Ceza Bölümü 1998/19 E., 1998/46 K.

  • ASKERİ MALZEMEYİ BİLEREK SATIN ALMAK SUÇU
  • SİVİL KİŞİ TARAFINDAN İŞLENEN ASKERİ MALZEMEYİ BİLEREK SATIN ALMAK SUÇU
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 11 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 131 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 192 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı 14/1/1994 gün ve 12 sayıyla; Yasadışı PKK örgütüne mensup bir kısım sanıklar hakkında yapılmakta olan soruşturmada, sivil kişi sanıklar N.T. ve M.G.'in askeri eşyayı bilerek satın almak suçunu da işledikleri ileri sürüldüğünden bu suçları ile ilgili evrakın tefrikine ve aynı gün 34-10 sayıyla; 1993 yılı Aralık ayı içerisinde sanık N.T.'ın PKK örgütü için mermi temin etmesini istemesi üzerine sanık M.G.'in önceden tanıştığı Manisa 1. Avcı Er Eğitim Taburu 1. Bl. Komutanlığı emrinde görevli P.Astsb.Kd.Çvş. K.M.'dan 350 adet mermi satın alması nedeniyle "askeri eşyayı bilerek satın almak" suçundan soruşturmanın görevli Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılması için görevsizlik kararı vermiştir. Aynı Savcılıkça 17/2/1994 gün ve 44-31 sayıyla; sanıklar N.T., M.G. ve 15 kişi hakkında "Devletin hakimiyeti altındaki toprakları Devlet idaresinden ayırmaya çalışmak, PKK örgütüne üye olmak, yardım etmek" suçları nedeniyle cezalandırılmaları istemiyle İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesine kamu davası açılmıştır.

    MANİSA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI: 20/1/1994 gün ve 137-6 sayıyla; Sivil kişi sanıklar N.T. ve M.G.'in eylemlerine uyan 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın 131/2. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açmıştır.

    MANİSA AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 9/11/1994 gün ve 14-214 sayıyla; sanıklar hakkında 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın 131/2. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de; Kara Kuvvetleri Komutanlığının 23/3/1994 günlü yazısı ile suça konu mermilerin Kara Kuvvetleri Komutanlığı birliklerinde kullanıldığı gibi sivil ve asker kişilere ücreti karşılığı satılabildikleri bu nedenle K.K.K. birliklerince kullanılanlardan olup olmadığının tesbitinin mümkün olmadığının, Manisa 1. Piyade Er.Eğt.Tug. Av.Er.Eğt. Tb. Komutanlığı'nın da 1/11/1994 günlü yazısında, yapılan kontrolde mermilerde bir noksanlık bulunmadığının bildirildiği nedeni ile sanıklara yüklenen eylemin 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yasa'ya muhalefet suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, her iki sanığın 6136 sayılı Yasa'nın 13/1. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar vermiş, kararı sanıklardan M.G.'in temyiz etmesi üzerine;

    YARGITAY SEKİZİNCİ CEZA DAİRESİ: 20/4/1995 gün ve 1187-5921 sayılı ilamı ile; sanık hakkında yürütülen Türk Ceza Yasası'nın 168/2. maddesinde yazılı suçtan evrakın ayrıldığının anlaşılmasına, Türk Ceza Yasası'nın 125 ve 168. maddelerinde kapsam ve çerçevesi düzenlenen suç tiplerinin, mermileri de unsur olarak bünyesine dahil etmesine göre, ayrılan davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılarak sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini zorunludur demek suretiyle hükmün bozulmasına ve bozma ilamının temyiz etmeyen sanık N.T. içinde geçerli sayılmasına karar vermiştir.

    MANİSA AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 19/3/1997 gün ve 1995/126 - 1997/63 sayıyla;

    1- Sanık N.T. hakkında "askeri eşyayı bilerek satın almak" suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanığın bu ve diğer eylemlerinin bir bütün halinde Türk Ceza Yasası'nın 125. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1994/49 - 1995/64 sayılı kararı ile; Türk Ceza Yasası'nın 125, 59 ve 3853 sayılı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun'un geçici 1 ve 2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 30/5/1996 gün ve 1996/503-3229 sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden, bu sanık hakkında açılan kamu davasının kesin hüküm bulunması nedeniyle reddine,

    2- Sanık M.G. hakkında aynı eylemden dolayı 25/11/1994 günlü iddianame ile 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın 131/1, 2 maddeleri uyarınca cezalandırılması için ayrıca kamu davası açıldığından, mükerrer dava sebebiyle açılan kamu davasının reddine, karar verilmiş, karar sanık M.G.'e tebliğ edilmediğinden kesinleşmemiştir.

