T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/727

KARAR NO  : 2021/626     

KARAR TR  : 29/11/2021

ÖZET: Taşeron firma çalışanı iken 696 sayılı KHK kapsamında işe alındıktan sonra kesinleşmiş mahkûmiyeti bulunduğu gerekçesiyle yapılan fesih üzerine davacının işe iadesi ile tazminat ve diğer haklarının kendisine ödenmesi istemleriyle açtığı davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K A R A R

Davacı     : S.G.

Vekili       : Av. K.K.

Davalı     : Sağlık Bakanlığı (Adli Yargıda)

Vekili       : Av. N.B.D.

Davalı     : Eskişehir Valiliği (İdari Yargıda)

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı vekili; davacının Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesinde temizlik ihalesine ortak katılan taşeron firma bünyesinde temizlik görevlisi olarak istihdam edilmekte iken 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 127. maddesi ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23.maddesi gereğince sürekli işçi olarak istihdam edildiğini, 02/04/2018 tarihinde Yunus Emre Devlet Hastanesindeki görevine başladığını, kesinleşmiş mahkûmiyeti olduğundan bahisle iş akdinin feshedilerek işine son verilmesine ilişkin 19/02/2020 tarih ve 20205 sayılı kararın iptali ile bu işlem nedeniyle işten çıkarıldığı tarihten göreve başlayacağı tarihe kadar geçen süreye ilişkin yoksun kaldığı maaş, mali, sosyal hakları ile özlük haklarının ödenmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

2. Eskişehir 1. İş Mahkemesi, E.2020/371, K.2020/488 sayılı dosyada 15/04/2020 tarihinde " davanın reddine" karar vermiş, dosya istinaf edilmiştir.

3. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi, 21/01/2021 tarihli ve E.2020/3208, K.2021/55 sayı ile "davanın idari yargıda görülmesi gerektiği" gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne hükmederek dosyayı mahalline iade etmiştir. Kaldırma kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...davacının, olağanüstü hal kapsamındaki 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin kamuda sürekli işçi kadrosunda istihdam edilmeleri kapsamında idarenin tek yanlı olarak ve kamu gücüne dayanarak belirlediği şartlar çerçevesinde çalışmaya başlamış olduğu, uyuşmazlığa konu olan davada davalının, olağanüstü hal kapsamındaki 696 sayılı KHK ile kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilmesine ilişkin işlemin ve bu işlemi ortadan kaldıran fesih işleminin, idari nitelikte olduğu, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu anlaşılmaktadır..."

4. Eskişehir 1. İş Mahkemesi E.2021/127, K.2021/371 sayılı dosyada 09/04/2021 tarihinde, bu kez BAM kararı doğrultusunda "Davanın usulden reddine" karar vermiş, söz konusu kararın istinaf edilmeksizin 29/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır

5. Davacı vekili bu kez benzer taleple idari yargı yerinde dava açmıştır.

B. İdari Yargıda

6. Eskişehir 2. İdare Mahkemesi E.2021/530, K.2021/460 sayılı dosyasında 05/07/2021 tarihinde, "2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a. maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine" karar vermiş, kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...sürekli işçi kadrosuna geçiş yapılmadan önceki ve statü değişikliği kapsamında kalan idari başvurular neticesinde ortaya çıkan uyuşmazlıklarla ilgili olarak idari yargının görevli olduğu tartışmasız olmakla birlikte, sürekli işçi statüsüne geçiş yapıldıktan sonra (statüye geçtikten sonra) işveren ile işçi arasında çıkan uyuşmazlıkların çözüm yerinin değişiklik arz ettiği ve genel hükümler kapsamında iş mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta; 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi işçi statüsündeki davacı ile davalı idare arasında belirsiz süreli iş sözleşmesinden kaynaklanan işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu ve dava konusu işlemin, davalı idare tarafından, kamu gücü kullanılarak tek taraflı bir irade ile idare hukuku kuralları çerçevesinde davacı aleyhinde tesis edilmediği, aksine, davacının imzaladığı sözleşme hükümlerinin uygulanması suretiyle tesis edildiği anlaşıldığından, davacının, iş sözleşmesinin feshine ilişkin ilişkin işlemin iptali istemiyle açmış olduğu işbu davanın görüm ve çözümünde, 4857 sayılı Kanun ve 5521 sayılı Kanun uyarınca İş Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılarak, davanın görev yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır..."

