Hukuk Bölümü         2012/422 E.  ,  2013/72 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacılar  : 1-H.K., 2-B.A., 3-H.Ç. mirasçıları; a) H.Ç., b) K.S. (Ç.), c) H.Ç., d) A.A. (Ç.),

  e) Ş.Ç., f) F.Ç. mirasçıları; Aa) K.S. (Ç.), Bb) H.Ç., Cc) A.A. (Ç.), Dd) Ş.Ç., 4- C.Y.

  5- S.A., 6- Ş.G., 7- İ.Ş., 8-A) A.A., B) A.Ç. (A.), C) K.Y. (A.), D) M.A., E) A.A.

Vekili      : Av. S.B.

Davalı     : Çankaya Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. A.D.

Diğer Davalı: Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı

Vekili      : Av. U.E.

O L A Y : 1-Davacılar vekili, davalı idarenin yapmış bulunduğu ve 08.04.1991 tarihinde kesinleştirerek tapuya tescil ettirdiği imar planı gereğince, davacı müvekkillerinin maliki ve hissedarı bulundukları Ankara ili, Çankaya ilçesi, Sancak Mahallesi 25326 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini AÇIK VE KAPALI SPOR VE OYUN ALANI olarak ayırdığını,  ancak bu güne değin ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma işlemi yaparak taşınmazın gerçek bedellerinin ödenmediği gibi bu şekilde müvekkillerinin mülkiyet haklarından istifade imkanlarının da süresi belirsiz şekilde ellerinden alındığını; bu şekilde dava konusu taşınmaza davalı idarece kamulaştırmasız el atılmış bulunulduğunu ifade ederek;  fazlaya              ilişkin dava ve talep hakları  saklı tutularak, İmar Kanunu, Medeni Kanun., Kamulaştırma Kanunu, Yargıtay içtihatları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları gereğince kamulaştırmasız el atılmış bulunan davacı müvekkillerin maliki ve hissedarı bulundukları taşınmazdaki hisselerinin kamulaştırmasız el atma sonucu davalıya tapuda terkini ve tescili karşılığında şimdilik; dava konusu taşınmazın bedeli olarak 15.000,00.-TL alacağın ve 1.000,00.-TL Ecr-i misil bedelinin dava açma tarihinden itibaren işleyecek kamu alacaklarına uygulanan en yüksek mevduat faizi/yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkillere hisseleri oranında ödenmesine karar verilmesi istemiyle  Çankaya Belediye Başkanlığına karşı  18.5.2011 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

2-Dava Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2012/231 sayılı esasına kaydedilmiştir.

3-Davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilince, süresi içerisinde verilen 31.5.2011 kayıt tarihli dilekçede, davanın idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, görev itirazında bulunulmuştur.

4- ANKARA 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ : 8.3.2012 gün ve E:2011/231 sayı ile, 24.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/582 Esasında kayıtlı davası ile 16.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/587 Esasında kayıtlı davasının, Mahkemeleri dosyası ile birleştirildiğini, davaların 25326 ada 1 parsel ile ilgili olarak düzenlenmiş olduğunun anlaşıldığını; Davalı Çankaya Belediye Başkanlığı’nın birleşen 24 Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası ile ilgili beyan dilekçesi verdiğinin görüldüğünü (Not: Çankaya Belediye Başkanlığı’nın 17.2.2012 kayıt tarihli dilekçede de  birleştirilen E:2011/582 sayılı dosya ile ilgili görev itirazında bulunduğu anlaşılmıştır) belirterek;  Davalının Yargı yolu itirazının reddine  karar vermiştir.

5- Davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekili,  “Mahkemenin 8.3.2012 tarihli, görev itirazlarının reddine dair ara kararına karşı,  idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde (14.3.2012 kayıt tarihli dilekçe) verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

