Ceza Bölümü         2013/34 E.  ,  2013/37 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : K.H.

Katılan     : E.A.

Sanıklar   : 1- M.Ö.2- İ.S.                                

O L A Y  : İstanbul/Selimiye 1.Ordu K. 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi Müdürlüğünde, nöbetçi astsubay olarak görevli olduğu 24 Aralık 2009  günü, sanık Tnk.Kd.Bçvş. İ.S.’ün, Bilecik 2. Jandarma Eğitim Tugayı 4 . Jandarma Eğitim Taburu 11 . Jandarma Eğitim Bölük Komutanlığı emrinde görevliyken firar eden, , İstanbul İlinde  polislerce yakalanıp  1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesince  tutuklanarak, 1.Ordu K. 2. Sınıf  Askeri Ceza ve Tutukevi Müdürlüğüne teslim edilen mağdur J.Er E.A.’in giriş işlemleri sırasında görevli gardiyanlarca kendisine anlatılan cezaevi emir ve talimatlarına uymayacağını söylemesi, gardiyan çavuşun ikazlarına rağmen askeri tek tip elbiseyi giymemesi üzerine, durum kendisine bildirildiğinde, mağdurun bulunduğu görüş odasına gelerek kendisine askeri cezaevinde kuralların olduğunu, askeri cezaevinde bulunan bütün tutuklu ve hükümlülerin tek tip elbise giydiklerini, bu nedenle elbiseleri giymesini söylediği, ancak mağdurun elbiseyi giymeyi reddetmesi üzerine, astı konumunda bulunan mağdurun göğsüne yumruk ve diz kapaklarının altına birkaç kez tekme ile vurduğu, tekme darbeleri neticesi mağdurun diz kapaklarının alt bölgesinin kanadığı, böylece,  sanık İ.S.’ün asta müessir fiil suçunu işlediği,  25 Aralık 2009 günü, saat 09.00 sıralarında, İstanbul/Selimiye 1.Ordu K. 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi Müdürü olarak görevli sanık P.Kd.Alb. M.Ö.’in mağduru bulunduğu koğuştan infaz astsubayı odasına çağırarak, askeri elbiseleri giymesi ve askeri cezaevi kurallarına uyması konusunda kendisine nasihatlarda bulunduğu, mağdurun laik düzeni kabul etmediğini, komutanım diyerek itaat etmeyeceğini söylemesi üzerine sanık M.Ö.’in sinirlenerek astı konumunda bulunan mağdurun yüzüne  yumruk ve tokatla vurduğu, bacaklarına tekme attığı, böylece, astı konumunda bulunan mağdura karşı asta müessir fiil suçunu işlediği ileri sürülerek, sanıkların eylemlerine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 117/1.maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 18.5.2010 gün ve E:2010/163,K:2010/315 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

1. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 14.3.2012 gün ve E:2012/23, K:2012/49 sayıyla; mağdurun suç tarihlerinde askerliğe elverişli olmaması  nedeniyle sanıkların eylemlerinin Türk Ceza Kanununda düzenlenmiş bulunan kasten yaralama suçunu oluşturacağı ve sanıkların askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren her hangi bir neden bulunmadığı gerekçesiyle  görevsizlik kararı vermiş, kararın  temyiz edilmesi üzerine, hükmün Askeri Yargıtay 1. Dairesi’nce onanmak suretiyle kesinleşmesinden sonra, dava dosyası, İstanbul Anadolu 27. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

İSTANBUL ANADOLU 27. SULH CEZA MAHKEMESİ: 26.6.2013 gün ve E:2013/23, K:2013/955 sayıyla; Olayın oluş şekli, suç tarihinde davaya katılanın asker kişi olması nedeniyle sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Davut TELLİ, Şuayip ŞEN, Haluk ZEYBEL, Levent BİLGİ, Zafer YAĞLIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 30.12.2013 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Eser Cihat POYRAZ’ın, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının Yasa’da belirtilen hususları içermediği anlaşılmıştır.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir. 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul Anadolu 27. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 30.12.2013 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.