7. Davacı vekilinin 29/09/2021 tarihli müracaatı üzerine, oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Eskişehir 2. İdare Mahkemesi 20/10/2021 tarihli ve E.2021/530 sayılı üst yazısıyla dava dosyasını, idari yargı dosyası ile beraber Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

8. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinde kamu hizmetlerinin; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği hükme bağlanmış olup, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçilerin de geniş anlamda kamu görevlisi olduğu içtihatlarla kabul edilmiştir.

9. 24/12/2017 tarihli ve 30280 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 696 sayılı KHK'nın, 127. maddesinde 375 sayılı KHK'da eklendiği belirtilen geçici maddelerden 23. maddenin 1.fıkrasında şu düzenlemeye yer verilmiştir:

"5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri (MİT Müsteşarlığı hariç) ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, bu Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında; ödemeleri merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumu, fon, kefalet sandığı, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüğü bütçelerinden veya döner sermaye bütçelerinden, anılan liste kapsamındaki diğer idareler için ise kendi bütçelerinden karşılanan 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olanlar;

 a) 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartları taşımak,

b) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmak,

c) Bu kapsamda çalıştırılmalarına ilişkin olarak açtıkları davalardan ve/veya icra takiplerinden feragat edeceğine dair yazılı beyanda bulunmak,

ç) En son çalıştığı idare ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı iş sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek, kaydıyla, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde idaresinin hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı birimine, sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmek üzere yazılı olarak başvurabilirler. Başvuranların şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, bu tespite itirazların karara bağlanması, şartları taşıyanların idarelerince belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak yazılı ve/veya sözlü ya da uygulamalı sınava alınması, sınav sonuçlarına itirazların karara bağlanması ve sınavda başarılı olanların kadroya geçirilmesine ilişkin süreç bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde idarelerince sonuçlandırılır. Sınavlarda başarılı olanlar, varsa bu fıkranın (c) bendinde öngörülen davalardan feragat ettiklerini tevsik eden belgeyi ve/veya icra takibine konu alacaktan feragat ettiğine dair icra müdürlüğünden alınacak belgeyi ibraz etmek, bu fıkranın (ç) bendinde öngörülen sulh sözleşmesini ibraz etmek ve öngörülen şartları taşımaya devam etmek kaydıyla, sınav sonuçlarının kesinleşmesini müteakip, her bir sözleşme itibarıyla, yüklenicinin hakedişlerinin ödendiği bütçe, teşkilat ve birim/yerleşim yeri adına vize edilmiş sayılan sürekli işçi kadrolarına idarelerince topluca geçirilir. Bu fıkra kapsamında feragat edilen davalara veya takiplere ilişkin yargılama ve takip giderleri davacı veya takip eden üzerinde bırakılır ve taraflar lehine vekalet ücretine hükmolunmaz, hükmedilenler tahsil edilmez ve bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar tahsil edilenler ise iade edilmez. Bu fıkra kapsamında yapılacak sulh sözleşmelerinden damga vergisi alınmaz."

10. Öte yandan 02/07/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 9. maddesinde; "(1) 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alan kadrolar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yeniden düzenlenerek genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesine eklenir. Bu süre içinde anılan cetveller ile 10/5/2018 tarihli ve 7142 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararname ve ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çerçevesinde yeniden teşkilatlanan kurumlara ait kadro ve pozisyonlar genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümleri çerçevesinde geçerliliğini korur." denilmiştir.

