T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS   NO : 2019/402

            KARARNO : 2019/457

            KARARTR: 08.07.2019

         

ÖZET: Davacıların mülkiyetinde bulunan taşınmazın imar planında otopark, eğitim tesis alanı, türbe ve imar yolu olarak gösterilmesi nedeniyle mülkiyet haklarının kısıtlandığından bahisle uğranılan zararın tazmini istemiyleaçılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARAR                                                                      

Davacılar(veUyuşmazlığıngiderilmesiistemindebulunanlar ) :

                    1-D.G.                       2-M.G.

3-M.Z.K. 4-S.G.

5-A.E.G.  6-A.E.G.

7-Z.K.  8-R.K.

9-E.G.z  10-C.G.

11-B.G.  12-M.G.

13-G.A.  14-G.M.

15-N.Y.  16-S.G.

17-P.G.  18-M.G.

19-M.G.  20-Y.G.

21-H.G.  22-F.G.

23-G.G.  24-C.G.

Vekili        : Av. S.Ç.

Davalılar :           Adli Yargıda

                    1- Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili        : Av. M.A.

                      2- Seyhan Belediye Başkanlığı

Vekili        : Av. A.K.

İdari Yargıda

           Seyhan Belediye Başkanlığı

 

O L A Y: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Adana İli, Seyhan İlçesi, Akkapı Mahallesi, 1576 ada, 403 parselde paydaş olduklarını, bu taşınmazın Seyhan Belediyesinin hazırladığı imar planında park, trafo, otopark, imar yolu ve metro güzergahı olarak belirtildiğini, taşınmazda herhangi bir tasarruf yapma imkanının kalmadığını, imar uygulaması ile kısıtlama getirildiğini ileri sürerek, kamulaştırmasız el atma nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100.000,00-TL tazminatın davalılardan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ADANA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 20.3.2014 gün ve E:2012/54, K:2014/172 sayı ile, 6487 sayılı Yasa ile değiştirilen Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesi ile Uyuşmazlık Mahkemesinin kararları gereğince, taşınmaza fiilen el atma olmaksızın hukuken el atılan durumlarda davaya bakmak görevinin İdari Yargı'ya ait olduğu, taşınmazın çok küçük bir kısmının yol ve kaldırım olarak kullanıldığı ancak bu kısmın Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırıldığı ve halen tapusunun Büyükşehir Belediyesinde olduğu, bu durumda yol ve kaldırım nedeniyle kamulaştırmasız el atma yapılmış sayılamayacağını, parsel içerisinde küçük bir park bulunduğu ancak bu parkın kim tarafından yapıldığının bilinmediğini, davalı belediyelerin parkın kendileri tarafından yapıldığını kabul etmedikleri, davacının da fiili el atma iddiasında bulunmadığını, kaldı ki aksi düşünülse dahi taşınmazın çok büyük bir kısmına fiili el atma olmadığını, imar planı nedeniyle ancak hukuki el atmadan söz edebileceğini, hakim alanın bu nitelikte olduğu gerekçesiyle, davaya bakmak görevinin idari yargıya ait olduğundan davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacılar vekili bu kez müvekkillerinin herbiri için 1.000,00-TL olmak üzere, toplamda 24.000,00-TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla idari yargı yerinde Seyhan Belediye Başkanlığına karşı dava açmıştır.

ADANA 2. İDARE MAHKEMESİ: 27.11.2018 gün ve E:2018/983, K:2018/1014 sayı ile, dava konusu taşınmazın imar planında otopark, eğitim tesis alanı, türbe ve imar yolu olarak planlandığı, dosyaya sunulan imar durum belgesi ile ekinde yer alan halihazır durumu gösteren hava fotoğrafı karşılaştırıldığında, taşımazın üzerinde yapıların bulunduğu, 30053 ve 30055 nolu sokakların kullanılmakta olduğu, türbe olarak gösterilen alanın mevcut bulunduğunun görüldüğü; taşınmazda kısmen fiili el atma olduğu anlaşılmakta olup; uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi: 21.2.2019 gün ve E:2019/146, K:2019/369 sayı ile, Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektirecek bir neden bulunmadığından, istinaf başvurusunun reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacılar adli ve idari yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 08.07.2019 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacıların istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıların mülkiyetinde bulunan taşınmazın imar planında otopark, eğitim tesis alanı, türbe ve imar yolu olarak gösterilmesi nedeniyle mülkiyet haklarının kısıtlandığından bahisle uğranılan zararın tazmini istemi ile açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, dilekçeler ve ekleri incelendiğinde, dava konusu Adana İli, Seyhan İlçesi, Akkapı Mahallesi, 1576 ada 403 parsel sayılıdava konusu taşınmazın imar planında otopark, eğitim tesis alanı, türbe ve imar yolu olarak planlandığı, dosyaya sunulan imar durum belgesi ile ekinde yer alan halihazır durumu gösteren hava fotoğrafı karşılaştırıldığında, taşımazın üzerinde yapıların bulunduğu, 30053 ve 30055 nolu sokakların kullanılmakta olduğu, türbe olarak gösterilen alanın mevcut bulunduğu görülmektedir.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projenin hukuka aykırı olduğu nedeniyle iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar ile idarenin aynı plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu, idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının, III. Bölümünde, “İstimlâksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlâk Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir./Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır./Yapılan işlerin plan veya projeye aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır./Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur” denilmektedir.

Bu durumda dava konusu taşınmazda kısmen fiili el atma olduğu anlaşılmakta olup, yukarıdayer verilen açıklamalar gereği dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan,Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen20.3.2014 gün ve E:2012/54, K:2014/172 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle   Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen20.3.2014 gün ve E:2012/54, K:2014/172sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 08.07.2019 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