Ceza Bölümü         2003/10 E.  ,  2003/10 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Sanık             : D.G.

O  L  A  Y       : Saruhanlı/Manisa Askerlik Şubesi Başkanı olarak görevli sanık Per.Ütğm. D.G.'ün, Temmuz 1998 ayı içinde İlçeden tayin olan ve yeni gelen kamu personeli için Saruhan Çamlık Restorant’ta düzenlenen yemekte, "ben bu ülkenin cumhurbaşkanını, meclis başkanını, başbakanını, beşyüz elli pezevengini, valisini, kaymakamını, belediye başkanını, hepsinin anasını avradını sinkaf ederim. Bunların hepsi namussuz pezevenktir, hepsi orospu çoçuğudur, hepsini sallandırmak gerekir" şeklinde Cumhurbaşkanına, anayasa kuruluş ve kamu şahsiyetlerine karşı hakaret ve tahkir içeren sözler söylediği, Haziran 1999 tarihine kadar en az on kez yukarıda belirtilen kişilere aynı şekilde küfürlü sözler sarfettiği, böylece, müteselsilen Cumhurbaşkanına gıyabında hakaret, müteselsilen anayasa kuruluşlarını ve kamu şahsiyetlerini tahkir suçlarını işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 158/2, 80, 159/1, 80. maddeleri uyarınca cezalandırılması isteğiyle Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 30.11.1999 gün ve E:1999/825, K:1999/374 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

             Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce, sanığın yüklenen suçlar nedeniyle beraetine karar verilmiş, kararın askeri savcılıkça temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 1. Dairesi, kararın bozulmasına karar vermiş, bu kez Mahkemece ilk hükümde direnilmesine ve sanığın beraetine karar vermiş, kararın Komutan ve askeri savcılıkça temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, hükmün 4616 sayılı Yasa'nın uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından, eksik soruşturmadan bozulmasına karar vermiştir.   

             HAVA EĞİTİM KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 26.9.2002 gün ve E:2002/182, K:2002/273 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin, askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama sırasında sanığın emekliye ayrılarak Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesildiği, böylece askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

             MANİSA AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 25.12.2002 gün ve E:2002/466, K:2002/423 sayıyla; iddianamenin vasıflandırılmasında, sanığın Cumhurbaşkanına, anayasal kuruluşlara ve kamu şahsiyetlerine karşı hakaret ve tahkirlerde bulunduğu, bu anayasal kuruluşlar içinde sanığın görev yaptığı üst kuruluşların da olabileceği, bu nedenle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Mehmet KAPUSUZ, Ahmet ALKIŞ'ın  katılımlarıyla yapılan 10.3.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Erol DURSUN'un, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

            353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir. 

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir.

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.   

            Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, sanığın hakaret ve tahkir ettiği ileri sürülen anayasal kuruluşlar içinde, görev yaptığı üst kuruluşların da olabileceği gerekçesine yer verilmiş ise de, iddianame içeriğinde sanığın hangi kişi, kurum ve kuruluşlara hakaret ve tahkir ettiği açıkça belirtilmiştir. Bu durumda yüklenen eylemin sübutu halinde unsurları ve cezalarıyla Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiş bulunan “Cumhurbaşkanına gıyabında hakaret, Büyük Millet Meclisini, Hükümetin ve Bakanlıkların manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif etmek" suçlarını oluşturabileceği anlaşılmaktadır. Bu suçların da askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı, asker kişiye karşı veya askeri mahalde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği de ileri sürülmediğinden sanığı yargılama görevi adli yargı yerine aittir. 

            Kaldı ki, yargılama sırasında sanığın Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın  4191 sayılı Yasa  ile  değişik  17.  maddesi  hükmü  uyarınca da,  davanın  adli  yargı  yerinde  görülmesi ve  Manisa Ağır  Ceza  Mahkemesi'nin  görevsizlik  kararının  kaldırılması  gerekmektedir. 

            SONUÇ         : Davanın çözümünde aDLİ yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25.12.2002 günlü, E:2002/466, K:2002/423 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına, 10.3.2003 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.