T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS   NO : 2018/227

            KARAR NO : 2018/247

            KARAR TR: 20.04.2018

ÖZET :İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre itirazın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

   

 

 

 

KARAR            

                           

               

Davacı   : A. Sigorta A.Ş.

Vekili: Av. H. G.Ş.

Davalı   : Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili: Av. H.K. Ö.

 

O L A Y :  Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan 34 FJ... plakalı aracın da bulunduğu yedi adet aracın 21.2.2015 tarihinde İstanbul-Bağcılar Tem Bağlantı yolu üzerinde bulunan köprüyol (viyadük) üzerinde hareket halindeyken viyadüğün aşırı buzlanması ve gerekli uyarıcı işaretlendirmelerin yapılmamış olması nedeniyle zincirleme trafik kazasına maruz kaldığını; davalı kurum tarafından gerekli yol bakım-onarım çalışmaları, uyarıcı nitelikte işaretlendirme çalışmaları, buzlanmaya karşı bakım-tuzlama-küreme çalışmalarının yapılmadığını; olay yerinde tutulan kaza tutanaklarından kaza mahallinde hiçbir önlem alınmamış olması nedeni ile davalı kurumun hizmet kusuru bulunduğunu ve bu hizmet kusurunun da sigortalılarının zarar görmesine yol açtığını; sigortalı araçta meydana gelen toplam 5.876,68-TL tutarındaki hasarın 30.3.2015 tarihinde müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığını; alacağın tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine de davalının haksız itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, davalının Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2016/16673 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın iptaline dair taleplerinin kabul görmemesi halinde ise terditli olarak iş bu davaya alacak davası olarak devam olunarak 5.876,68 TL tutarındaki alacaklarının ödeme tarihi olan 30.3.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 30.11.2017 gün ve E:2016/475, K:2017/458 sayı ile, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davalarının, idari yargı mercilerine açılması gerektiği; davanın 2577 sayılı Kanunun 2/1-b maddesinde yer alan idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden davanın yargı yolu yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 5. İDARE MAHKEMESİ: 14.3.2018 gün ve E:2018/163 sayı ile, 2918 sayılı Kanun ile yolun işletilmesi hususunda sorumluluğu bulunan davalı idarenin bu sorumluluğunu yerine getirmediği iddiasından kaynaklanan davanın, araçta meydana gelen zararın rücu edilmesine ilişkin işleme davalı idarece yapılan itirazın mevzuat hükmü uyarınca adli yargı mercilerince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiş, dava dosyası 21.3.2018 tarih ve E:2018/163sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 27.3.2018 tarihinde kayda girmiştir.  

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Birgül KURT ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 20.04.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirkete sigortalı 34 FJ... plakalı aracın da bulunduğu yedi adet aracın İstanbul-Bağcılar Tem Bağlantı yolu üzerinde bulunan köprüyol (viyadük) üzerinde hareket halindeyken viyadüğün aşırı buzlanması ve gerekli uyarıcı işaretlendirmelerin yapılmamış olması nedeniyle zincirleme trafik kazası meydana geldiğini, bunun üzerine sigortalısına 5.867,68-TL hasar bedelinin ödendiğini, meydana gelen zarardan davalı idarenin sorumlu olduğunu ileri sürerek, ödenen bedelin ve işlemiş faizin davalıdan tahsili için yapılan takibe davalı tarafından haksız itiraz edildiği dolayısıyla itirazın iptali ile takibin devamı istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

            İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.

İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, İstanbul 5. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 30.11.2017 gün ve E:2016/475, K:2017/458 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 5. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 30.11.2017 gün ve E:2016/475, K:2017/458 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 20.04.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                         Üye                               Üye                              Üye                  

      Nuri                          Şükrü                          Mehmet                     Alaittin Ali

NECİPOĞLU                   BOZER                         AKSU                          ÖĞÜŞ

 

 

 

                                            Üye                                 Üye                             Üye

                                  Süleyman Hilmi                     Birgül                   Turgay Tuncay

                                        AYDINKURT                         VARLI