Hukuk Bölümü 1999/2 E., 1999/5 K.

  • GÖREVSİZLİK KARARINDA GÖSTERİLEN GÖREVLİ YARGI YOLUNA TABİ MAHKEME
  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI DOĞMAMASI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    Olayımızda, Karabük Sulh Ceza Mahkemesince verilmiş ve temyiz edilmeyerek kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta ise de; Ankara 9. İdare Mahkemesinin kararı, 2577 sayılı Yasanın 3 ve 9. maddelerinde öngörülen usul ve yönteme uygun şekilde dava açılmadığı nedeniyle dosyanın mahkemesine iadesi yolunda olup, ortada olumsuz görev uyuşmazlığı doğmasına neden olacak şekilde idari yargı yerince göreve ilişkin olarak verilmiş ve kesinleşmiş bir karar bulunmamaktadır.

    OLAY : Pazar yerinde zabıta ekibince yapılan denetim sırasında, satışa sunduğu patateslerin faturasını ibraz edemeyen davacıya, Karabük Belediye Encümeninin 14/11/1996 tarih ve 59/3631 sayılı kararıyla, 80 sayılı Hal Yasasının değişik 2. maddesine göre takdiren 30,000,000.- TL. para cezası verilmiştir.

    Davacı, sözkonusu para cezasına karşı 26/11/1996 gününde adli yargı yerine itiraz etmiştir.

    KARABÜK SULH CEZA MAHKEMESİ; 6/12/1996 gün ve E: 1996/1280, K: 1996/1293 sayı ile, 80 sayılı Hal Yasasında değişiklik yapan 4128 sayılı Kanunun 18/B. maddesi gereğince idari para cezalarına karşı idare mahkemelerine itiraz edileceği gerekçesiyle Mahkemelerinin görevsizliğine, dosyanın görevli Ankara İdare Mahkemesine gönderilmek üzere Cumhuriyet Savcılığına tevdiine karar vermiştir.

    Dava dosyası, anılan gereğince adıgeçen Hakimlik tarafından Cumhuriyet Savculuğu kanalıyla, Ankara İdare Mahkemesine gönderilmiştir.

    ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİNCE; 20/2/1997 gün ve E: 1997/148, K: 1997/201 sayı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun davaların açılması başlıklı 3. maddesinde, idari davaların Danıştay, idare mahkemeyi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağının öngörüldüğü; aynı Kanunun 9. maddesinde, çözümlenmesi Danıştay'ın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemelerde dava açılabileceğinin hükme bağlandığı ve görevli olmayan yargı yerince görevsizlik kararı verilmesi üzerine dava dosyasının doğrudan görevli idari yargı yerine gönderileceği yolunda herhangi bir usul kuralına yer verilmediği; bu durumda, ortada Mahkemelerine hitaben yazılmış dilekçeyle açılmış bir dava bulunmadığından, Karabük Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi nedeniyle doğrudan gönderdiği dosyayla ilgili yapılabilecek bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle dosya esas kaydının kapatılmasına ve dosyanın Karabük Sulh Ceza Mahkemesine iadesine karar verilmiş ve dava dosyası adıgeçen Mahkemeye gönderilmiştir.

    Karabük Sulh Ceza Hakimliğinin "Mahkememizce, idare mahkemesinin görevli olduğu yolunda verilen kararın Ankara 9. İdare Mahkemesi tarafından kabul olunmadığı, 22/7/1997 tarihli kararı ile görev uyuşmazlığı yaratıldığı, bu uyuşmazlığın Yargıtay'ın ilgili dairesince çözümlenebileceği hususu gözönüne alınarak dosyanın görev uyuşmazlığının giderilmesi amacıyla Yargıtay ilgili dairesine gönderilmek üzere idare mahkemesine iadesine karar verilmiş olmakla, dosyanın Ankara 9. İdare Mahkemesine gönderilmesinin temini..." yolundaki 17/7/1997 günlü, 1996/1280-96/1293 sayılı yazısı üzerine dava dosyası, Cumhuriyet Savcılığı kanalıyla yeniden adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmiştir.

