Ceza Bölümü 2010/54 E., 2010/54 K.

"İçtihat Metni"

Davacı : K.H.

Yakınan : M. A.

Mağdur Sanıklar : 1- V. T. 2- M. A.

Sanık : S. G.

O L A Y : İzmir/Gaziemir Ulş. Per. Ok. ve Eğt. Mrk. Komutanlığı emrinde görevli mağdur-sanık Ulş. Er V. T.'nun 1.5.2009 günü, aynı Komutanlık emrinde görevli yakınan Ulş.Er.M. A. ile banyo yapma meselesi yüzünden aralarında çıkan tartışma sırasında, yakınana yumrukla vurduğu, daha sonra banyonun temizlenmesi hususunda aynı Komutanlık emrinde görevli sanık Ulş.Er S. G. ile mağdur sanık Ulş.Er M. A. ile aralarında çıkan tartışma sırasında da, M.'ın paspas sapı ile kendisine vurması ve ana avrat küfür etmesi üzerine S. G. ile birlikte M'ı yaraladıkları, böylece, kasten yaralama ve sövme suçlarını işledikleri ileri sürülerek, sanıklardan S. G.'in eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2., mağdur sanık V. T.'nun eylemine uyan aynı Kanun'un 86/2(iki kez)., mağdur sanık M. A.'nin eylemine uyan aynı Kanun'un 86/2, 125/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 29.12.2009 gün ve E:2009/65560, K:2009/21311 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

İZMİR 16. SULH CEZA MAHKEMESİ: 21.1.2010 gün ve E:2010/181, K:2010/33 sayı ile, sanıklardan V. T. ile S. G.'in halen asker kişi olmaları nedeniyle 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesi anlamında askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

HAVA EĞİTİM KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 9.7.2010 gün ve E: 2010/361, K:2010/344 sayı ile, sanıklar S. G. ile V. T.'nun da yargılama aşamasında terhis edilmiş olmaları, yüklenen eylemin askeri suç olmaması nedeniyle sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ'in, katılımlarıyla yapılan 06.12.2010 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ'ın adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı İ.Bahadır ÜSTÜNEL'in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa'nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4191 sayılı Yasa'yla değişik 17. maddesinde; "askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer" denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında sanıklar V. T. ile S. G.'in halen asker kişi oldukları gerekçesine yer verilmiş ise de, sanıkların 23.5.2010 günü,mağdur sanık M. A.'nin ise bu tarihten daha önce terhis edildikleri dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.

Öte yandan, sanıklara yüklenen eylemlerin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlendiği, Askeri Ceza Kanununda bu suçlara ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle yüklenen eylemlerin "askeri suç" kapsamında olmadıkları açıktır.

353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanıklara yüklenen eylemin askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 21.1.2010 gün ve E:2010/181, K:2010/33 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 06.12.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.