11. Yukarıdaki paragrafta yer verilen madde uyarınca, Genel Kadro ve Usulü Hakkında 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin "Sürekli işçi kadroları ve sözleşmeli personel pozisyonları" başlıklı 8. maddesinde şu düzenleme yapılmıştır:

"(1) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamına giren kuruluşların,

a) Atölye, şantiye, fabrika ve çiftlik gibi işçi istihdamı zorunlu olan hizmet birimleri ile temizlik, koruma ve güvenlik, bakım ve onarım gibi destek hizmetleri için Cumhurbaşkanınca sürekli işçi kadrosu ihdas edilebilir.

b) Sürekli işçi kadroları Devlet Personel Başkanlığınca başka unvanlı sürekli işçi kadroları ile değiştirilebilir, birimler arası aktarmalarda da aynı usule uyulur. Bu işlemlere ilişkin bilgiler Devlet Personel Başkanlığınca bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığına bildirilir.

c) Sürekli işçi kadrolarından boş olanların açıktan atama amacıyla kullanılması, ilgili mevzuatı uyarınca yükümlü oldukları engelli ve eski hükümlü işçi atamaları ile sürekli işçiyken askerlik görevi sebebiyle kurumlarından ayrılanlardan muvazzaf askerlik hizmeti dönüşü göreve başlayacaklar hariç Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Strateji ve Bütçe Başkanlığının iznine tâbidir.

(2) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamına giren kuruluşların;

a) Sözleşmeli personel pozisyonları; sayı, unvan, nitelik, sözleşme ücreti ve sürelerinin belirlenmesi suretiyle merkezde toplam sayı olarak, taşrada ise bölge veya il bazında Cumhurbaşkanınca ihdas edilebilir.

b) Sözleşmeli personel pozisyonları Devlet Personel Başkanlığınca başka unvanlı sözleşmeli personel pozisyonları ile değiştirilebilir, birimler arası aktarmalarda da aynı usule uyulur. Bu işlemlere ilişkin bilgiler Devlet Personel Başkanlığınca bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığına bildirilir.

c) Sözleşmeli personel pozisyonlarından boş olanların açıktan alım amacıyla kullanılması, Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Strateji ve Bütçe Başkanlığının iznine tâbidir.

(3) İhdas ve izin işlemleri tamamlanmaksızın sürekli işçi ve sözleşmeli personel çalıştırılamaz.

(4) Boş kadro ve pozisyonlara yapılacak atamalar, atamanın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Devlet Personel Başkanlığına bildirilir."

12. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında idari dava türleri sayılmış olup, (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının bir idari dava türü olduğu belirtilmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

13. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 29/11/2021 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idari ve adli yargı yerleri arasında anılan Kanun’un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

14. Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

15. Dava, taşeron firma çalışanıyken 696 sayılı KHK kapsamında davalı kuruma işe alındıktan sonra kesinleşmiş mahkûmiyeti bulunduğundan bahisle başka bir neden gösterilmeksizin işine son verildiğini belirten davacının geçersiz sebeple yapılan fesih nedeniyle işe iadesi, tazminat ve diğer haklarının kendisine ödenmesi istemleriyle açılmıştır.

16. Dosyanın incelenmesinden; davacının taşeron şirket nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 127.maddesiyle, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici 23. madde kapsamında 05/10/2018 tarihinde düzenlenen iş sözleşmesiyle Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi kadrosunda görevine başladığı, Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğünün 19/02/2020 tarihli kararıyla yaralama suçundan kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu gerekçesiyle iş akdinin feshedilmesi üzerine görev uyuşmazlığına konu davaların açıldığı anlaşılmaktadır.

17. Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinden anlaşıldığı üzere uyuşmazlığa konu olayda davacının, 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin kamuda sürekli işçi kadrosunda istihdam edilmeleri kapsamında idarenin tek yanlı olarak ve kamu gücüne dayanarak belirlediği şartlar çerçevesinde 05/10/2018 tarihi itibari ile çalışmaya başlamış olması ve davalı kurumun statüsü birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığa konu olan davada davalının, olağanüstü hal kapsamındaki 696 sayılı KHK ile kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilmesine ilişkin işlemin ve bu işlemi ortadan kaldıran fesih işleminin, idari nitelikte olduğu değerlendirildiğinden davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

18. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Eskişehir 2. İdare Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli ve E.2021/530, K.2021/460 sayılı görev red kararının kaldırılması gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B.Eskişehir 2. İdare Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli ve E.2021/530, K.2021/460 sayılı GÖREV RED KARARININ KALDIRILMASINA,

29/11/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan Vekili

Muammer

TOPAL

Üye

Birol

SONER

Üye

Nilgün

TAŞ

Üye

Doğan

AĞIRMAN

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN