T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS   NO : 2018/251

            KARAR NO : 2018/342

            KARAR TR: 28.05.2018

ÖZET : Baraj inşası sırasında, kendilerine ait taşınmazlardan yol geçirilmesi suretiyle el atıldığından bahisle, beş yıllık ecrimisil (tazminat) bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesiistemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

KARAR         

 

 

Davacı : İ.İ.

Vekili : Av.M. Ş. Ş.        

Davalı : Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü

Vekili : Av. M.Ç.

 

O L A Y: Davacı vekili dava dilekçesinde; Van İli, Erciş İlçesi Yankıtepe Köyü Morgedik Mezrası 703 ve 695 parsel sayılı taşınmazların müvekkili ve kardeşleri adına tapuya kayıtlı olduğunu; bu taşınmazların sulu vasıflı olup davalının el atması sonucu arklarının kapatıldığını ve geri kalan kısımda da istenen verimin alınamamakta olduğunu; davalı tarafın dava konusu yapılan taşınmaz ve çevresinde Morgedik Barajı'nı inşa ettiğini; inşaat çalışması sebebiyle müvekkillerinin taşınmazına el atılarak zarar verildiğini; bir kısım taşınmazdan 1999 yılında bir kısmından da 2008 yılında yol geçirildiğini; bu durumun Mahkemelerinin 2009/31 D. İş esas sayılı tespit dosyası ile sabit olduğunu; bu dosyada yapılan bilirkişi incelemesine göre müvekkilinin toplam zararının 16,549,00-TL olarak bulunduğunu; fakat bu zarar miktarına 1999 tarihinde el atılan kısım için alınması gereken ecrimisil bedelinin dahil olmadığını, diğer taraftan el atılan alanın şu anda daha da genişlediğini; müvekkillerinin zararının karşılanması için şimdilik fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile 7.000,00- TL zarar ziyan bedelinin tespit tarihi olan 21.08.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesi ve 695 parsel sayılı taşınmaz için de dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile on yıllık ecrimisil bedeli olan 1.000,00-TL. nin kademeli faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemiyle 4.5.2010 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.  

Erciş Asliye Hukuk Mahkemesi: 26.11.2010gün ve E:2010/287, K:2010/605 sayı ile "....Dava tarihi itibariyle dava konusu 7.230.TL'nin altındaki davalara bakma görevi HMUK'un 8.maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemelerinindir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilir. Alınan bilirkişi raporunda davacının zararının 4.929,57-TL olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine..." gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile Mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş, karar kesinleşmiştir. Dosya Erciş Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.

Erciş Sulh Hukuk Mahkemesi:15.01.2014 gün ve E; 2013/428, K: 2014/23 sayı ile ".... Dava haksız eylemden doğan zararın tahsili istemine ilişkindir.Dosyadaki tüm ilgi ve belgelere göre davacıya ait Erciş İlçesi Yankıtepe Köyü Morgedik Mezrasındaki 703 ve 695 parselde bulunan tarlanın üzerindeki mahsuller ile tarım araçlarının DSİ Genel Müdürlüğünün hizmet kusurundan doğan hukuka aykırı çalışmalardan dolayı zarara uğradığı ve bu zararın Erciş Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/31 Değ. İş sayılı dosyasından yapılan bilirkişi incelemesiyle de tespit edildiği anlaşıldığından talep edilen miktarın 4.929,57 TL'sinin kabulüne, geri kalan kısım ile ecrimisil talebinin ise şartlar oluşmadığından reddine ..." karar vermiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi: 12.1.2015 gün ve E:2014/15791, K:2015/80 sayı ile, "...Davalı DSİ Genel Müdürlüğü bir kamu tüzel kişiliği olup, kural olarak işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Somut olayda, bu davalının yasa ile kendisine verilmiş bulunan görevi gereği gibi yerine getirmediği ileri sürülmüştür. Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. İdare’nin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (re’sen) dikkate alınır.

Şu halde, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına..." karar vermiştir.

ERCİŞ SULH HUKUK MAHKEMESİ: 22.4.2015 gün ve E:2015/92, K:2015/200 sayı ile bozma kararına uyarak "...davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nce yapılan inşaat çalışması esnasında taşınmazına el atılarak buradan yol geçirildiğini, bu nedenle taşınmazın geri kalan kısmından istediği verimi alamadığını belirterek uğradığı zararın giderilmesi isteminde bulunduğu, davalı DSİ Genel Müdürlüğünün bir kamu tüzel kişiliği olduğu, kural olarak işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşıdığı, somut olayda bu davalının yasa ile kendisine verilmiş bulunan görevi, gereği gibi yerine getirmediğinin ileri sürüldüğü, görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin hizmet kusuru niteliğinde olduğu, İdare’nin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılmasının gerektiği, görev sorununun açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla; dava dilekçesi yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle reddedilerek davanın usulden reddine..." karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

VAN 3. İDARE MAHKEMESİ: 27.02.2018 gün ve E:2017/2488 sayı ile "...Taşınmazın bir kısmına fiilen kamulaştırmasız olarak el atıldığı ve bu amaçla kullanıldığının anlaşılması halinde ise bir bütün olarak düşünülmesi gereken taşınmazın tamamı açısından el atmanın varlığından söz edilebileceğinden bu nedenle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazminine yönelik davaların, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerleri görevli olacaktır.

Dava dosyası içerisinde bulunan bilirkişi raporundan da görüleceği üzere, baraj inşaatı çalışmaları sırasında yol olarak kullanılması suretiyle dava konusu taşınmaz üzerinde fiili bir el atma durumunun mevcut olduğu, dolayısıyla Uyuşmazlık Mahkemesinin anılan kararları doğrultusunda uyuşmazlığın çözümünün adli yargı mercilerinin görevinde olduğu ..." gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, bu konuda karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiş, 20.3.2018 tarihinde Mahkememize gönderilen dosya, 29.3.2018 tarihinde kayıtlarımıza girmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 28.05.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı vekili tarafından, Morgedik Barajının inşası sırasında kendilerine ait Van İli, Erciş İlçesi, Yankıtepe Mahallesi, Morgedik Mezrasında bulunan 695 ve 994 (eski 703) parsel sayılı taşınmazlardan yol geçirilmesi suretiyle el atıldığından bahisle beş yıllık ecrimisil (tazminat) bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun "Ecrimisil ve Tahliye" başlıklı 75. maddesinde; Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz mallar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisilin isteneceği, ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı kuralı getirilmiştir.

Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde,“İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.

Bu durumda, dava dosyası içerisinde bulunan bilirkişi raporundan da görüleceği üzere, baraj inşaatı çalışmaları sırasında yol olarak kullanılması suretiyle dava konusu taşınmazlar üzerinde fiili bir el atma durumunun mevcut olduğu, ayrıca hafriyatın da bulunduğu dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünün adli yargı mercilerinin görevinde olduğu sonucuna varılmıştır

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Van 3. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Erciş Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 22.4.2015 gün ve E:2015/92, K:2015/200 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle   Van 3. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Erciş Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 22.4.2015 gün ve E:2015/92, K:2015/200 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.05.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                         Üye                               Üye                              Üye                  

      Nuri                          Şükrü                          Mehmet                          Suna            

NECİPOĞLU                   BOZERAKSU                           TÜRE            

 

 

 

                                            Üye                               Üye                               Üye

                                      Alaittin Ali                 Süleyman HilmiTurgay Tuncay  

                                          ÖĞÜŞ                           AYDIN                          VARLI