T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2018 / 142

            KARAR NO  : 2018 / 219

            KARAR TR   : 20.4.2018

ÖZET : Yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan ve tazminatın tamamını ödemiş bulunan davacı tarafından,  ödenen tazminattan kusur ve sorumluluğu oranındaki tutarın, olayda sorumlu olduğu ileri sürülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından rücuen tahsili istemiyle açtığı davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

                                                          

 

K  A  R  A  R

 

Davacı          : G.Sigorta A.Ş.

Vekilleri       : Av. H.Ö., Av. A.B.

Davalı           : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekilleri       : Av. F.Ş., Av.D.K.

 

O  L  A  Y    : Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirket nezdinde sigortalı 34 EA... Plakalı aracın 18.12.2008 tarihinde yapmış olduğu kaza nedeniyle T.T. ve Z.D.’in  vefat ettiğini; T.T.’in mirasçıları tarafından müvekkili şirket aleyhine, İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2010/480 sayılı dosyası ile dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen 24.12.2013 tarihli, K:2013/463 sayılı kararın Küçükçekmece 2. İcra Dairesinin E:2015/908 sayılı icra dosyasına konu edildiğini; müvekkili tarafından tebliğ edilen icra emri üzerine; (müvekkili şirket lehine hükmedilen 880,00 TL vekalet ücreti mahsup edilerek) toplam 134.606,46 TL.nin, 10.02.2015 tarihinde icra dairesine ödendiğini; bu icra takibinin toplam borç miktarının (vekalet ücreti mahsup edilmeden) 135.486,46 TL. olduğunu; Z.D.'in mirasçıları tarafından da müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2010/481 sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılama sonucunda verilen 24.12.2013 tarihli, K:2013/462 sayılı kararın Küçükçekmece 4.İcra Dairesinin E:2015/907 sayılı icra dosyasına konu edildiğini; müvekkili tarafından tebliğ edilen icra emri üzerine; (müvekkil şirket lehine hükmedilen 880,00 TL vekalet ücreti mahsup edilerek) toplam 119.977,14 TL.nin 10.02.2015 tarihinde icra dairesine ödendiğini, işbu icra takibinin toplam borç miktarının (vekalet ücreti mahsup edilmeden) 120.857,14 TL. olduğunu,  yargılamalar sırasında davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesine her iki davanın da ihbar edildiğini; Trafik kazası tespit tutanağına ve yukarıda esas numaraları verilen dosya kapsamında alınan kusur bilirkişi raporunda "araçların seyir yolu üzerinde mevcut olduğu belirlenen çukurun, günün her saatinde yoğun araç trafiğinin mevcut olduğu bilinen bu mahalde bulunmasının seyir trafiğini tehlikeye düşürmüş olduğundan davalının %30 oranında kusurlu olduğu"nun tespit edildiğini;  kazanın meydana gelmesinin sebebinin yol kusurundan kaynaklandığı açık olduğundan, yolun yapımından ve bakımından davalı kurumun sorumlu bulunduğunu; Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddeleri ve Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde düzenlenen haksız fiil hükümleri uyarınca meydana gelen zarardan davalının kusuru oranında sorumlu olduğunu;  kazada iki kişinin ölümü nedeniyle açılan davalar sonucunda, müvekkili şirketin toplam (vekalet ücreti, faiz, yargılama gideri, icra vekalet ücreti, icra dosya masrafları ile birlikte) 256.343,92 TL'den sorumlu tutulduğunu, dosya kapsamında ödeme yapılarak icra dosyalarının kapatıldığını, taleplerinin, davalının sorumlu olduğu %30 kusur oranına denk düşen 76.903 TL'nin tahsilinden ibaret olduğunu; bu nedenle, hasar tazminatının davalının kusuru oranında rücuen tahsili için yapılan müracaatlardan bir sonuç alınamadığından, işbu davanın açılmasının zorunluluk haline geldiğini ifade ederek; fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, toplam 76.903-TL tazminatın ödeme tarihi olan 24.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle 4.8.2015 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 2.2.2016 gün ve E:2015/338, K:2016/20 sayı ile “(…) Dava, yoldaki çukur sebebiyle meydana gelen trafik kazasında, belediyenin %30 kusurlu olduğu, bu sebeple davacının sigortalısına ödediği tazminatın rucüan tahsili davasıdır.

