yargı mercilerinin görevli olduğu gerekçesiyle Karşıyaka İnfaz Hakimliği'nin 27.02.2019 tarih ve E:2019/777, K: 2019/874 sayılı kararının iptali ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine, görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Olayda, davacının bir infaz kurumundan başka bir infaz kurumuna nakline yönelik olduğu anlaşılan uyuşmazlığın çözümü görevinin yukarıda aktarılan 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 4.maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde infaz hakimliklerine ait olduğu dolayısıyla dava konusu uyuşmazlıkta adli yargı mercilerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, dava dosyası ve Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2019/1037 D.İş sayılı dosyasının anılan Mahkemeden getirtildikten sonra Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, uyuşmazlığın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinin bu konuda bir karar vermesine kadar geri bırakılmasına…” karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 30.9.2019 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası  ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, İzmir, Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunan davacı tarafından, bacağındaki rahatsızlıktan dolayı tek katlı ve tek kişilik oda veya tek kat koğuşu bulunan herhangi bir infaz kurumuna naklinin yapılması istemiyle açılmıştır.

Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında; “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmü; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2.maddesinde, “1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Ana.Mah.nin 21/9/1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000 - 4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan  uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.

3. Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya yaptığı işlemler idari yargı denetimi dışındadır.” hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan; 29.3.1984 kabul tarihli ve 2992 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 2. maddesinde: Ceza İnfaz Kurumlarının, kurulması idari görevleri yönünden gözetim ve denetiminin yapılması ve geliştirilmesi Adalet Bakanlığının görevleri arasında sayılmış; Kanunun 11. Maddesinde; “hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlerini yürütmek” Bakanlığın Ana hizmet Birimlerinden birisi olan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün görevleri arasında gösterilmiş;

5275 sayılı “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun”un 53. ve devamı maddelerinde “Hükümlülerin Nakilleri”nin nasıl olacağı ve uygulanacak kurallara yer verilmiş; hükümlülerin, kendi istekleri veya toplu sevk, disiplin, asayiş ve güvenlik, hastalık, eğitim, öğretim, suç ve yargılama yeri nedenleriyle başka bir kuruma nakledilebilecekleri; hükümlülerin kendi istekleri ile bulundukları kurumdan başka kurumlara nakledilebilmeleri için aranan koşulların ve prosedürün ne olduğu; kurumların elverişsiz ve yetersiz kalması, kapsama gücünün aşılması, kullanılamaz hâle gelmesi, asayiş, güvenlik, doğal afet, yangın ve büyük onarım gibi zorunlu nedenlerle başka kurumlara nakledilmeleri gerekli görülen hükümlülerin, yargı çevresi dışında Adalet Bakanlığınca belirlenen ve konumlarına uygun olan diğer kurumlara nakledilebilecekleri hükümlerine yer verilmiş;

Ceza infaz kurumlarının yönetimine, ceza ve güvenlik tedbirlerinin ne şekilde yerine getirileceğine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla ve 1721 sayılı Hapishane ve Tevkifhanelerin İdaresi Hakkında Kanun, 2992 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 121 inci maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanmış olan “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük”ün 163.madde ile başlayan Sekizinci Kısmında Hükümlülerin Nakilleri hususlarına yer verilmiş; 164.maddenin 3. fıkrasında; hükümlülerin nakil işlemleriyle ilgili esas ve usullerin Bakanlık tarafından belirleneceği ifade edilmiş; Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan Genelgelerde de, hükümlü ve tutukluların nakil işlemleriyle ilgili usul ve esasların nasıl olacağı gösterilmiştir.

Dosyaların incelenmesinden,  davacının Menemen T Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunduğu; rahatsızlıkları nedeniyle hakkında rapor düzenlendiğini belirterek, Rehabilitasyon Ceza İnfaz Kurumuna nakil gitmek istediğini Menemen T Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü(İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı)nden talep ettiği; bu birim tarafından talebin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne gönderildiği; Bakanlık tarafından, hükümlü/davacının bakıma muhtaç olmadığından, hastalık nedeniyle başka bir ceza infaz kurumuna naklinin uygun görülmediğinin bildirilmesi üzerine;  Menemen T Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce(İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı), 20.2.2019 tarih, 2019/747 sayı ile, hükümlü ve tutukluların nakil taleplerinin uygun görülmesi veya görülmemesi yetkisinin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde olması nedeniyle kurum müdürlüğünün yetkisizliğine karar vererek, kararın hükümlüye tebliği yoluna gittiği;  davacının bunun üzerine bu karara itirazen, İnfaz Hakimliği nezdinde,  rahatsızlığı nedeniyle tek katlı ve tek kişilik oda veya tek kat koğuşu bulunan herhangi bir infaz kurumuna nakil edilmesi istemiyle  dava açtığı; bu davanın görevsizlikle sonuçlanması üzerine davacının bu defa; aynı taleplerle idare mahkemesinde dava açtığı; dava dilekçesine, hükümlü/davacının nakil talebinin reddedildiğine ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 28.9.2018 tarih ve …./E-6202/141791 sayılı kararını da eklediği anlaşılmıştır.

Davacının talepleri ve dosyaların içeriğine bakıldığında, davacı/hükümlünün, esasen;  sağlık raporuyla belgelendirdiği rahatsızlığından dolayı uygun bir cezaevine nakil talebinin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce reddedilmesiyle oluşan işlemin/kararın iptalini amaçladığı görüldüğünden;  dava dilekçesindeki olası sorunların,  idari yargı yerindeki ilk inceleme sırasında dikkate alınacağı açıktır.

Konuya ilişkin mevzuat hükümleri ile somut olay birlikte irdelendiğinde, hükümlülerin yerleştirileceği ceza infaz kurumlarını belirleme görevinin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne ait bulunduğu; bu bağlamda hükümlülerin, farklı gerekçeli nakil taleplerinin de aynı birim tarafından değerlendirildiği; davalı idarenin bu görevini bir yargı faaliyeti olarak değil idari işlem veya eylem olarak yürüttüğü; dolayısıyla davacının kalacağı ceza infaz kurumunun belirlenmesi, bu nedenle yapılan nakil işlemleri ile idarenin uygulamalarından kaynaklandığı iddia edilen uyuşmazlığın idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

 

Bu itibarla, kamu hizmetini yürütmekle görevli kılınmış kamu kurumunun, anılan hizmetin yürütülmesi sırasında, davacının nakil talebini reddetmek suretiyle tesis ettiği işlemden kaynaklanan davanın görülmesi ve kamu hizmetinin yöntemince yapılıp yapılmadığının tespitinin, idari yargı yerinin görevine girdiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan, İzmir 3.İdare Mahkemesinin 7.5.2019 gün ve E:2019/515 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İzmir 3.İdare Mahkemesinin 7.5.2019 gün ve E:2019/515 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 30.9.2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                          Üye                                  Üye                                 Üye                    

       Hicabi                         Şükrü                             Mehmet                             Birol        

    DURSUN                    BOZER                            AKSU                            SONER            

 

 

 

                                             Üye                                  Üye                                 Üye                    

                                         Aydemir                           Nurdane                           Ahmet

                             TUNÇ                             TOPUZ                         ARSLAN