T.C.                                                      

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           HUKUK BÖLÜMÜ

           ESAS   NO     : 2015 / 526

            KARAR NO  : 2015 / 538

            KARAR TR   : 6.7.2015 

 

 

ÖZET : Davacının taşınmazına imar planında ‘Yol Alanı‘nda bırakılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığı ve bu şekilde zararına yol açıldığı gerekçesi ile açılan kamulaştırmasız el atma bedelinin tazmini ve taşınmazın davalı idare adına tesciline karar verilmesi istemi ile açılan davanın, dava konusu taşınmazın bir bölümüne yol yapılmak suretiyle el  atıldığı tespit edilmiş olmakla, tefrik edilen kısım yönünden el atma gerçekleşmemiş olsa dahi taşınmazın bir bütün halinde ele alınıp davanın çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı             : H.E.

Vekili               : Av.T.Ç.     

Davalılar         : 1.İzmir B.B.B.

Vekili              : Av. C.M.Ç.

                          2.Karşıyaka B.B.

Vekili              : Av. G.Y.

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir ili, Karşıyaka İlçesi, Örnekköy Mahallesi, Ada No: 35736, Parsel No:21 olan taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın imar planında yol güzergahında kaldığını, davalılara yapılan kısıtlamanın kaldırılması yönündeki taleplere olumlu cevap verilmediği gibi taşınmaz hakkında imar planına uygun işlemlere de başlanılmadığını, bu şekilde davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının kısıtlandığını belirterek; 1987 yılından bu yana tamamı yola terk edilen ve uzun yıllar kamulaştırılmayan, ekonomik ve sosyal yönden istifa edilme olanağı bulunmayan davaya konu taşınmazın davacı hissesine düşen 53/66 oranındaki kısmının davalı idare adına tescili ile taşınmaz bedeli olarak tespit edilecek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi istemi ile 06.12.2012 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

Karşıyaka 2.Asliye Hukuk Mahkemesi: 27.12.2013 gün ve 2012/568 Esas, 2013/ 738 Karar sayılı kararı ile aynen; “Dava, davacıya ait taşınmazın imar planında fiilen kamu hizmetine tahsis edilmekle birlikte uzun süredir kamulaştırma işlemi yapılmayarak davacıların taşınmaz üzerinde tasarruf hakkının engellendiği iddiası ile açılan tazminat isteğine ilişkindir.

6487 Sayılı " Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun " nun 21. Maddesi ile 2942 Sayılı Kanunun geçici 6. Maddesi gereğince, idarece fiilen kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedeli konusunda taraflar arasında uzlaşma sağlanmadığı takdirde fiilen el atılmayan taşınmazların bedelinin tesbiti için İdari Yargı da dava açılabileceği hükmü karşısında davacılara ait taşınmaza fiilen el atılmayan bölüm yönünden davaya bakma görevi idari Yargıya ait olmakla Mahkememizin görevsizliğine, fiili olarak el atılan bölüm yönünden davanın tefriki ile ayrı bir esas kaydının yapılmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçesi ile dava konusu taşınmazın fiilen el atılan kısmı yönünden dava dosyasının ayrılarak ayrı esasa kaydedilmesine ve fiilen el atılmayan kısmı yönünden ise Mahkemenin görevsizliğine karar vermiş, verilen karar, karara şerh edildiği üzere 11.03.2014 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle; davaya konu taşınmazın fiilen el atılmadığı tespit edilen kısmı yönünden uğradığı zararın tazmini istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

            İzmir 2. İdare Mahkemesi: 11.12.2014 gün ve 2014/515 Esas, 2014/1650 Karar sayılı kararı ile;  “Belediyelerin, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu, bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır.

Öte yandan, idarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yollan, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırması/ el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen /ararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerlerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal İçtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Bakılan davada; davalı idare vekilinin savunma dilekçesinde, dava dilekçesinde ve Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesi'nin davanın kısmen görev yönünden reddine ilişkin kararında taşınmaza davalı idarece kamulaştırmasız fiilen el atıldığı belirtildiğinden ve bir parsele fiili bir el atma olduğu takdirde parselin bütünü açısından el atamadan söz edilebileceğinden başka bir ifadeyle taşınmazın bir bütün olarak düşünülmesi ve el atamanın varlığı halinde taşınmazın tamamı açısından el atmanın varlığı kabul edilerek buna göre değerlendirilmesi gerekliğinden, el atmadan doğan zararın tazminine yönelik davanın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girmektedir.”  şeklindeki gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar davacı vekiline 16.02.2015, davalı Karşıyaka Belediye Başkanlığı vekiline 17.02.2015 ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekiline 19.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, süresi içinde yasal yollara başvurulmayarak kesinleşmiştir.

Davacı vekili, adli ve idari yargı yerlerince verilen görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 6.7.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME:

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının taşınmazına imar planında ‘Yol Alanı‘nda bırakılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığı ve bu şekilde zararına yol açıldığı gerekçesi ile açılan kamulaştırmasız el atma bedelinin tazmini ve taşınmazın davalı idare adına tesciline karar verilmesi istemli davadır.