Davacının sunduğu belgelerden, geceleyin yoldaki varlığı farkedilmeyen çukur sebebiyle belediyeye %30 kusur izafe edildiği anlaşılmıştır. Belediye lehine terkin edilmiş yolda, çukur bulunması sebebiyle trafik kazası oluşması, belediyenin hizmet kusurunu oluşturur. Hizmet kusuru nedeniyle açılacak tazminat davaları, idari yargıda tam yargı davası olarak açılmalıdır. Bu sebeple Mahkememizdeki dava, yargı yolu dikkate alınarak görevden reddedilmiştir. Aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Dava, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hizmet kusuru iddiasıyla açıldığından, idari yargıda tam yargı davası açmak gerektiğinden, yargı yolu sebebiyle davanın reddine…” karar vermiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 4.İDARE MAHKEMESİ; 30.11.2017 gün ve E: 2017/209, K:2017/2514 sayı ile “(…)3.2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde, İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görüleceği; Geçici 21. maddesinde de, bu Kanunun 110. maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmayacağı; belirtilmiştir.

4.Bu durumda, trafik kazası nedeniyle açılacak/açılan mevcut davanın görüm ve çözümünde 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi uyarınca adli yargı yeri görevlidir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;

5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca davanın GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE…” karar vermiş, bu karar istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.

Davacı vekilinin talebi üzerine İdare Mahkemesince 9.2.2018 tarihli üst yazıyla gönderilen dava dosyası 20.2.2018 tarihinde Mahkememiz kaydına girmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Birgül KURT ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 20.4.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının; davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; Mahkememizce, adli yargı dosyasının da ilgili Mahkemesinden getirtildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan ve tazminatın tamamını ödemiş bulunan davacı tarafından,  ödenen tazminattan kusur ve sorumluluğu oranındaki tutarın, olayda sorumlu olduğu ileri sürülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından rücuen tahsili isteminden ibarettir.

Olayda, meydana gelen trafik kazasında vefat eden T.T. ve Z.D.’in yakınları tarafından, aralarında bu davanın davacısı G.Sigorta A.Ş.nin de bulunduğu davalılara karşı tazminat davaları açıldığı;  Mahkemece, hükmolunan tazminatın bu davanın davacısı olan anılan Şirkete(davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine) yüklendiği anlaşılmaktadır.

Tazminat davalarına bakan İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen  24.12.2013 gün ve E:2010/480,  K:2013/463 ile 24.12.2013 gün ve  E:2010/481, K:2013/462 sayılı kararlarda; davacı şirket nezdinde sigortalı 34 EA... Plakalı aracın 18.12.2008 tarihinde, trafikte seyir halindeyken, kaldırımda yürüyen T.T.,  Z.D. ile Duran Demir’e çarparak, Taner ve Zeynel’in köprüden düşerek  vefat etmelerine yol açtığından da bahsedilerek maddi tazminat davalarının kabulüne (davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine) karar verilmiştir.

Anılan davalar kapsamında,  saptanan kusur ve sorumluluk oranları esas alınarak davanın konusu bakımından ayrım yapılmamıştır. Zararın idare hukuku ilkelerine göre idari yargı yerinde saptanmasının gerekeceği yolunda bir görevsizlik kararı da verilmemiştir. Bu bağlamda, hükmolunan tazminat da tamamen ödenmiş olduğuna göre; olayda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde belirtilen "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında, zarar gören tarafından açılmış bir dava yoktur.

Öte yandan, ortada, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren bir kamu alacağı da bulunmamaktadır.

Belirtilen tüm bu hususlara göre, tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin; 2.2.2016 gün ve E:2015/338, K:2016/20 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin; 2.2.2016 gün ve E:2015/338, K:2016/20 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 20.4.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

Üye

Şükrü

BOZER

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKSU

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Birgül

KURT

 

Üye

Turgay Tuncay Varlı