Ceza Bölümü 2010/47 E., 2010/47 K.

"İçtihat Metni"

Davacı : K.H.

Sanıklar : 1- Y. B. 2- N. D.

O L A Y : Şırnak/Silopi 20. Zrh. Tug. 1. Tank Tb. Görev Kuvvet Komutanlığı emrinde görevli sanıklar Tnk. Bçvş. Y. B. ile Bkm. Üçvş. N. D.'ın, 10.5.2008 günü, Irak'a askeri birlik adına malzeme götüren 257253 ve 257199 plakalı araç şoförlerine 145 adet cep telefonu, 110 adet USB, 91 adet kulaklık, 84 adet batarya sipariş ettikleri, ancak araçlar birliğe geldiklerinde şüphe üzerine nöbetçi amir tarafından yapılan aramada, araçların stepnelerinde gizlenmiş şekilde suça konu eşyaların bulunduğu, böylece sanıkların mesleğin sağladığı kolaylıktan faydalanarak gümrük işlemi yaptırmaksızın eşya ithal etmek suçunu işledikleri ileri sürülerek eylemlerine uyan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1, 4/4,13. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14.5.2008 gün ve E: 2008/641, K: 2008/469 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

SİLOPİ 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 24.6.2008 gün ve E: 2008/461, K: 2008/267 sayıyla, asker kişi sanıkları askeri mahalde işledikleri ileri sürülen suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

2. HAVA KUVVETİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 17.12.2009 gün ve E:2009/1665, K:2009/1498 sayıyla, sanıklara yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma işlemine tabi tutularak "asker kişi" vasfını kaybetmiş olmaları nedeniyle 353 sayılı Yasa'nın 9 ve 17. maddeleri uyarınca sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ'in, katılımlarıyla yapılan 01.11.2010 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ'ın adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Tamer ISIR'ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa'nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4191 sayılı Yasa'yla değişik 17. maddesinde; "askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer" denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

Sanıklara yüklenen eylemin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda düzenlendiği, Askeri Ceza Kanunu'nda bu suça ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle yüklenen eylemin "askeri suç" olmadığı açıktır.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, sanıkların yüklenen eylemi askeri mahalde işledikleri ileri sürülerek yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanıkların yargılama aşamasında disiplinsizlik sebebiyle resen Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırıldıkları dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği belirtilmiştir.

Somut olayda sanıklara yüklenen eylemin askeri suç olmadığı gibi askeri bir suça da bağlı bulunmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Silopi 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.6.2008 gün ve E: 2008/461, K: 2008/267 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 01.11.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.