Dosya kapsamında bulunan ve dava konusu alanda Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan 06.06.2013 tarihli keşif sonrasında aldırılan 10.06.2013 tarihli Harita ve Kadastro Mühendisi Eyüp Karakurt’a ait raporda; “Dava konusu yer Karşıyaka - Örnekköy-Zübeyde hanım Mahallesi 35736 ada 21 nolu parsel olup alanı 66m2 dir. Dava dosyasındaki tapu kaydına göre parsellerin vasfı " Arsa " olup Taşınmazın 53/66 hissesi davacı Hasan Eser  adına kayıtlıdır./ Dava konusu 21 nolu parsel , İmar Islah parseli olup dava dosyasında bulunan Karşıyaka Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğünün 21.12.2012 tarih ve 1-6673 sayılı yazılarında taşınmazın imar Islah parseli olduğu ve uygulama esnasında %18 D.O.P. kesildiği, ayrıca İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 10.01.2013 tarih ve 18367 sayılı yazılarında parselin tamamının onaylı imar planında Yol da kalmakta olduğu ve İmar kanununun 13.maddesi hükmüne tabi olduğu belirtilmektedir./Dava dosyasında,Tapu kayıtları ,çap , imar planı ve yerinde yapılan tetkik ve ölçümler sonucu; dava konusu 21 nolu parselin imar planında 14.50 m genişliğinde imar yoluna isabet ettiği anlaşılmaktadır. Yerinde yapılan ölçüm ve incelemelerde ise ekli ölçü krokisinde gösterildiği şekilde 21 nolu parselin A ile gösterilen 35.64 m2lik kısmına 7400/6 sokak nolu asfalt yol ve yaya kaldırımı yapılmak suretiyle fiilen el atılmış olduğu, parselin B ile gösterilen kalan kısmının alanı 30.36 m2 olduğu anlaşılmaktadır.” denilmek sureti ile dava konusu taşınmazın tamamının imar planında yol alanında kaldığı, fiili zeminde el atılan kısmının ise 35,64 m2 lik kısım olduğu belirtilmiştir.

Yine dosya kapsamında bulunan ve aynı keşif sonrası aldırılan İnşaat Mühendisi Ali İhsan Dereli, İnşaat Mühendisi Şahan Arel ve Harita ve Kadastro Mühendisi Eyüp Karakurt’a ait müşterek imzalı raporda da; Harita ve Kadastro Mühendisi Eyüp Karakurt’a ait rapora atıf yapılarak dava konusu taşınmazın imar planında 14.50 m genişliğinde imar yoluna isabet ettiği, taşınmazın 35,64 m2 lik kısmına fiilen yol ve kaldırım yapılmak sureti ile el atıldığı ve geriye 30,65 m2 lik alanında kaldığı belirtilmiştir

Dosya kapsamında bulunan, Karşıyaka Belediye Başkanlığı’nın 21.06.2012 gün ve 10/394 sayılı yazısında davaya konu 35736 Ada 21 Parsel sayılı taşınmazın 02.10.1987 tarih ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında tamamı ile yolda kaldığının belirtildiği görülmüştür. Yine davalı Karşıyaka Belediye Başkanlığı Mahkemeye hitaben vermiş olduğu 10.01.2013 gün ve 18367 sayılı yazı cevabında, dava konusu taşınmazın tamamının yol alanında kaldığını belirtmiştir.

Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık, Belediyece, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmazlardan bir tanesine fiilen el atılması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.

Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde,  “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanunu’na uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.

İdarenin dava konusu İzmir ili, Karşıyaka İlçesi, Örnekköy Mahallesi, Ada No: 35736, Parsel No:21 sayılı taşınmaza kamulaştırmasız el atması karşısında, bu taşınmaz bakımından el atmadan doğan zararın tazminine yönelik olan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girmektedir.

Her ne kadar, dava konusu Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar ile davaya konu taşınmazın fiilen el atılmadığı tespit edilen 30,65 m2 lik alanı yönünde dava ayrılarak görevsizlik karar verilmiş ise de;  davalı Karşıyaka Belediye Başkanlığı’nın gerek 21.06.2012 gün ve 10/394 sayılı yazısı ve gerekse 10.01.2013 gün ve 18367 sayılı yazı cevabı içeriklerinden dava konusu taşınmazın imar planında tamamı ile yol alanında kaldığı belirtildiğinden ve söz konusu durum bilirkişi Eyüp Karakurt’a ait rapor ile de tespit edildiğinden, tek bir imar planı kapsamında bulunan ve bu kapsamda el atılan taşınmazın, fiilen el atılan kısım yönünden ayrı, el atılmayan kısım yönünden ayrı değerlendirilmesinde yargılamanın salahiyeti ve usul ekonomisi yönünden fayda bulunmadığı anlaşılmakla; Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bu yöndeki gerekçesi ve kararına itibar edilmesi mümkün olmamıştır.

Açıklanan nedenlerle, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Karşıyaka 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27.12.2013 gün ve 2012/568 Esas, 2013/ 738 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.7.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT