Hukuk Bölümü         2001/28 E.  ,  2001/36 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           :S.M.M.

Vekili              :Av. Ş.B.

Davalı            :Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili              :Av. İ.Ö. 

            O  L  A  Y       :Mülkiyeti davacıya ait olan Altındağ, Siteler Mahallesindeki bina, imar yolu üzerinde kaldığı nedeniyle, Ankara Büyükşehir Belediyesi Encümeninin 30.6.1998 tarih ve 2558/ 3843 sayılı kararı ile, İl Kıymet Takdir Komisyonunca takdir edilen bedelin enkaz değeri olan 163.282.919.- lira üzerinden kamulaştırılmıştır.

            Davacı vekilince, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:1998/236 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespite göre kamulaştırma bedelinin rayiç değerin çok altında olduğu ileri sürülerek kamulaştırma bedelinin 1.869.346.841.- lira fark tutarı kadar arttırılması ve davalıdan yasal faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 16.11.1998 gününde adli yargı yerinde dava açılmıştır.

            ANKARA 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 29.12.1999 gün ve E:1998/741, K:1999/806 sayı ile, bina ve eklentilerinin enkazı kaldırılmış olduğundan dosya üzerinden iki kez yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda kamulaştırma değerinin 1.869.346.841.- lira artırılması gerektiğinin belirlendiği ve bu raporun Mahkemece benimsenerek karara esas alındığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 1.869.346.841.- liranın enkazın kaldırıldığı tarihten itibaren %50 faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermiştir.

            Bu kararın davalı idarece temyiz edilmesi üzerine YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ' nce 24.4.2000 gün ve E:2000/6210, K:2000/6950 sayı ile, davalı idarece belediye encümen kararına dayanılarak dava konusu yapıya enkaz bedeli takdir edildiği, davacı tarafça kendilerine enkaz bedeli değil bina bedelinin ödenmesi gerektiği öne sürüldüğüne ve encümen kararına karşı çıkıldığına göre idarenin enkaz bedeli takdiri de idari bir işlem olan encümen kararına ilişkin olduğundan bina bedelini kapsayan uyuşmazlığın inceleme yerinin idari yargı olduğu, bina bedeline ilişkin uyuşmazlık yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken bina hususunda işin esasına girilerek hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle, anılan mahkeme kararı bozulmuştur.

            ANKARA 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 23.11.2000 gün ve E:2000/642, K:2000/697 sayı ile, Yargıtay bozma kararına uymak suretiyle, davacının itiraz ettiği encümen kararının idari işlem niteliğini taşıdığı nedeniyle davanın inceleme yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacı vekili, bu kez, encümen kararının kamulaştırılan yapıya enkaz bedeli ödenmesine ilişkin kısmının iptali ile kamulaştırma bedelinin arttırılarak fark tutarı 1.869.346.841.- liranın, kamulaştırma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı belediyeden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 23.2.2001 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır. 

ANKARA 7. İDARE MAHKEMESİ; 28.2.2001 gün E:2001/282 sayı ile, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesinde kamulaştırmada takdir olunan bedel ve maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılacağı öngörüldüğünden, anılan Yasa'ya göre saptanan bedelin arttırılması davasına idari yargıda bakılamayacağı sonucuna varıldığından bahisle, görevli merciin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına, bu konuda karar verilinceye değin dosyanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Turgut ARIBAL’ın katılımlarıyla yapılan 11 / 6 / 2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN’ ın davada adli  yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: 

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi’nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. 

            ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

Dava, kamulaştırılan taşınmaz için takdir edilen bedele itiraz ve arttırılması isteminden ibarettir.

            Anayasa'nın 46. maddesinde, kamulaştırma bedelinin hesaplanma tarz ve usullerinin kanunla belirleneceğine işaret edilmiş; kamulaştırma bedelinin, nakden ve peşin olarak ödeneceği kuralına yer verilmiştir.

            2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda, 10. maddeye göre teşkil olunan kıymet takdiri komisyonlarınca, 11. maddesinde belirtilen objektif esaslar dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin takdir edileceği belirtilmiş ve 14. madde ile de, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda; takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı ise adli yargıda dava açılacağına işaret edilmek suretiyle, görev konusu açık bir şekilde düzenlenmiştir.

            Olayda, idarece kamulaştırma kararı alındığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda öngörülen yöntem izlenmek suretiyle işlemlerin tamamlandığı anlaşılmaktadır.

            Bedel takdiri de, esasen kamulaştırma işlemi gibi, kamu gücüne dayalı , re'sen ve tek yanlı olması nedeniyle idari işlem niteliğini taşımakta ise de; yasakoyucu, karma bir düzenlemeyi benimsemiş olup, bedele ilişkin davalarda adli yargıyı görevli kılmıştır.

Şu halde, kamulaştırma işlemi sonucunda davacı adına bankada bloke edilen bedele itiraz edildiğine göre, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin görevli yargı yerine işaret eden açık düzenlemesi karşısında, kamulaştırma bedelinin Yasa'nın 11. maddesindeki esaslara uygunluğunun yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır.

Hernekadar, davacı vekilince idari yargı yerinde açılan davada, bedelin arttırılması isteminin yanısıra yapıya enkaz bedeli ödenmesine ilişkin işlemin iptali de istenilmiş ise de; idari yargı yerinde dava açılmasının gereği olan bu iptal istemi, kamulaştırma işlemine yönelik olmayıp esasen idarece tespit edilen bedele itiraz niteliği taşıdığından, incelenen görev uyuşmazlığının konusu bedel arttırma davasının kapsamı ile sınırlı bulunmaktadır.

            Belirtilen durum karşısında, olayda kamulaştırma işleminin iptaline yönelik bir dava açılmayıp, yapılan kamulaştırmada gerek takdir edilen gerekse bankada bloke edilen bedele itiraz edilerek açılan kamulaştırma değerinin arttırılması davasının görüm ve çözümü, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesine göre adli yargı yerinin görevine girmektedir.

            Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi'nin başvurusunun kabulü ile Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

            SONUÇ         :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin başvurusunun KABULÜ ile Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 23.11.2000 gün ve E:2000/642, K.2000/697 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 11.6.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.