    EGE ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ SAVCILIĞI: 25/11/1994 gün ve 1062-1045 sayıyla; sivil kişi sanık M.G.'in 1993 yılı Aralık ayında P.Astsb.Kd.Üçvç. N.D. aracılığıyla P.Astsb.Kd.Üçvç. K.M.'dan 350 adet mermi satın aldığı, böylece "Askeri eşyayı bilerek satın almak" suçunu işlediği ileri sürülerek Askeri Ceza Yasası'nın 131/1-2. maddeleri uyarınca cezalandırılması için kamu davası açmıştır.

    EGE ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 7/8/1997 gün ve 89-183 sayıyla; Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen karar ve Yargıtay ilamında bahsedilen hususları tekrar ederek, gerek aynı sanık ve eylem hakkında iki ayrı kamu davası açılmış olması gerekse suça konu mermilerin örgütsel eylem içerisinde değerlendirilebileceği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İZMİR DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİ: 29/9/1997 gün ve 217-240 sayıyla; sanığa yüklenen Türk Ceza Yasası'nın 169. maddesinde unsurları ve cezaları yazılı olan "örgüte yardım etmek" suçu nedeniyle sanığın yargılanmasının yapılarak cezalandırılmasına karar verildiği gibi sanığa yüklenen eylemin Türk Ceza Yasası'nın 169. maddesinde düzenlenen suçun unsuru olmadığı, sanığın bu suçtan da ayrıca cezalandırılması gerektiği, 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa'nın 9. maddesi uyarınca sanığı yargılama görevinin Devlet Güvenlik Mahkemesi görevine girmediği, görevli yargı yerinin askeri mahkeme olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir.

    Böylece, sivil kişi sanık M.G.'e yüklenen "askeri eşyayı bilerek satın almak" suçu nedeniyle askeri ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, dosya İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15/4/1998 gün ve 1997/169 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Mustafa Bumin'in Başkanlığında, Üyeler; Teoman Üneri, Zeki Aslan, Nedim Baran, Fahrettin Demirağ, Dr. Ferhat Ferhanoğlu ve A. Necmi Özler'in katılımlarıyla yapılan 27/11/1998 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma Büyükeren'in davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; İlgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ekinci ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Gürcan Gürdal'ın davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası'nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasası'nda yazılı olan, başka bir anlatımla Askeri Ceza Yasası dışında hiç bir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasası'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasası'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. Olay kısmında ve yerel mahkemelerin görevsizlik kararlarında belirtildiği üzere, olumsuz görev uyuşmazlığı sivil kişi sanık M.G.'in Türk Silahlı Kuvvetlerinde de kullanıldığı saptanan mermileri asker kişiden satın alması eylemi nedeniyle cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası nedeniyle doğmuştur.

    Sanığın sivil kişi olması gözönünde tutularak, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası'nın asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi yönünden öncelikle değerlendirme yapılmalıdır. Anılan Yasa'nın 11. maddesinde sayılan suçlar arasında sanığa yüklenen "askeri eşyayı bilerek satın almak" ya da "6136 Sayılı Yasa'ya muhalefet" suçları bulunmamaktadır.

    Diğer yandan, 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın 192. maddesinde, "... ....... askeri eşyayı satın almak, rehin olarak kabul etmek ve gizlemek fiillerine dair 131. maddede yazılı suçlar askeri mahkemelere tabi olmayan siviller tarafından yapılırsa umumi mahkemeler bu kanun hükümlerini tatbik ederler" hükmünün yer alması karşısında; sanığa yüklenen ve iddianamede gösterilen eylemin, Askeri Ceza Yasası'nın 131. maddesindeki "askeri eşyayı bilerek satın almak" olarak nitelendirilmesi halinde davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevinde bulunmaktadır. Bu nedenle kamu davasına adli yargı yerinde bakılması gerekmektedir.

    2845 sayılı Yasa'nın 9. maddesi uyarınca sanığı yargılama görevi Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin görev alanı dışında bulunuyor ise de, İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin görevsizlik kararında görevli yargı yerinin askeri mahkeme olduğu gerekçesine yer verilmiş olduğundan, anılan Mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın Adli Yargı yerinde görülmesi gerektiğine bu nedenle İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinin 29/9/1997 gün ve 217-240 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 27/11/1998 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.