Hukuk Bölümü         2013/1666 E.  ,  2013/1879 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

                Davacı     : A.G.

                Vekili      : Av. Ö.Ö.

                Davalı      : Mamak Belediye Başkanlığı            

                Vekili      : Av. Ç.E. 

                O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bahçeleriçi Mahallesi Zafer İlkokulu Altı, Dere Sokak, No:… adresinde bulunan 9097 Ada 11 Parsel üzerinde kain gecekonduyu 05.09.1984 tarihinde  dava dışı E.G. isimli kişiden satın aldığını; sonrasında 2984 sayılı Yasa hükümlerinden faydalanmak üzere  davalıya başvurduğunu ve  kendisine 02.08.1985 tarih ve 4389 sayılı tapu tahsis belgesinin verildiğini; bunun üzerine davacının, davalı Belediye Başkanlığı’na 1985 tarihinden 1988 tarihine kadar toplam 112950,00 TL ödeme yaptığını; davacının daha sonra tapu tahsis belgesinin tapuya tescili için yaptığı başvurunun, dava konusu taşınmada E.G.’ün oturmaması nedeni ile reddedildiğini; bu kararın davacıya 13.02.2012 tarihinde tebliğ edildiğini; davacının davalıya yaptığı ödemlerin ise iade edilmediğini belirterek; 1985 tarihinden 1988 tarihine kadar davalıya yapılan toplam 112950.00 TL’nin  dava tarihi itibari ile değerinin hesabı ile şimdilik 10.000 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemi ile adli yargıda dava açmıştır.

Davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilince süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde özetle, davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi; 16.05.2013 gün ve 2013/13 Esas sayılı kararı ile, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı; İmar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacıyla Yürürlüğe konulan 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanunu'nun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile Valilik veya Belediyelerce, yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların Yasa'da öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlandığını, anılan Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik 10'uncu maddesinin (a) bendinde tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verileceği ve tapuya esas teşkil edeceğinin; aynı kanunun 15. Maddesinin 2. Fıkrasında, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş gecekonduların kendi katı içinde tamamlanması için ruhsat ve bitimi tevsikan da kullanma izin belgesi düzenleneceğinin belirtildiğini; 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan tespit ve değerlendirme sonucunda, öngörülen koşulların uygunluğu saptanan ilgililere arsa veya hisse tahsis etmek ve bunlar adına tapuya tescil ettirmek, koşulları taşımayanların istemlerini ise reddetmek yetkisine sahip olan idarenin söz konusu uygulama işlemlerinin de bu kapsamda kamu gücüne dayalı resen ve tek yanlı nitelik taşıyan idari işlemler olduğunu; Anayasa’nın 125. Maddesinde de idarenin kendi işlem ve eylemleri nedeni ile sebebiyet verdiği zararları karşılamakla yükümlü  olduğunun düzenlendiğini; söz konusu davanın 2577 sayılı Yasa’nın 2/1-b maddesinde düzenlenen dava türlerinden tam yargı davası niteliğinde olduğunu belirterek;  2981 sayılı Yasadan kaynaklanan uyuşmazlığa konu edinen davanın İdari Yargı'da görülmesinin gerektiğini belirterek, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU, Mehmet AKBULUT ’un katılımlarıyla yapılan 30.12.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine, Danıştay Başsavcısı’nca davalı Mamak Belediye Başkanlığı bakımından 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşıldığından ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, 2981 sayılı Yasa’dan yararlanmak için başvuruda bulunması üzerine kendisine tapu tahsis belgesi verilen davacı tarafından, davalı belediyeye müracaatına rağmen tapunun verilmemesi üzerine davalı idareye 1985 ve 1988 tarihleri arasında ödenen arazi bedelinin şimdilik 10.000 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi istemiyle açılmıştır.

Uyuşmazlığa konu işlemin tesis edildiği ve davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacını taşımakta olup, valilik veya belediyelerce yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların Yasa’da öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlamıştır.          

Nitekim, anılan Yasa’nın “Tapu Verme” başlıklı 3290 sayılı Yasa ile değişik 10. maddesinin (a) bendi, “Bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapılar, 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine “Tapu Tahsis Belgesi” verilir. Tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder.(Ek: 18/5/1987-3366/4 md.) Ancak ıslah imar planı veya kadastro planları ile belirlenen alanlarda tapu tahsis belgesi yerine hak sahiplerine doğrudan tapuları verilebilir” denilmektedir.

Buna göre, Yasa’da öngörülen usul ve koşullara uygunluğu saptananlara hak sahipliği ölçütüne dayalı olarak arsa veya hisse tahsis edilmekte ve gerekli düzenlemeler tamamlandıktan sonra da, yapılmış olan tahsis esas alınarak idarece hak sahiplerine tapu verilmektedir.

2981 sayılı Yasa hükümlerine göre,  idarenin hak sahiplerine "tapu vermek" ya da 10. maddesinin b bendinde belirtildiği gibi hak sahibi olmadıkları anlaşı­lanlara verilmiş olan "tapuları resen iptal etmek" şeklindeki bu yetkilerini idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanması ve ayrıca bu şekilde kurulan mülkiyet, Medeni Kanun hükümleri dışında ve özel bir kanun hükmü gereğince idari tescile dayandığı gibi tapuya yapılan tescilin de, bu idari işlemin icrası niteliğinde olması karşısında, uyuşmazlığın sözü edilen uygu­lama işlemlerinin dayanağı olan yasal düzenleme çerçevesinde çözümlenmesi gere­keceği açıktır.

Davacı vekili dava dilekçesinde, 2981 sayılı yasa kapsamında kendisine verilen tapu tahsis belgesinin gerekli koşulları taşımaması nedeni ile tapuya işlenmemesi nedeni ile daha önce idareye 1985 ile 1988 tarihleri arasında ödediği bedelin şimdilik 10.000 TL’sinin tahsiline karar verilmesi amacıyla dava açtığını belirtmiştir.

Bu duruma göre, davacının taşınmaz üzerindeki iddiası, gayrimenkul mülkiyetinin iktisap yollarına ilişkin Medeni Kanun hükümlerine değil, 2981 sayılı Yasa’da öngörülen hak sahipliği esasına dayandığı, hak sahipliğinin tespiti ve geri alınmasının ve bu nedenle uğranılan zararın belirlenerek ödenmesi ya ödenmesi talebinin reddine ilişkin işlemlerin idari usul ve esaslar çerçevesinde yapıldığı göz önüne alındığında, uyuşmazlığa konu işlemin tesis edildiği ve davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 2981 sayılı Yasa’ya dayanılarak açılan tazminat davasının idari yargı yerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nca yapılan başvurunun kabulü ile, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nca yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.05.2013 gün ve 2013/13 Esas sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 30.12.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.