T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           

            ESAS   NO : 2019/726

            KARAR NO : 2019/758

            KARAR TR: 25.11.2019

         

ÖZET: İnfaz Hakimliğince verilmiş olan karar, İdari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı sayılamayacağından 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARAR                                                           

Davacı      : A.T.

Davalı       :   Adli Yargıdaİdari Yargıda

                        Hasımsız                              Adalet Bakanlığı

                                         

O L A Y : Davacı dava dilekçesinde özetle; Adalet Bakanlığı İzmir 2 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunduğu, tutukluluğu nedeniyle yaptığı şikayetleri içeren dilekçelerin Kurum Müdürlüğüne verildikten sonra kayıt altına alınmadığı ve dilekçelerine ilişkin işlem yapılamadığı ileri sürülerek sunduğu dilekçelerin kayıt altına alınması ve bir kayıt numarası verilmesi yönünde idareye başvuruda bulunduğu, yapılan başvurunun idare tarafından cevap verilmeyerek reddi üzerine adli yargı yerinde dava açmıştır.

İZMİR 1. İNFAZ HAKİMLİĞİ : 11.12.2018 gün ve E:2018/7350, K:2018/7422 sayı ile, hükumözlünün kurum yönetiminin işleyişinde meydana gelen aksaklığa yönelik iddiası ve bunu doğruladığını söylediği kamera kayıtlarının getirtilmesi ve bir takım soruların yöneltilmesine yönelik taleplerinin tümünün açıklanan kapsamda olduğu dolayısıyla kurum işleyişine yönelik müdahalenin de güçlerin ayrılığı prensibine aykırı olacağı ve bu talep konularının ancak ayrıntılı adli soruşturma yöntemi ile çözümlenebileceği, bunu iddia eden kişinin tüm maddi delilleri ile birlikte soruşturmaya yetkili makama başvurarak bu taleplerini iletebileceği kanaatine varıldığından hükümözlünün bu yöndeki taleplerinin reddine karar vermiş, bu karara davacı itiraz etmiştir.

İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi: 31.12.2018 gün ve D.İş:2018/3056 sayı ile, İzmir 1.İnfaz Hakimliğince hükümlü Ali Taş hakkında verilen 11/12/2018 tarih ve 2018/7350-7422 E.K sayılı kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden hükümlünün yapmış olduğu itirazın reddine kesin olarak karar vermiştir.

Davacıbu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

İZMİR 3. İDARE MAHKEMESİ: 20.3.2019 gün ve E:2019/256, K:2019/471 sayı ile, tutuklu bulunan davacı hakkında yapılan işleme yönelik şikayetleri incelemek ve karara bağlamak İnfaz Hakimliğinin görevi kapsamında kaldığından, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı istinaf isteminde bulunmuştur.

İzmir Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesi: 18.6.2019 gün ve E:2019/1025, K:2019/1093 sayı ile, dosyadaki belgeler ile başvuru dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir.

Davacı adli ve idari yargı yerlerince verilmiş olan kararlar nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 25.11.2019 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Anayasa’nın 158. Maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. Maddesinde, “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”, 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.” denilmiştir. Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının Adalet Bakanlığı İzmir 2 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunduğu, tutukluluğu nedeniyle yaptığı şikayetleri içeren dilekçelerin Kurum Müdürlüğüne verildikten sonra kayıt altına alınmadığı ve dilekçelerine ilişkin işlem yapılamadığı ileri sürülerek; sunduğu dilekçelerin kayıt altına alınması ve bir kayıt numarası verilmesi yönünde idareye başvuruda bulunduğu; yapılan başvurunun idare tarafından cevap verilmeyerek reddi üzerine açılan davada;İzmir 1. İnfaz Hakimliğinin E:2018/7350, K:2018/7422 sayılı kararında; 4675 sayılı Yasa ile görev tanımı yapılmış olup, kurum tarafından yapılan iş ve işlemlere yönelik itiraz ve şikayetlere bakılabileceğinin düzenlendiği; bu düzenlemeden idarenin yerine geçerek yeni bir inşai çalışma prensibinin getirtilmesinin de söz konusu olmadığı; Zira Anayasaya göre yürütme ve yargının birbirinden bağımsız ayrı organlar olduğu; her iki organın birbirinin çalışma yöntemine, işleyişine müdahale etmelerinin söz konusu olmadığı; bu nedenle hükümözlünün talebine konu dilekçelere kayıt numarası verilmesi işleminin ancak idari olarak konulabilecek bir işlem olması nedeni ile Hakimliklerinin yargısal sınırları dışında kaldığının kabul edildiği gerekçesiyle, hükümözlü A.T.'ın dava dilekçesine konu taleplerin ayrı ayrı reddine karar verdiği anlaşılmaktadır.

Görüldüğü üzere, İzmir 1. İnfaz Hakimliği’nin kararı, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığından, adli ve idari yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmek mümkün değildir.

Bu durumda, olayda, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 25.11.2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                        Üye                               Üye                              Üye                  

      Hicabi                       Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                    BOZERAKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                            Üye                                Üye                              Üye                  

                                          Aydemir                       Nurdane                         Ahmet

                              TUNÇ                          TOPUZ                       ARSLAN