    Ankara 9. İdare Mahkemesi Başkanlığının 22/10/1998 gün ve 1997/148-201 sayılı yazısı ile, ortada Mahkemelerince verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı gibi, adli ve idari yargı yerleri arasında çıkan görev uyuşmazlıklarının çözümünün 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesinin görev alanına girmesi nedeniyle Yargıtay'a gönderilmesine olanak bulunmadığından bahisle dava dosyası, Karabük Sulh Ceza Hakimliğine iade edilmiştir.

    Karabük Sulh Ceza Hakimliğinin "... İdare Mahkemesinin 22/10/1998 tarihli kararı ile görev uyuşmazlıklarının çözümünün 2247 sayılı Yasa uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesinin görev alanına girdiği bildirilmiş olduğundan dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi" yolundaki 14/12/1998 günlü yazısı üzerine dava dosyası, Karabük Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/1998 gün ve MUH. 1998/14433 sayılı yazısı ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün Mustafa Bumin'in Başkanlığında, Üyeler: O. Hulusi Mustafaoğlu, M. Salim Özer, Nursel Aymakoğlu, Mustafa Birden, Dr. Erol Alpar ve Ertuğrul Taka'nın katılımlarıyla yapılan 22/2/1999 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa Yeğenoğlu'nun Yasada öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ekinci ile Danıştay Savcısı Ayla Perktaş'ın 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşullara uygun bulunmayan başvurunun 27. madde uyarınca reddinin gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Olay kısmında belirtildiği üzere, adli yargı yerince yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilerek dava dosyası görevli olduğundan bahisle idari yargı yerine gönderilmiştir.

    Hukuk uyuşmazlıklarında, görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek, dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesi, ancak aynı yargı düzeni içinde yer alan mahkemeler arasında olanaklı olup; bu hususa ilişkin H.U.M.K.'nun 27. maddesiyle İ.Y.U.K.'nun 15. maddesinin 1. fıkrası (a) bendinin ikinci cümlesinde yer alan "görev" kuralları, aynı yargı düzeni içindeki mahkemelerin işbölümü esasına ilişkin düzenlemelerdir. Oysa yargı yolunu değiştiren görevsizlik kararı verilmesi durumunda, görevli olduğundan bahisle farklı bir yargı düzeninde yer alan mahkemeye dava dosyasının gönderilebilmesine olanak tanıyan bir düzenleme bulunmamaktadır.

    Göreve ilişkin kararın, işbölümü esasına göre veya yargı yolu bakımından verilmiş olması farklı sonuçlar doğurmaktadır. Şöyle ki; işbölümü esasına göre verilen görevsizlik kararı sonucu dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi durumunda, dava başvuru tarihi itibariyle mahkemede açılmış sayılmaktadır. Yargı yolunu değiştiren görevsizlik kararı verilmesi durumunda ise, görevli olduğu işaret edilen yargı yerine, bu yargı yerinin uyguladığı usul kurallarına uygun olarak yeniden dava açılması zorunlu bulunmaktadır.

    Nitekim, idari yargı yerince, 2577 sayılı İ.Y.U.K.'nun 3 ve 9. maddelerinde öngörülen şekilde usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından bahisle, kendisine gönderilen adli yargı dosyası hakkında yapılabilecek bir işlem bulunmadığı belirtilerek dosya mahkemesine iade edilmiştir.

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 14. maddesine göre, olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte, bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir.

    Olayımızda, Karabük Sulh Ceza Mahkemesince verilmiş ve temyiz edilmeyerek kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta ise de; Ankara 9. İdare Mahkemesinin kararı, 2577 sayılı Yasanın 3 ve 9. maddelerinde öngörülen usul ve yönteme uygun şekilde dava açılmadığı nedeniyle dosyanın mahkemesine iadesi yolunda olup, ortada olumsuz görev uyuşmazlığı doğmasına neden olacak şekilde idari yargı yerince göreve ilişkin olarak verilmiş ve kesinleşmiş bir karar bulunmamaktadır.

    Diğer taraftan, olumsuz görev uyuşmazlığının bulunması halinde, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesine göre bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebileceğinden, yargı yerlerince anılan 14. madde kapsamında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için re'sen Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulabilmesine olanak bulunmadığını da belirtmek gerekir.

    Belirtilen nedenlerle, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan ve yöntemine uygun bulunmayan başvurunun anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmektedir.

    SONUÇ : 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde olumsuz görev uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşullara uygun bulunmayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddine, 22/2/1999 gününde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.