Hukuk Bölümü 2000/36 E., 2000/48 K.

  • OKUL ADINA GEZİYE KATILAN ÖĞRETMEN
  • TAZMİNAT DAVASI
  • TRAFİK KAZASINDA ÖLEN ÖĞRETMEN
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • 2918 S. KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU [ Madde 85 ]
  • 2918 S. KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU [ Madde 90 ]
  • 2918 S. KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU [ Madde 106 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacıların eşi ve babası olan Naim Aslan, İş ve Teknik dersi öğretmeni olarak görev yaptığı İlköğretim Okulunun 6. sınıf öğrencilerinden oluşan 64 kişilik grubun İstanbul İli'ne yapacağı bir günlük geziye izin veren Bursa Valiliğinin 16.4.1993 günlü onayı ile, geziye katılacak öğrencilerin başında sorumlu öğretmenlerden biri olarak görevlendirilmiştir.

    Bu amaçla piyasadan kiralanan ve malikince sevk ve idare olunan otobüs ile 24.4.1993 günü sabahında yola çıkılmış; ancak, gezi otobüsü sürücüsünün hatalı kullanımı nedeniyle oluştuğu trafik zabıtasınca saptanan zincirleme trafik kazası sonucunda yaralananlar arasında bulunan sorumlu öğretmen Naim Aslan, kaldırıldığı Bursa Devlet Hastanesinde 25.4.1993 günü ölmüştür.

    Davacılar vekilince, müvekkillerine murislerinin görev başında ölmesi nedeniyle Emekli Sandığınca birinci derece vazife malulü aylığı bağlandığı; trafik kazasına sebebiyet veren otobüsün sürücüsü ve maliki hakkında kamu davası açıldığı; kazada müvekkillerinin murisinin hiçbir kusurunun bulunmadığı ileri sürülerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, ölenin eşi için 20,000,000.- TL. maddi ve 4,000,000.- TL. manevi; çocuğu için 10,000,000.- TL. maddi ve 2,000,000.- TL. manevi olmak üzere toplam 36,000,000.- TL. tazminatın, otobüs sürücüsü ve maliki Mustafa Erdoğan ile Bursa Valiliğinden müştereken ve müteselsilen; RAY Sigorta A.Ş.'nden ise maddi tazminattan sorumluluğu oranında, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 25.4.1994 gününde adli yargı yerinde dava açılmıştır.

    BURSA ASLİYE 5. HUKUK MAHKEMESİ; 29.12.1995 gün ve E: 1994/488, K: 1995/1274 sayı ile, davanın kısmen kabulü (davalılardan Mustafa Erdoğan ve RAY Sigorta A.Ş. yönünden) ile "Davalı Bursa Valiliğinin olayda herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Yasalar çerçevesinde yapılacak geziye Bursa Valiliğinin izin vermesi Valiliğin sorumluluğunu gerektirmemektedir. Bu sebeple davalı Bursa Valiliği hakkındaki davanın reddine karar verilmesi uygun bulunmuştur." gerekçesiyle davalı Bursa Valiliği yönünden davanın reddine karar vermiştir.

    Davacılar vekilince, davanın reddine ilişkin kısmı yönünden karar temyiz edilmiştir.

    YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ'nce, 17.2.1997 gün ve E: 1996/12469, K: 1997/689 sayı ile, davanın, davalı Bakanlığın görevlendirdiği memurun görev sırasında ölümü dolayısıyla uğranılan zararın giderimine ilişkin olduğu ve hizmet kusuruna dayandığı; öyleyse, Bakanlık bakımından yargı yolu nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, adıgeçen Mahkemenin kararı bozulmuştur.