6-Dava dosyasında, birleşen dava(16.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2011/587 sayılı) nedeniyle Çankaya Belediye Başkanlığı’nın 28.3.2012 kayıt tarihli dilekçesiyle; Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın ise 28.3.2012 kayıt tarihli dilekçe ile görev itirazında bulunduğu; Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 19.4.2012 tarihli celsede E:2012/231 sayı ile, birleşen davalar nedeniyle davalıların yargı yolu itirazlarının reddine karar verdiği görülmüş, ancak dosyada, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolunda verilmiş dilekçe ya da dilekçelere rastlanmamıştır.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Ankara Onbirinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 8.3.2012 gün ve E:2012/231 sayılı kararına ilişkin olarak Çankaya Belediye Başkanlığı’nca yapılan 13.3.2012 tarihli başvuruyu dikkate almış ve; uygulama ve Öğreti'de, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemlerin, "idari işlem"; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizliklerinin de, "idari eylem" olarak tanımlandığı;  bu tanıma göre; idarelerin 3194 sayılı İmar Kanununun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem"; bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizliklerinin de, idari eylem niteliği taşıdığı;  dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, dava dilekçesinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 günlü kararında, fiili el atma olmadan da hukuki el atmanın kamulaştırmasız el atma olarak nitelendirildiği ileri sürülmek suretiyle imar planında açık ve kapalı spor ve oyun alanı olarak ayrılan taşınmazının bedelinin ödenmesine hükmedilmesinin istenildiği; davalı idarelerin yazı ve savunma dilekçelerinden de anılan taşınmaz üzerine henüz yapılmış bir tesis bulunmadığının anlaşıldığı;  bu bilgiler karşısında; davanın, davacının taşınmazının, imar planında açık ve kapalı spor ve oyun alanına ayrılması hadisesi sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan kaynaklanan tazminat talebiyle açıldığı sonucuna ulaşıldığı; dava dilekçesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında, mülkiyet hakkına getirildiği söylenen kısıtlamanın, taşınmazın maliki yönünden zarar doğurucu sonuçlarının olabileceğinde kuşku bulunmadığı, ancak; bu sonuç ya da sonuçlar, yukarıda da söylenildiği üzere, genel ve düzenleyici nitelikte bir idari işlem olan imar planında taşınmazın açık ve kapalı spor ve oyun alanı olarak gösterilmesinden; bu planda öngörülen kamulaştırma programlarının zamanında yapılmamasından ve imar uygulamalarından; başka anlatımla da, idari işlemlerden ve davalı idarenin imar planı gereği yapılması gereken kamulaştırmalar konusundaki hareketsizliği şeklinde ortaya çıkan idari eylemlerden kaynaklandığı; idari işlem ve eylemlerden doğan zararların tazmini taleplerinin ise; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12 ve 13'üncü maddeleri uyarınca, idari yargı yerlerinde açılacak tam yargı davalarına konu edilmelerinin, anılan yasa hükümlerinin gereği olduğu; bu bakımdan, hukuka uygunluklarının denetimi ve zarar doğurucu sonuçlarının giderilmesi İdari Yargı'nın görev alanında bulunan idari işlem ve eylemlerin hukuk düzeninde yaratmış oldukları etki ve sonuçların, "kamulaştırmasız el atma" olarak nitelendirilmesine ve bu olumsuz sonuçlarla ilgili tazminat taleplerinin adli yargı yerlerinde açılacak tazminat davalarına konu edilmelerine, hukuken olanak bulunmadığı; dolayısıyla,  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle; 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın yazılı düşüncesi istenilmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 14.1.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin, anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde, anılan davalı ve Ankara Onbirinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 8.3.2012 gün ve E:2012/231 sayılı kararına ilişkin olarak olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Davacıların hissedar olduğu taşınmazına,  imar planında açık ve kapalı spor ve oyun alanı olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 15.000,00TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

                3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.”  hükmü;

Aynı Kanun'un 18. maddesinde, “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.

Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez.

(Değişik üçüncü fıkra: 3/12/2003-5006/1 md.) Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tâbi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumî hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz.

Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar belediye veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır.

Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır.

                Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak, bu hüküm o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez…” hükmü yer almıştır.

                Dosyanın incelenmesinden, davacıların hissedar olduğu Ankara ili, Çankaya ilçesi, Sancak Mahallesi 25326 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 81026 no.lu imar planı ile Çankaya Belediyesi Oyun ve Spor Alanı olarak ayrıldığı, parsel hakkında herhangi bir kamulaştırma işleminin ve plan doğrultusunda taşınmaz üzerinde yapılmış tesisin bulunmadığı anlaşılmıştır.

                Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında oyun ve spor alanında kaldığı, taşınmaz üzerinde idare tarafından, amacına uygun hiçbir işlem yapılmadığı, kamulaştırma işlemlerinin gerçekleştirilmediği, bedel ödenmediği, taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının kullanılamaz hale getirildiği, mülkiyet hakkının hukuksal bir nedene dayanılmadan davalı idarelerce engellendiği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacıların paydaşı olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup,  belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının, Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin 8.3.2012 gün ve E:2011/231 sayılı kararın kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 8.3.2012 gün ve E:2011/231 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 14.1.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.