Ceza Bölümü         2001/97 E.  ,  2001/97 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Sanık              : M.T. 

            O L AY           : Altıntaş İlçesi Aykırıkçı Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde görevli sanık M.T.'ın, 25.6.1992 günü, kendisine karşı işlediği asta müessir fiil suçu nedeniyle tutuklu olup, o gün tahliye edilen, mağdur J. Krk. Komutanı Astsb. E.E. ile Karakol sınırları içinde bulunan lojman giriş kapısı önünde karşılaştığı, aralarında çıkan tartışma sırasında, omuzunda bulunan tüfeği eline alıp mağdura doğrultmasıyla lojman binasının içine kaçan mağduru, kovalayarak ateş etmeye başladığı, pencereden kendisini dışarı atarak karakol binasına doğru koşan mağdurun arkasından ateş etmeye devam ettiği, bu sırada diğer erler tarafından sakinleştirilip elinden tüfeği alınarak tesirsiz hale getirildiği, mağdurun kolundan ve bacağından yaralandığı, böylece, adam öldürmeye tam teşebbüs suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 448/62, 281, 51/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle 1. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 29.7.1992 gün ve E: 1992/832, K:1992/281 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmıştır. 

            1. TAKTİK HAVA KUVVETİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 22.6.1993 gün ve E:1993/89, K:1993/195 sayıyla; sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanığın terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            KÜTAHYA AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 2.3.2000 gün ve E: 1993/129, K:2000/39 sayıyla; asker kişi sanığın, asker kişiye karşı, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevlerini yaptığı sırada işlediği suçun askeri suç olduğu ayrıca sanık hakkındaki kamu davasının terhisinden önce askeri mahkemeye açıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş ve karar kesinleşmeden Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 18.12.2000 gün ve E:2000/761, K:2000/78 sayılı kararı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, bu kez dosyadaki eksiklik giderilerek, karar kesinleştikten sonra, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ'ın katılımlarıyla yapılan 9.7.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Atilla POYRAZ'ın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.      

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. Artık, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Somut olayda, asker kişi sanık hakkında, asker kişiye karşı, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği ileri sürülen, unsurları ve cezaları Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suç nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın terhis edildiği, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Adli yargı yerinin görevsizlik kararı gerekçesinde, sanık hakkındaki kamu davasının terhisinden önce askeri mahkemeye açıldığından söz edilmekte ise de; yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça  bağlı bulunmaması ve 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

            SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2.3.2000 günlü, E:1993/129, K:2000/39 görevsizlik kararının kaldırılmasına, 9.7.2001 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.