    BURSA ASLİYE 5. HUKUK MAHKEMESİ; 22.9.1997 gün ve E: 1997/614, K: 1997/808 sayı ile, anılan Yargıtay bozma kararına uymak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı Bursa Valiliği yönünden yargı yolu nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacılar vekilince, usule uygun olarak yenilenen 4.5.1998 günlü dilekçe ile, öğretim ve eğitimin bir kamu hizmeti olduğu, gezi nedeniyle gözetim ve denetim görevi ve sorumluluğunun idareye ait bulunduğu; olayda, murisin kamu hizmetini ifası esnasında ölümü dolayısıyla yürütülen hizmetle oluşan zarar arasında illiyet rabıtasının bulunması nedeniyle idarenin objektif sorumluluğunun olduğu ileri sürülerek, ölenin eşi ve çocuğu için 2,700,000,000.- TL. maddi ve 300,000,000.- TL. manevi olmak üzere toplam 3,000,000,000.- TL. tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine hükmedilmesi istemiyle, idari yargı yerinde tam yargı davası açılmıştır.

    BURSA 1. İDARE MAHKEMESİ; 29.2.2000 gün ve E: 1998/304 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85., 90. ve 106. maddelerinin birlikte incelenmesinden; işleten ve mal sahibi yönünden kamu ya da özel şahıs işleteni veya mal sahibi ayrımı yapılmaksızın, motorlu aracın işletilmesinden doğan zararlarda bu Yasa ve Borçlar Kanunu'nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağının anlaşıldığı; bu durumda, hernekadar bir kamu görevinin ifası sırasında da olsa meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan davanın adli yargıda görülmesinin gerektiği; ancak, daha önce adli yargı yerinde görevsizlik kararı verildiğinden bahisle, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına, Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar davanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Mustafa BİRDEN, Ayla ALKIVILCIM, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 20/11/2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı O. Cem ERBÜK'ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi'nce anılan yasa'nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, eğitim ve öğretim faaliyeti kapsamında düzenlenen il dışı geziye katılan öğrenci grubundan sorumlu olarak görevlendirilen öğretmenin, gezi otobüsünün karıştığı trafik kazası sonucunda ölümü nedeniyle uğranılan zararların idarece tazmin edilmesi istemiyle açılmıştır.

    Tazminata konu edilen zararın bir trafik kazası sonucunda doğmuş olması nedeniyle öncelikle konuya ilişkin özel düzenleme içeren Karayolları Trafik Kanunu yönünden bir değerlendirme yapmak gerekmektedir. Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesi ile, işleten ve teşebbüs sahibi, bir motorlu aracın işletilmesinden ve bu arada aracın sürücüsünün ve işletme yardımcılarının eylem ve davranışlarından dolayı üçüncü kişilerin uğradıkları zararlardan, kusurlu olup olmamalarına bakılmaksızın "tehlike esası"na göre sorumlu tutulmuşlar; 106. madde ile de, maddede sayılan kamu kurum ve kuruluşları da işleten gibi aynı hukuki sorumluluğa tabi kılınmışlardır. Anılan Yasa'da, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." tanımına yer verilmiş olup, buna göre olayda idarenin işleten olmadığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa konu edilen davada, eğitim ve öğretim hizmeti kapsamında yer aldığı tartışmasız olan gezi faaliyetinin gerçekleştirilmesinde görevlendirilen öğretmenin, bu görevini yerine getirdiği sırada ölümü nedeniyle uğranılan zararların idarece tazmin edilmesi istenildiğinden, Anayasa'nın 125. maddesinde yer alan "İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." kuralı uyarınca, kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında kamu görevlisinin uğradığı zararlardan dolayı idarenin hizmet kusuru ya da kusursuz sorumluluk esasları çerçevesinde sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, idare hukuku ilke ve kurallarına göre idari yargı yerlerince yapılacağı kuşkusuzdur.

    Açıklanan nedenlerle, Bursa 1. İdare Mahkemesi'nce yapılan başvurunun reddi gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bursa 1. İdare Mahkemesi'nce yapılan başvurunun REDDİNE, 20.11.2000 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.